Kızlarıyla su için pedal basıyorlar
Kızlarıyla yola çıkan "Şen öğretmenler" su kaynakları için pedala basıyor.
Kocaeli'de matematik öğretmeni çift, 3 ve 10 yaşındaki kızlarıyla suyun önemine dikkat çekmek amacıyla tatillerinde Sapanca Gölü'nden başlayıp, İznik, Salda, Manyas, Eğirdir, Van gölleri dahil 15 gölün etrafında tur atacak
Kandıra'da bisiklet tutkunu matematik öğretmenleri Barış ve İpek Şen çifti, neredeyse bisiklet üzerinde büyüyen kızlarıyla göllerin etrafında yaklaşık bin 600 kilometre bisiklet sürüp suyun önemine dikkati çekmek istiyor. Barış Şen, "Suyun ne kadar önemli olduğunun farkındayız, 'Su yoksa barış da yok' sloganıyla 'Hepşenler Göllerde' diyerek kızlarımızla yıl boyunca 15 gölün etrafında yaklaşık bin 600 kilometre bisiklet sürmeye karar verdik"
İpek ve Barış Şen çifti, çocuk koltuğunda babasının bisikletine eşlik eden en küçük üyeleri Deniz (3) ve büyük kızları Duru (10) ile kendilerini "Hepşenler" olarak tanımlıyor.
İlk uzun turlarını kızları Deniz 17 aylıkken Avrupa'da gerçekleştiren aile, Zürih'te Ren Nehri kaynağından, suyun döküldüğü yer, Hollanda'da Kuzey Denizi'ne kadar bin 500 kilometre bisiklet sürdü.
Yurt içinde çeşitli etkinliklerde bisiklet kullanarak kızları ve öğrencilerine iyi birer rol model olmayı hedefleyen Şen çifti, bir yıl sürecek projede, bisikletleriyle İznik, Salda, Manyas, Eğirdir, Van gölleri dahil 15 gölün etrafını turlayacak.
"Hepşenler", Kocaeli Bisiklet ve Doğa Sporları Kulübü (KOBİDOS) ile Arama Kurtarma Derneği (AKUT) üyelerinin refakatıyla 45 kilometrelik Sapanca Gölü etabıyla projelerini başlattı.
Barış Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızlarıyla dünyayı, barış içinde sonsuza kadar gezme fikriyle yola çıktıklarını belirterek, önceki senelerde yurt dışında bisiklet kullandıklarını, yurt içinde de Bozcaada, Gökçeada turları olduğunu söyledi.
"Suyun ne kadar önemli olduğunun farkındayız, 'Su yoksa barış da yok.' sloganıyla 'Hepşenler Göllerde' diyerek kızlarımızla yıl boyunca 15 gölün etrafında yaklaşık bin 600 kilometre bisiklet sürmeye karar verdik." diyen Şen, hem bisiklet kullanımının yaygınlaşması, bunun bir turizm potansiyeli olduğunu göstermek hem de kızlarının yaparak, yaşayarak öğrenmelerine fırsat yaratmak için bu yolculuğa çıktıklarını ifade etti.
Su farkındalığı, su tasarrufu konularını gündemde tutmak istediklerini dile getiren Şen, sene boyunca, sosyal sorumluluk projesi olarak kızlarıyla yollarda olduklarını, amaçlarının mümkün olduğunca çok kişiye seslerini duyurmak olduğunu belirtti.
- Her gölün etrafına bir fidan
İlk etabın ardından belirli aralıklarla derslerden fırsat buldukça ve tatillerde projeyi sürdüreceklerine değinen Şen, şunları söyledi:
"Otomobilimizle göllere ulaşıp, bisikletlerimizle yola devam edeceğiz. Salda, Eğirdir, Manyas Kuş Cenneti, Tuz gölü, Van gölü gibi 15 gölün etrafında tam tur atacağız. Bunların çoğu konaklamalı olacak. Göllerin etrafında sürerken aynı zamanda göllerden numune su alacağız, daha sonra sunumlarımız, seminerlerimizde sergileyeceğiz. Ayrıca her gölün etrafına bir fidan dikmeyi istiyoruz. Yetişecek ağaçla da ormanlarla göllerin, nehirlerin bir ekosistem, bir bütün olduğunu, bu ekosistemi korumak için ve çocuklarımıza güzel bir dünya bırakmak için yollardayız."
- Öğrencilere bisikletleriyle rol model oluyorlar
İpek Şen de eğitimci bir çift olduklarını vurgulayarak, yaparak-yaşayarak öğrenmeyi her zaman savunduklarını, çocuklarıyla bunu nasıl geliştirebileceklerinin yollarını aradıklarını söyledi.
Öğrencilerinin de kendilerini takip ettiğine değinen Şen, şunları kaydetti:
"Bisiklet tutkusu artan, okula bisikletle gidip gelen, ileride hedefini büyütenler var. Sorduğumuzda üniversite hayali daha fazla gelişenler, üniversiteden sonra yurt dışına çıkmak isteyenler, Türkiye turu yapmak isteyenler var. Duru ilk turunu yaptığında 9 yaşındaydı, şimdi 10 yaşında. Alıştılar, kızlar bisikletle gezmeyi seviyor. Deniz ilk turunu yaptığında 17 aylıktı. Yurt dışında 48 gün boyunca bisiklet tepesindeydi. Çadır alanlarında kaldı. Güzel bir duygu. Çocukları evde oyalamaktan çok daha kolay doğada oyalamak. Çocukların teknoloji bağımlılığı azalıyor. Bizim için bu çok güzel bir şey. Çocukların sürekli doğada olması teknolojiye daha az ihtiyaç duymalarına neden oluyor."