Cumhuriyet Halk Partisi İzmit İlçe Başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya düzenlediği basın toplantısında CHP’nin büyük yürüyüşünü değerlendirdi.
Küçükkaya: kapasiteleri yetmediğinden dolayı…
Cumhuriyet Halk Partisi İzmit(CHP) İlçe Başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya haftalık olağan basın toplantısını parti binasında gerçekleştirdi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Küçükkaya,” Her yeniliğe karşı çıkanlar gibi bu yürüyüşe de gündelik siyasetleri uğruna karşı çıkan, siyasal kapasitelerinin yetmediğinden dolayı anlamayan insanlar mevcuttur” dedi.
Yürüyenlere değil yürütenler
Küçükkaya,” Bugün Genel Başkanımızın Türkiye tarihinde ilk defa gerçekleştirilen bir protesto yürüyüşü ile Türk siyasetine artık yeni bir sayfa açıldığı aşikârdır. Bu yürüyüşte siyasal yelpazenin hangi kanadından olursa olsun birçok farklı isim destek vermektedir. Cumartesi günü KYÖD’de yaptığımız toplantıda bu desteğin İzmit ölçeğinde somut göstergesidir. Bu yürüyüş ülkede herkesin adalete olan susuzluğunun göstergesi olacaktır. Ama her yeniliğe karşı çıkanlar gibi bu yürüyüşe de gündelik siyasetleri uğruna karşı çıkan siyasal kapasitelerinin yetmediğinden dolayı anlamayan insanlarda mevcuttur. Ama bu ülke yürüyenlere verilen tepkiyi yürütenlere de verildiği gün özgürleşecek ve adaleti bulacaktır” dedi.
Zehirlenmelere değindi
“Er yâda geç adalet tecelli edecek” diyerek sözlerine devam eden Küçükkaya,” Dünya’nın en güzel coğrafyasında ki bu insanlar tekrar huzurlu günlerine kavuşacaktır. Bu yürüyüş başlığında ülkenin bazı gündemini de es geçmemiz aşikârdır. Özellikle ilimizin milletvekili olan bakanın sorumluğunda olmasından ötürü Manisa’da peş peşe gerçekleştirilen asker zehirlenmelerinin ihmalkârlık ötesinde bir yönetici sorumsuzluğu noktasına gittiği aşikârdır. Sayın Bakan yine hisleri ile yeraltı sularının normal şebeke sularına karıştığının zehirlenmelerin sudan olacağını belirterek sudan sebepler üretmiştir” diye konuştu.
Stratejik ve hassas
Hijyen kısmının ötesinde bazı işler özelleştirilemez. Kendileri çok sevse de bazı işler taşeronlaştırılamaz. Bir savaş durumunda hiçbir firmanın askeriyeye yemek götürmesi söz konusu değildir. Ergenekon Balyoz ve benzeri birçok yıpratmalar ile uğraşan askeriye bin yıldır geleneği olan karargâhta aş pişer felsefesini de unutturulmaya çalışılmaktadır. Aslında ülkemizde taşeronluğun kaldırılması gerekirken askeriye gibi bir stratejik ve hassas bölgede taşeronluk çok doğru bir yönetim anlayışı değildir. Hiç umudumuz olmamakla birlikte sayın bakanın bu sürece müdahale etmesini gönülden diliyoruz.