Marmara Yaşasın Kervanı etkinliği ile Tütünçflik sahili koruma ve güzelleştirme derneği ortak basın açıklama yaptı.
“Marmara Yaşasın” Basın Açıklaması
Marmara Yaşasın Kervanı etkinliği ile Tütünçflik sahili koruma ve güzelleştirme derneği ortak basın açıklama yaptı. Açıklamayı dernek Baş. Yarımcısı Av.Çiğdem Baloğlu yaptı
İzmit Körfezini tepeden gören bir noktada yapılan basın açıklaması olaya anlam kattı.
Basın açıklaması şöyle:
Kocaeli’ de, 16 OSB, 34 liman vardır. Her biri birbirinden tehlikeli kimyasal depolama alanlarıyla, Petrokimyadan Gübreye geniş bir yelpazede üretim yapılmaktadır. Kocaeli, ülkemiz Kimya üretiminin %26’ sını karşılıyor. Bu basit rakam bile çevre yükümüzün son derece ağır olduğunu göstermektedir.
Kontrolsüz sanayileşme, limanlaşma ve tersanelerle deniz, hava, dere ve yer altı sularımız onlarca yıldır vahşice kimyasal ve fiziksel kirliliğe maruz kalmıştır. Yetmezmiş gibi, her gün yeni tesislere ve devasa üretim-kapasite artışlarına izin verilmektedir.
Kaza risklerinin yanında şehrimizde her gün her yaştan hemşerimizi Kanser, Astım-Alerji, KOAH, Metabolizma, Kalp hastalıkları nedeniyle kaybediyoruz. Bebeklerimiz teşhisi konamayan türlü çeşit hastalıkla doğuyor. Ancak bu durum birer rakam olarak değerlendiriliyor. Oysa ne balıklar, ne kuşlar, ne de bizler birer rakam, madde, malzeme değiliz. CANIZ, CANLIYIZ… Mevcut durumu değiştirmek için hiçbir şey yapılmayıp, son derece DOĞAL karşılanıyor. Oysa bu doğal bir durum değil, YAPAY AFET’ tir.
Marmara Denizi ve İzmit Körfezi, akıntısı, sıcaklığı, tuzluluk gibi nadir özellikte bir geçiş denizidir. Geçmişte son derece zengin her türlü deniz canlısına sahipken, temel konular bile değerlendirilmeden üstünkörü verilen izinler yüzünden döngü bozulmuş, besin zinciri kırılmıştır. Geçtiğimiz yıl Marmara Denizinde Müsilajı yaşadık, ne yazık ki bilimsel olarak yeniden yaşanacağı öngörülmektedir.
Buradan seçilmiş atanmış tüm yöneticilere sesleniyoruz;
Çevre ve Sağlığa etkileri bütünsel olarak değerlendirilmeden sanayiye bonkörce verilen, Dolgu, Dip Tarama ve Üretim-Kapasite artış izinleri gelecek nesillerimize karşı EKOLOJİK SUÇTUR. Bu izinleri verip, suça ortak olmayın. Doğa Uyarıyorken, Zaman Varken Yanlıştan Dönün. Doğru Uygulamaları Hayata Geçirin.
“Denizimiz, Havamız, Suyumuzla Birlikte Acı Çekerek Ölüyoruz… Anayasa Ve Kamudan Gelen Gücünüzü Acilen Bizleri Yaşatmak Üzere Kullanın! “
Bu değişiklikleri yaparken Ekolojiyi korumak isteyen her Vatandaş, Bilim İnsanı, STK, Platforma kulak verin. Memleket Her Bir Köşesiyle Hepimizin, Korumak Hem Bizim Hem De Siz Yöneticilerimizin Anayasal Görevidir.
Ağzı olup dili olmayan denizin, balığın, göçmen kuşların, martının sesi olmak için bugün zamanını ayırıp buraya gelen her biri birbirinden değerli çevre gönüllülerine gelecek nesillerimiz adına teşekkürü borç biliriz.