Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, toplantıda Bakan Albayrak’a tüm sektörlerin görüşleriyle hazırlanan ve Kocaeli iş dünyasının sorun- çözüm önerilerini içeren kapsamlı bir dosya sundu
KOTO’dan, Bakan Albayrak’a tüm sektörlerin geleceği adına kapsamlı dosya
Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, toplantıda Bakan Berat Albayrak’a tüm sektörlerin görüşleriyle hazırlanan ve Kocaeli iş dünyasının sorun- çözüm önerilerini içeren kapsamlı bir dosya sundu.
Adım Adım Ekonomi Kocaeli İstişare Programı, Kocaeli Ticaret Odası ev sahipliğinde, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Kocaeli il protokolünün katılımlarıyla gerçekleştirildi. Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, toplantıda Bakan Albayrak’a tüm sektörlerin görüşleriyle hazırlanan ve Kocaeli iş dünyasının sorun- çözüm önerilerini içeren kapsamlı bir dosya sundu
Tüm sektörlerin ortak görüşleriyle hazırlandı
Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, Meclis Başkanı Akın Doğan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Hüseyin Gezer, Volkan Yılmaz, Meclis Başkan Yardımcıları Alp Kayalar, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mikail Kayacı, Meclis Katip Üyesi Sema Kalafat, Yönetim Kurulu Üyeleri; Abdurrahman Çuhadar, İbrahim Atalay, Mehmet Akif Şen, Ömer Efe, Yusuf Erenkaya, Yusuf Ziya Uludüz ve meclis üyeleriyle birlikte ev sahipliği yaptığı Adım Adım Ekonomi Kocaeli İstişare Programı’nda, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a tüm sektörlerin geleceği adına dosya sundu.
Sorunlar ve çözüm önerileri
Programda yaptığı konuşmada, Kocaeli iş dünyasının ticaretine engel teşkil eden sorunların başlıcalarını çözüm önerileriyle birlikte sunan Başkan Bulut, “Sektör temsilcisi iş insanı arkadaşlarımız ile yaşadığımız sorunlar ve çözüm önerilerini derlediğimiz dokümanı sizlerle paylaşacağız. Fakat önemli gördüğümüz noktaları paylaşmak istiyorum. KOBİ destekleri ve KOSGEB tarafından sağlanan desteklerin, imalat sanayi yanı sıra hizmet sektörlerinin yararlanmasına daha fazla açılmasını beklenmektedir. Vergi sistemimizin yeniden ele alınmasına acil ihtiyaç duyulmaktadır. Uygulamadaki sektörel farklılıkların gözden geçirilmesi; vergide adalet, zamanlama bakımından uygunluk ve verimlilik ilkeleri ışığında düzenleme beklenmektedir.
Yerli makine ve teçhizat kullanımı…
31 Mart tarihine kadar devam edecek olan ÖTV indirimlerinin tekrar bir üç aylık süre ile ötelenmesi sektörde yer alan firmaların en önemli taleplerindendir. Sağlık turizmi ve sağlıkta döviz getirici ticaret desteklenmeli. Sağlık Serbest Bölgeleri teşvik edilmelidir. Sağlık Uygulama Tebliği tedavi ve medikal malzeme ücretleri yeniden düzenlenmeli, ilaçta olduğu gibi enflasyon oranında artırılması sektörün rahatlaması açısından önemlidir. Yerli makine ve teçhizat kullanımı, faiz desteği ve yatırım teşvik belgeli yatırımlarda ilave teşvikle özendirilmelidir.
Kamuya iş yapan firmalar ve teşvikler
Kamuya iş yapan firmaların tekliflerini aşan ve öngörülemeyen maliyet artışları telafi edilmeli ve hak edişlerin zamanında ödenmesi; bunun mümkün olmadığı durumlarda da, en azından kamuya karşı mali yükümlülükler için mahsup imkanlarının sağlanması, nakit sıkıntısının hafiflemesine de katkı yapacaktır. Kocaeli, ülke imalat sanayi ve dış ticaretindeki ağırlığına uygun olarak teşvik bağlamında 1. bölge statüsündedir. Ancak, gelişme göstergeleri ve personel atamaları bakımından 4. bölge olarak yorumlanan Kandıra gibi ilçelerin, bu durumdan olumsuz etkilendiği; yatırım imkanlarından yararlanamadığı görülmektedir.
‘Daha köklü ve sürdürülebilir bir ekonomi’
Yerel esnaf ve tüccarlarımızın korunması önem arz eden konuların başında gelmektedir. Kocaeli özelinde yapılan araştırmada, meyve sebze fiyat artışında arz sorunlarının ve zincir market fiyatlamalarının etkili olduğu; bu konuda hal işletmecilerinin zan altında bırakılmasının yanlış olacağı gözlenmiştir. Yine sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin korunmasına yönelik düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Kocaelili iş insanları olarak yapısal düzenlemelerle daha köklü ve sürdürülebilir bir ekonomiyi inşa etme sürecinde üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum” ifadelerine yer verdi.
KOTO’nun raporunda yer alan sorun ve çözüm önerileri
1- Yatırım Teşvik Sisteminin Bölgesel Bazda Yapılmasından Kaynaklı Sorunlar
Teşvik sisteminin bölge ve il bazında değerlendirilmesi, bazı daha az gelişmiş ilçelerin yeterli yatırım alamamasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra aynı sektörde farklı gelişmişlik düzeylerinde faaliyet gösteren firmaların rekabet edebilmesi de mümkün gözükmemektedir.
Kocaeli, teşvik sisteminde 1. bölgede yer almaktadır. Fakat bazı ilçelerin ve bazı sektörlerin 1. bölgede bulunma dezavantajı yaşadığı gözlemlenmektedir. Bu durumun ortadan kaldırılması için her ilçenin ve sektörün kendi içinde değerlendirmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere Kandıra Gıda OSB kuruldu, ancak herhangi bir teşvikten yararlanamamaktadır. Aynı zamanda belli alanlarda büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde destek verilmesi, 5 veya 6. bölge desteklerinden yararlanması gerekmektedir.
2- Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin Kurulması ve Desteklenmesi
KOBİ’lerin işbirliği kabiliyetlerini geliştirmek için sektörel dış ticaretlerin kurulması gerek sektörün rekabet edebilirliğine gerekse de ülke ekonomisinin çarpan etkisiyle artmasının önünü açacaktır.
Bölgede “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri”nin teşvik edilmesi ortaklık kültürünü destekleyecek ve ihracat hacmini artıracaktır. Bahse konu şirketler; aynı üretim dalında faaliyette bulunan, asgari 10 KOBİ’nin bir araya gelmesiyle bu işletmelerin yurtdışı pazara açılmalarını tek elden koordine eden ve olası sıkıntılara çözüm getirmeyi hedefleyen anonim şirketlerdir.
“Sektörel Dış Ticaret Şirketleri”, faaliyet alanı benzer KOBİ’ler için küresel pazara açılma sürecinde, dış ticarette uzmanlaşma ve ihracatta finansman, tedarik, lojistik imkânlarına erişim, gümrükleme gibi hususlarda kolaylık sağlayacaktır.
3- Stratejik Yatırım Teşvikleri Asgari Yatırım Tutarının Yüksek Olması
Firmaların stratejik yatırımları asgari katma değeri sağlamış olsa bile, asgari yatırım tutarının 50 milyon TL’nin üzerinde olması, yatırımların önünde engel teşkil etmektedir. Stratejik yatırımlarda öngörülen 50 milyon TL alt sınırının çok yüksek olduğunu düşünüyoruz. Bu sınırın aşağıya çekilmesi talep edilmektedir.
4- ÖTV ve KDV İndiriminin Devam Etmesi
Mobilya ve beyaz eşyada mevcut olan 31.03.2019 tarihinde sona erecek olan KDV indiriminin devam etmesi önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra temel gıda maddelerindeki KDV oranının yüzde 8 den yüzde 1’e indirilmesi için çalışmalar yapılması, aynı zamanda tüm sektörlerdeki KDV oranlarının gözden geçirilmesi, tek tip KDV’ye geçilmesi ile ilgili çalışmalar yapılması talep edilmektedir.
5- Sigortacılık Sektörü İle İlgili Yaşanan Sorunlar
Yaptığımız araştırmalar neticesinde TÜVTÜRK istasyonlarında "sigortalım.com" adı altında yapılmaya başlanan trafik poliçesi satış noktalarının fiziki şartlara ve sigortacılıkla ilgili genel kurallara uygun olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan tespit ışığında üyelerimizi olumsuz etkileyen bu durumun düzeltilmesi adına çalışmalar yapılması önem arz etmektir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın internet sitesi ortamından sigorta satış işlemleri için Sigorta Acentelerinden istediği asgari 300 bin TL sermaye tutarının iyileştirilerek makul seviyelere çekilmesi gerekmekte, uzaktan satış yapan işletmelere asgari sermaye yükümlülüğü olmaması gerekmektedir.
6- Sağlık Sektörünün Sorunları ve Talepleri
Özel sağlık hizmeti veren kuruluşlarının da hastadan maksimum SUT fiyatından %200 fark alabilmektedir. Bu alınacak fark konusunda sınırlamanın kalkması sektörün devamlılığı açısından önem arz etmektedir.
7- İkinci El Araç Satışlarında Yaşanılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
İkinci el araç satışlarında mükelleflerin KDV açısından yaşadığı sorunlar özetle aşağıdaki gibidir:
1- İkinci el araç alımlarında KDV ödenmeksizin alınan taşıt araçlarının satışında verginin matrahının işlem bedeli olması,
2- İkinci el araç alımında ödenen KDV’nin indirilip indirilemeyeceği,
3- Araç alım satım ticareti yapanların kullanılmış binek otomobil satışlarında uygulanacak KDV oranının % 1 mi % 18 mi uygulanacağı.
Yukarıdaki sorunlar Maliye Bakanlığı’na (Gelir İdaresi Başkanlığı) iletildiğinde sorunun çözümünde siyasi otoriteyi göstermişlerdi. 27 Şubat 2018 tarihinde TBMM’ye sevk edilen yasa tasarısında sadece ve sadece 1’nci sorun kısmençözülmüş olup, diğer sorunlar çözülmemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere tasarıda sadece ve sadece KDV mükellefi olmayanlardan alınan araçlarla sınırlı düzenleme öngörüldüğünden, KDV mükelleflerinden alınan araçlar da sorun devam etmektedir. Çünkü bunlar da idarenin bugünkü uygulamaları devam edecektir. Bu durumda KDV mükelleflerinden alınan araçlar açısından satış fiyatı; satış nedeniyle hesaplanacak KDV, araç alımında ödenen KDV’nin indirilip indirilemeyeceğine ve uygulanacak KDV oranına göre değişiklik gösterecektir.
8- İnşaat Sektörünün Sorunları ve Talepleri
9- Bankacılık Sektörü ile İlgili Sorunlar
Kamu ve özel sektör bankacılık hizmetlerinin günümüz koşullarında eşit olması gereklilik arz etmektedir. EFT, havale ödemelerinde gün içerisinde saat farklılıkları görülmektedir. Bu noktada, tüm bankalar için tek bir saat (18.00) ve Cumartesi günü de ilave edilerek yeni bir düzenleme yapılması işletmeler için önem arz etmektedir.
Aynı zamanda özellikle şirketler kamu alacaklarından dolayı çok ciddi sıkıntı yaşamaktadır. Kamu alacakları devlet bankaları tarafından teminat altına alınarak özel sektör ile değerlendirilmelidir. Örneğin son zamanlarda KOBİ Değer kredisinde 13 banka kredi verirken, mevcut limitin beşte birini kullandırmakta ve para 1 ay mevduatta kalmaktadır. Yanı sıra ipotek, özel sigorta v.s. ürünler istenmesi KOBİ’lerimize sıkıntı oluşturmaktadır.
Çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından KOBİ’lere yönelik sağlanan kredilerde vergi borcu olan işletmeler kredilerden yararlanamamaktadır. Özellikle KOSGEB kredilerinin vergi borcu olan işletmelere verilmemesi kredi amacıyla çelişmektedir. Bu durumunun düzenlenerek ihtiyaç sahibi işletmelere kredilerin verilmesi sağlanmalıdır.
10- Kamuya Yönelik İşlerde Ödemelerin Düzenlenmesi
İşletmelerin kamu kurum ve kuruluşlarına yaptıkları hizmet neticesinde ortaya çıkan ödemelerin süresinin uzun ve belirsiz olması kaynakları yetersiz olan firmalar için ekstra bir yük olmaktadır.
Ödeme sürelerinin kısa olması ve/veya kamu idareleri ile alternatif mahsuplaşmanın olması işletmelere can suyu olacaktır.
İhracattan oluşan KDV iadelerinin sadece KDV’den değil diğer devlet borçları üzerinden de (SGK –Vergi borçları ) mahsuplaşma yapılmasına imkan sağlanmalıdır.
11- Yapılandırmaların Sürdürülmesi
Hükümet tarafından 2017 yılı için kamu alacaklarının yapılandırılması ve taksitli bir şekilde ödeme planı sağlanması işletmelere nefes aldırmıştır.
Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen yapılandırma gibi 2019 yılında da 2018 yılı için yapılandırma yapılması ve ödeme sürelerinin de 1 defaya mahsus olarak ertelenmesi talep edilmektedir. (2018 yılının ötelenmesi nedeniyle 2019 yılının yeni taksitlerinin çakışmaması, aralarında mesafe olması adına)
12- Enerji Maliyetlerinin Yüksek Olması
İşletmeler için önemli bir girdi kalemi enerji maliyetleridir. Türkiye’de elektrik enerjisi tüketiminde en büyük pay sanayi kuruluşlarına aittir. Aynı zamanda sanayide üretim maliyetlerinin büyük bölümünü çoğu zaman enerji giderleri oluşturmaktadır. Bu yıl içerisinde elektrik fiyatlarına üst üste 3 kez zam yapılması, işletme maliyetlerine olumsuz etkilemiştir. Enerji fiyatlarında ihracat yapan firmalara özel bir indirim yapılması ile ilgili konu da önem arz etmektedir. Sanayiciye, üreticiye ve tarımsal üretim yapan noktalara çok indirimli fiyat verilmesi talep edilmektedir.
Doğalgaz Altyapısının Yapımının Şirketlere Yüklenmesi Nedeni İle Maliyetlerin Artması
Yeni yatırımlarda talep yeterli olarak karşılanmamaktadır. İlgili tesislere altyapı ulaştırılması konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Söz konusu sıkıntıların giderilmesi ile ilgili kısa sürede çalışmaların yapılması gerekmektedir.
13- Akaryakıt ve LPG İle İlgili Kar Marjı Sıkıntısı Yaşanması
İşçilik, elektrik, nakliye v.s. bütün maliyetler artmasına rağmen, kar marjı düşmüş olup, aynı zamanda döviz kurundan da etkilenmektedir. Yine herhangi bir zam geldiğinde, ÖTV’den karşılanması ancak pompa fiyatlarına yansımaması da kar marjının düşmesine neden olmaktadır.
SEPAŞ’ın Teminat Bedelleri Sıkıntısı
Uzun süredir belli bir kullanımın üzerinde olan abonelerine indirim uygulayan Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. – SEDAŞ 16 Ağustos 2018 tarihinde müşterilerine ilettiği yazıda indirimli elektrik aboneleriyle olan sözleşmelerini tek taraflı olarak feshetmiştir. Yeni sözleşmelerin yapılması aşamasında aylık kullanım bedellerinin 4 katına varan teminat bedelleri talep edilmekte ve bu durum başta üretim sektörü olmak üzere reel sektörü olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuz durumun ortadan kaldırılması amacıyla talep edilen teminat bedellerinin daha makul seviyelere indirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılması önerilmektedir. Sanayi Firmalarının Enerji ihtiyacını giderebilmek için karşılaştığı bu çıkmazın çözümlenebilmesi en büyük arzumuzdur.
14- Kamu Kurumları Tarafından Dijital Dönüşüm Yatırım Desteğinin Sağlanması
KOSGEB ve Kalkınma Ajansları vasıtasıyla işletmelerin dijital dönüşüm sürecinde katlanması gereken maliyetler asgari seviyeye indirilmelidir. Bu kapsamda e-fatura, e-ticaret, yazar kasa ve yangın söndürme sistemlerinin kurulması ve uygulanması ile ilgili destekler sağlanmalıdır.
15- Canlı Hayvan Yetiştiricileri İçin Maliyeti Yüksek Olan Yem Fiyatlarının Destek Kapsamına Alınması
İthal edilen etlerin Türkiye pazarında satış yapılmasından kaynaklı olarak yerel kasaplar, yerli toplantıcılar ve üreticiler için rekabet edilemez olduğu, ticareti olumsuz yönden etkilerken gelecek zamanda bu durum, hayvancılık alanını da anaç sığır stokunu da tehdit etmektedir. Söz konusu ithal et fiyatlarına istinaden, canlı hayvan yetiştiricileri için maliyeti yüksek olan yem fiyatlarının destek kapsamına alınması ve et ithalatını en az seviyeye düşürülmesi gerekmektedir.
16- Baskı İşlemlerinin Yerel Firmalardan Temin Edilmesi
Basit usuldeki 900.000 mükellefin kullandıkları fatura, irsaliye, perakende satış fişi gibi evraklar, Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Ankara'da bastırılıp, Esnaf Odaları aracılığı ile satışı yapılmaktadır. Esnaf Odaları ticari işletme değildir, üyeleri ticarethanedir. Üyelerinin yapması gereken işleri Odalar yapmamalıdır. Bu gibi evrakların o İl’deki anlaşmalı matbaalar tarafından bastırılması hususunda çalışma yapılması talep edilmektedir. 900 bin basit usulde vergi mükellefinin kullandığı faturaların Ankara'dan değil o ildeki anlaşmalı matbaalarda basılması sektörün ve işletmelerin geleceği adına önem arz etmektedir.
17- Ulaşım Sektörünün Sorunları ve Talepleri
Geçtiğimiz dönemlerde hayata geçirileceği iletilen ton/km fiyat uygulamaları işlerlik kazanmamıştır. Bir an önce hayata geçirilmesi nakliye sektörünün ayakta kalabilmesi için hayati önem arz etmektedir. Servis araçlara verilen P plakalarda olduğu gibi kamyonlara verilen K belgelerinin de dondurulmasını, devir ve satış haklarının verilmesini ve bu konudaki adaletsizliğin giderilmesi talep edilmektedir. Araç trafik sigortalarının fahiş fiyatlarının kontrol altına alınmasını ve bu konuda nakliyeci esnafının maliyetlerinin azaltılması talep edilmektedir. Bütün sektörlerde teşvik uygulaması varken, sıkıntı çeken nakliye sektörüne hiçbir destek verilmemektedir. Fakat büyük lojistik firmalarına sağlanan ayrıcalıklardan dolayı rekabet gücü kalmamaktadır. Küçük esnafların bir araya gelerek kurduğu taşıyıcı kooperatiflerinin ticari faaliyetlerini geliştirebilmesi için ÖTV indirimi, faizsiz ve düşük faizli kredi verilmesi sektör için önem taşımaktadır. Çağımızın artık zorunluluk haline getirdiği öğrenci servis taşımacılığında KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi hem esnafımız hem de vatandaşımız için fiyat artışını önleyici bir gereklilik olmuştur. Şehir içi yolcu taşımacılığında KDV oranı yüzde 1,5’e indirildi. Bu nedenle Hükümetimize teşekkür ederiz. Vergi oranlarının da aynı seviyeye indirilmesi talep edilmektedir. Şehir içi taşımacılığında araçların günümüz şartlarına uyarlanabilmesi için taksicilere verilen 5 yılda bir ÖTV’siz araç hakkının şehir içi taşımacılığına da sağlanması. Bunun yanında tüm ticari araçlarda engelli rampası zorunluluğunun 2023 yılına kadar ertelenmesi talebini arz ederiz.
18- Unlu Mamuller Sektörünün Sorunları ve Talepleri
Fırınlarımızın çoğu %50 kapasite ile çalışmaktadır. Kocaeli’de yaklaşık 1.800.000 nüfus, 500 civarında da fırın vardır. Ortalama günlük 3.000 ekmek üretimi yapılmakta olup, yeni bir düzenleme ile 7.000 nüfusa 1 fırın açılacak şekilde yönetmelik çıkarılmalıdır. Sektörü kendine has yasa ve yönetmeliğinin düzenlemesi gerekmektedir.
Devletimizin ivedilikle un üretici firmalarını yakın takibe alıp, fiyatlarla ilgili fırıncının şartlarına uygun fiyatlarda un üretmeleri sağlanmalıdır. (Döviz kurlarındaki dalgalanmadan dolayı yükselen kur, un fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmiş, fakat kur ciddi oranda düşmesine rağmen bu un fiyatlarına yansımamıştır. Bundan dolayı da ekmeğe zam yapılması zorunlu hale gelmektedir.)
19- İstihdam Teşviklerinin Revize Edilmesi
Yeni açıklanan SGK teşviklerinde 3 aylık sürelerinin 12 aya çıkarılması, teşvikten istifade sürelerinin artmasının sağlanması gerekmektedir.
20- Kuyumculuk Sektöründe Taksitlendirme Sorunu
Altın, pırlanta ve elmas ticaretinde taksitlendirmenin olmaması sektördeki firmaları zor durumda bırakmaktadır. Sektörde yer alan büyük ölçekli firmalar anlaştığı bankalar kanalı kolaylıkla taksit yapabilirken diğer firmalar bu fırsatı yakalayamamaktadır ve bu da haksız rekabete neden olmaktadır. Bu nedenle sektörün tamamına yönelik bir taksitlendirme yapılması (en az 3 taksit) önem arz etmektedir.
21- Mobilya-Kereste Sektörü ile İlgili Talepler
İlimizde ve bölgemizde çok sayıda Mobilya- Kereste imalatı yapan işletme dağınık halde bulunmaktadır. Bu dağınıklığın giderilmesi ve altyapı maliyetlerinin en alt seviyeye indirilmesi için Mobilya- Ahşap OSB kurulması ile ilgili girişimlerde bulunulması gerekmektedir. Orman işletmelerinden alınan hammadde nakit ve teminat mektubu ile satın alınmaktadır. Özel sektörün kamu borçlarını öderken veya kamudan alım yaparken, şirket kredi kartı ile taksit imkanının sağlanması işletmeler için önem taşımaktadır. Ülkemizin geleceği açısından oldukça önemli olarak gördüğümüz ormanlarımızın sürdürülebilir olmasını teminen özel sektör tarafından Endüstriyel Orman alanlarının tahsis edilmesi gerekmektedir.
22- Yerli Malı Kullanımının Özendirilmesi
Yatırım Teşvik Belgeleri kapsamında yerli makine ve ekipmanın kullanımı ilave teşviklerle ödüllendirilmelidir. Yerli makine üreticilerinin Dünya makine imalat sektöründe daha rekabetçi ve daha güçlü hale gelmesi için yerli makine alımı yapmayı planlayan hem Türk hem de Türkiye’den makine alımı yapmak isteyen yabancı firmaların finansal ve vergisel anlamda desteklerinin artırılması talebimizdir. Çeliğin paslanmasını önleyen (çelik boru hatları, iskeleler, v.s.) katodik koruma sistemleri işlerinde kullanılan alüminyum ve magnezyum anotları, birçok kurum ithal ürün istemektedir. Teknik şartnamelerde yerli ürün şartı/avantajı eklenerek, senelik 20 milyon $ ithalat engellenerek yerli üretim yapılabilir. İmalatlarımız olmasına rağmen, yerli ürüne kurumlardan talep olmadığından üretim yapılamamaktadır. (Tüm anotlar aynı sertifikaya ve üniversitelerimizden raporları alınmaktadır. Fiyat/performans kesinlikle ithal ürünlerle aynı seviyede hatta daha iyi yapılabilir.)
23- Kahve Gümrük Vergi Oranları Düzenlemesi ve Yatırım Teşvikleri Sağlanması
Ülkemizde ciddi oranda işlenmiş kahve ithalatı bulunmaktadır. Katma değeri başka ülkelerde sağlanarak ülkemize (Avrupa’dan) getirilen kahvelerden %11 gümrük vergisi alınmakta, işlenmemiş halde ülkemize getirilen Çiğ çekirdekten (hammadde) ise %13 gümrük vergisi alınmaktadır. Ülkemizde çiğ çekirdeği işleyen ve katma değerini katan, Avrupa’dan gelen kahvelerle yarışır onlarca yerli firmamız mevcuttur. Türkiye’de kahve sektörünü korumak geliştirmek ve ülke ekonomisine katma değer sağlamak için ithal ham kahvenin ve kavrulmuş kahvenin gümrük vergilerinin yeniden düzenlenmesi talep edilmektedir. Çiğ Çekirdekteki gümrük vergi oranının düşürülmesi ve buna karşılık gelen işlenmiş kahvenin vergi oranının da arttırılması iç üretimin canlandırılması ve ithalatında caydırılması ülkemizde istihdama ve katma değerli üretime katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda kahve sektöründe uluslararası rekabet için kahve kavurma tesisleri kurulması için teşvik talep edilmektedir.
24- OSB’lerde Teşvik Altında Yapı Denetim Kuruluşlarından Yüzde 75 İskonto Yapılması
OSB’lerde inşaat yapımında verilmiş olan teşvik devlet tarafından değil, inşaatı kontrol eden yapı denetim firmasından talep edilmektedir. Yapılmış olan bu teşvikin devlet tarafından yapı denetim firmasına ödenmesi ya da vergi-SGK borcu mahsuplaşması sağlanmalıdır.
25- Özel Okullara Giden Öğrencilere Verilen Eğitim Destek Bursunun Devam Ettirilmesi
MEB tarafından özel okullar için velilere verilen eğitim desteğinin; özel sektör tarafından yapılan yatırımları desteklediği, düşük gelirli ailelerin çocuklarının da özel okul imkanlarından yararlanabilmeleri, özel okulların ülkedeki istihdama katkı sağlayabilmeleri, kamu tarafından yapılan harcamaların tolere edilmesi için; özel okullara giden öğrencilere verilen eğitim desteğinin devam ettirilmesinin değerlendirilmesi önerilmektedir.
26- Özel Öğretim Kurumlarında Uygulanan KDV Oranının % 1’e Düşürülmesi
Özel Öğretim Kurumlarında uygulanan KDV oranının % 8 den % 1 e düşürülmesi artan eğitim faaliyetlerini tolere etmede eğitim kurumlarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
27- KOSGEB Tarafından Verilen Desteklere Eğitim Sektörünün de Dahil Edilmesi
Eğitim sektörünün değişen ve gelişen dünya ülkelerine ayak uydurabilmesi için uluslararası yapılan eğitim fuarlarına katılması ve eğitim teknolojilerini yenilemesi gerekmektedir. Bu nedenle KOSGEB tarafından verilen desteklerin içine EĞİTİM sektörünün dahil edilmesi, bu alanda yapılacak yatırım ve faaliyetleri arttıracaktır.