Türkiye’de öğretmen yetiştirme alanında önemli ve kalıcı bir yeri olan öğretmen okullarının kuruluşunun 175. yılını kutluyoruz.
1838 yılında, II. Mahmut döneminde çocukların “rüşt” (erginlik) yaşına kadar okuyabilmeleri için ortaokul düzeyinde Rüştiyeler açılmış, çocuklar ergenlik yaşına kadar bu okullarda öğrenim görmüşlerdir. 16 Mart 1848 tarihinde Rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli Darül Muallimin-i Rüşdi adını taşıyan okullar kurulmuştur. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve bugüne kadar her yıl 16 Mart tarihi öğretmen okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır. Köy Enstitülerinin 1952 yılında kapanma sürecinin başlaması ve 1954 yılında yasal olarak kapanmasıyla birlikte; Enstitüler 6 yıllık Öğretmen Okullarına dönüştürüldü. Üç dönem 7 yıl süreyle (1973-1974 &1974-1975 & 1975-1976 öğretim yıllarında) eğitim devam etmiş. 1975- 1976 yılında 7 yıllık ve 6 yıllık mezun birden vermiştir. Yani Öğretmen okulları 1975 -1976 öğretim yılından itibaren Öğretmen Liselerine dönüşmüştür. 1973 yılında yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu öğretmenlerin yükseköğrenim görmeleri zorunluluğunu getirildi. İlkokullara sınıf öğretmeni yetiştirilmesi için 1974-1975 öğretim yılından itibaren İlköğretmen Okullarının bir kısmında iki yıllık Eğitim Enstitüleri açılmıştır. 1982 yılında yürürlüğe giren 41 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile iki yıllık Eğitim Enstitüleri, Eğitim Yüksek Okuluna dönüştürülerek Eğitim Fakültelerine bağlanmıştır.
Eğitim Yüksek Okullarının süresi 1989-1990 öğretim yılından itibaren dört yıla çıkarılmış ve Eğitim Yüksek Okullarının bazıları Eğitim Fakülteleriyle birleştirilerek bu kurumlar “Sınıf Öğretmenliği Bölümüne” dönüştürülmüştür. Günümüzde öğretmen yetiştirme konusundaki yetersizlikler, her geçen gün artan sorunlar, geçmişte öğretmen yetiştirme konusunda uygulanmış başarılı modelleri anımsamaya, zaman zaman o modellere özlem duyulmasına neden olduğundan, öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümü her yıl hatırlanmakta ve düzenli olarak kutlanmaktadır. Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin’in, aradan 175 yıl geçmiş olmasına karşın, öğretmen okullarının Türkiye eğitim sistemi içindeki yerinin doldurulabilmesi mümkün olmamıştır. Son yıllarda eğitimde artan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımları, kamusal, bilimsel, demokratik, laik, çağdaş ve bilimsel eğitim anlayışı ile temelden çelişen politika ve uygulamalar, siyasi iktidarın “sıbyan mektepleri” ve “medrese eğitimi ”ne dönmenin hesaplarını yaptığını göstermektedir. Öğretmenlik mesleği ülkemizde uzun yıllar cazip ve saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilmesinde 175 yıl önce kurulan öğretmen okullarının ve bu okullardaki eğitim felsefesinin payı büyüktür. Aydınlanmanın ışığı olan Köy Enstitülerin kapatılması ile başlayan süreç; devletin öğretmen yetiştirme politikasından vaz geçerek plansız ve hedefsiz bir eğitim modeli benimsenmiştir. Son 20 yıl içinde, öğretmenlik mesleği ve onuru tarihte hiç olmadığı kadar ayaklar altına alınmış, eğitim emekçilerinin emeği değersizleştirilmiş, eğitimciler her fırsatta aşağılanmış ve şiddete maruz bırakılmıştır. Tarikatlar eğitimin çeşitli alanlarında rol alamaya başlamışlardır. Eğitim politikasının, sosyolojisinin ve ekonomisinin; yeniden ele alınarak çağdaş, demokratik, laik, halkçı ve parasız ve anadilde eğitim olması doğrultusunda çalışmalar yapılması ülkemizin gelişmişlik düzeyini yükseltecektir. Yolu Köy Enstitüsü’nden, Öğretmen Okulları’ndan ve Öğretmen Liseleri’nden geçen tüm öğretmenlerin ve öğretmen dostlarının 16 Mart Öğretmen Okullarının 175. Kuruluş yıldönümü kutlu olsun.