Kocaelispor'un yok sayılamayacağı gerçeğini yetkililere ve kente hatırlatmak isteyen Kocaelispor taraftarlarının, "Hodri Meydan Taraftarlar Derneği" öncülüğünde yapmayı planladığı yürüyüş,
geçen hafta sonu yaklaşık 2 bin kişilik bir katlımla gerçekleştirilmiş, organizasyonun başarısı ve yürüyüş esnasında ortaya atılan sloganlar, kentin "Kocaelispor Hassasiyeti"ni ortaya koymuştur.
Sportif aktivitelerin sosyal yaşamımızın bir parçası olduğu ve kentlilik bilincine önemli bir katkı yaptığı yadsınamaz. "Kocaelispor" gibi kent adına önemli bir marka olan değerin unutulması ve yok sayılması kabul edilemez. Bu bağlamda, "Kocaelispor" un bugünkü duruma düşmesine neden olan kurumsal ve bireysel hataların belirlenmesi ve zor durumdan kurtarılarak, düzlüğe çıkarılması için yapılması gerekenlerin öncelikle belirlenmesi ve bu doğrultuda harekete geçilmesi icap etmektedir.
Şahsi önerim : "Kocaelispor" yönetimince organize edilecek geniş katılım sağlanacak bir çalıştayda sorunun masaya yatırılması ve çözüm arayışına yönelinmesi gerektiği yolundadır. Geçmişten bugüne dek yaşananlar ve yapılan hatalar gözden geçirilmeli, geleceğe yönelik yol haritası belirlenmelidir. Bu toplantıda, üyelik tabanı genişletilmesi, partilerüstü ve profesyonel bir yönetim anlayışının benimsenmesi ve şirketleşerek yola devam konusu mutlaka gündeme taşınmalıdır.
CHP'Lİ "PROF"LAR SAHADA...
Yaklaşan yerel mahalli seçimler nedeniyle, partilerde hareketlilik başlamış bulunmaktadır. Büyükşehir adaylığını düşünen Prof. Ali Akdemir ile İzmit Belediye Başkanlığı adaylığına soyunan Prof. Cüneyd Özkürkçügil mahalli seçim çalışmalarına şimdiden başlamış olmaları basında, "CHP'li Prof'lar sahada" başlığı ile ilgi çekmiştir.
"Kocaeli Üniversitesi" ile kent arasında sağlıklı bir diyaloğ kurulmadığı, karşılıklı etkileşimin istenen düzeyde sağlanamadığı iddiasını hep savunagelmişimdir. Sözkonusu olumsuzluğun oluşumunda karşılıklı hataların varlığını kabul etmek gerekmektedir. Diyaloğ eksikliğin giderilmesi, ilişkinin istenen düzeye taşınmasının yararları tartışılmazdır.
Üniversite-Kent dayanışma, işbirliği ve karşılıklı etkileşime en ideal örnek Eskişehir'dir. Bu kentin geçmiş tarihini çokiyi bilen biri olarak, bir anadolu kentinin üniversite sayesinde bügünkü modern ve çağdaş kent konumuna ulaşmasındaki başat rolünü yakınen gözlemlemiş bulunmaktayım. Üniversite camiasından çıkmış değerli öğretim görevlilerinin sivil toplum kuruluşlarında ve siyasette aktif görev alarak bu dönüşüme çok olumlu katkı sağlamışlardır. Eskişehir denince Prof.Dr. Sayın Yılmaz Büyükerşen'in adını anmadan geçmek mümkün dğildir. Sözkonusu oluşumun başat mimarı olarak Eskişehir tarihinde yerini şimdiden almıştır.
Profoföser adayların siyasete aktif katılımı bende bu düşünceleri ve heyecanı uyandırmıştır. Sözkonusu gelişmelerin devam etmesi, Büyükerşen örneği olabilecek, üniversite camiasından yeni katılımlar sağlanarak,siyasetimizin kalite ve seviyesinin yükselmesine yardımcı olunmasını ve üniversitenin kentle işbirliğinin daha üst seviyeye çıkarılmasını umut ediyor ve diliyorum.
ART NİCOMEDİA KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ...
"Özgür Kocaeli" gazetesinin "Çınar" ekinin Pazar günkü yayının birinci sayfasının tamamını "Tuncay Bilecen"in yazılarına yer verilmektedir. Değişik güncel konular çok çarpıcı bir şekilde yer alan sayfanın sıkı bir takipçisi bulunmaktayım. Sayın Tuncay Bilecen'in kaliteli gazetecilik örneği vermesinden dolayı kutlar, bu sayfanın izlenmesini salık veririm.
Sayfanın geçen haftasının konusunu, "Art Nicomedia Kültür ve Sanat Derneği" faaliyetleri oluşturmaktadır. İyi bir kentli olmaya çalışmama rağmen sözkonusu derneğin faaliyet lerinden yeni haberdar olmamı bir eksiklik olarak değerlendiriyorum. Derneğin genç yöneticileri, başat sanayi kenti olma imajına karşın, kentin tarihsel ve kültürel değerlerini ortaya çıkarma konusunda önemli bir misyon yüklenmiş görünmektedirler. Aktivitelerine bakıldığında ise, bunu kısmen başardıklarıda görülmektedir.
Kentimiz, zengin tarihsel ve kültürel mirası ile önemli bir şansa sahip olmakla beraber, sözkonusu değerlerini günyüzüne çıkaramama, bunları insanlık aleminene sunamama açısından şansız bir durumda bulunmanın hüznünü yaşamaktadır. Sanayileşme ve kentsel gelişim adına tarihsel kalıntılar beton yığınları altında yokedilmesi afedilecek bir hata değildir. Bu konuda, yerel ve merkezi yönetimlerinin yanlışları yanında, kent halkının duyarsızlığınıda eleştirmek gerekmektedir.
Herşeye karşın sözkonusu derneğin girişimini ve çabalarını takdir edip alkışlamak ve sahip çıkmak konusunda kentli olan bizlere büyük sorumluluk düştüğünü hatırlatmak isterim.
Kentimizin tarihsel kimliği ile öne çıkması hepimizin yararına olacağı unutulmamalıdır.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na önerimdir
Mahalli seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'in, "Türkiye İttifakı" söylemi ile, birinci parti olarak elde ettiği büyük başarı, demokratik güçler açısından, geleceğe yönelik umut oluşturmuş, sevinç yaratmıştır.
Sosyal belediyecilik ve halkçı uygulamalar doğrultusunda; İzmit Belediye Başkanı, Sayın Fatma Hürriyet Kaplan'ın girişimlerini takdir ile karşılıyorum.
İzmit tarihini arıyor. Bu doğrultuda yapılan arkeolojik çalışmaların tanıtımına yönelik; Nikomedia: Roma İmparatorluğu Başkenti'nden, Türk Endüstri Başkentine temalı konferans harikaydı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde, seçim yenilgisinin ardından dile getirilen değişim talebinin, yakın ayda yapılan, olağan kurultayında delegeler tarafından karşılık görmesinin sağladı.
Tüm Yazıları