Öğrencileri gibi sosyal tesisler önünde toplanan öğretim üyeleri alkışlarla Rektörlüğe yürüdü ve öğrencilerine yapılan müdahaleyi kınadı

KESK’e bağlı Eğitim-Sen ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Kocaeli Üniversitesi’nde geniş katılımlı bir yürüyüş düzenledi. Geçtiğimiz gün yeni YÖK Yasası’nı protesto etmek amacıyla Kocaeli Üniversitesi  Sosyal Tesisleri önünde bir araya gelen ancak önce özel güvenlik ekipleri ardından da çevik kuvvet tarafından tazyikli su ve biber gazı kullanılarak dağıtılan öğrencilere sahip çıkmak için düzenlenen yürüyüşe başta öğretim üyeleri olmak üzere yaklaşık 500 kişi katıldı. Grup adına basın açıklamasını yapan Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Özdek, KOÜ’de üniversitenin özerkliği ve özgür tartışma ruhunu zedeleyen antidemokratik uygulamalar yaşandığına dikkat çekerek, “Üniversite yönetimini polisi üniversiteye davet etmek yerine, öğrencilerin ifade, eleştiri, protesto hak ve ödevlerini kullanmaları için gerekli tedbirleri almalıdır” dedi.

500 Kişilik Grup Yürüdü

    Sosyal tesisler önünde toplanan ve aralarında çok sayıda öğretim üyesinin bulunduğu 500 kişilik grup, herhangi bir müdahaleyle karşılaşmadan Rektörlüğe kadar yürüdü. Alkışlarla Rektörlük binasına yürüyen grup burada ise özel güvenlik ekiplerinin ördüğü etten duvarın önünde basın açıklamasını yaptı. Açıklamayı yapan Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Özdek, Kocaeli Üniversitesi’nin, üniversitenin özerkliği ve özgür tartışma ruhunu zedeleyen antidemokratik uygulamaların dışında kalamadığını ifade etti. KOÜ’de yaşanan olayların, hükümetin üniversiteler üzerinde yürüttüğü ideolojik baskı, sindirme ve şiddet politikası en önemli göstergesi olduğunu kaydetti.

Öğrenciler   Şiddetle  karşı Karşıya Kalmıştır

Hükümetin baskı ve şiddet yüzünün KOÜ’de de göründüğüne dikkat çeken Özdek, “Üniversitemiz öğrencileri, doğrudan üniversite ile ilgili konularda ifade ve eleştiri özgürlüğü ve protesto haklarını kullanırken dahi polis şiddetiyle karşı karşıya kalmıştır. Her eylemde polisin tazyikli su, biber gazı ve cop kullanması olağanlaşmaya başlamıştır. Üniversitelerde gerek öğrencilerin gerekse öğretim elemanlarının her türden düşünceyi özgürce oluşturma ve dile getirmeleri sadece temel bir hak değil, kamusal bir görevdir de. Hükümetler ve üniversite yöneticileri bu ödevin yerine getirilmesini engellemek yerine teşvik etmelidir. Üniversitelerin akılcı müzakereye dayandığı ortamlar olması beklenir” açıklamasında bulundu.

Demokrasi  Kültürümüze Zarar Verilmiştir.

“Barışçıl gösterilere şiddetle müdahale etmek, öğrencileri gazlamak, coplamak, dövmek, yerlerde sürüklemek toplumsal barış ve demokrasi kültürüne zarar vermektedir” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Özdek, ODTÜ’de meydana gelen şiddet ve yaratılan çatışma ortamının hiçbir gerekçeyle görmezden gelinemeyeceğini belirtti. Bazı üniversite rektörleri tarafından yapılan açıklamaların ibret verici olduğunu söyleyen Özdek, yapılan açıklamaların kendi düşüncelerini yansıtmadığına vurgu yaptı. Özdek ayrıca, “KOÜ öğretim elemanları ve personeli olarak üniversitemizde öğrencilerin şiddet içermeyen her biçimde ifade ve protesto özgürlüğünden yana olduğumuzu belirtiyor, üniversite yönetimini polisi üniversiteye davet etmek yerine, öğrencilerin ifade, eleştiri, protesto hak ve ödevlerini kullanmaları için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz” dedi.