Yaşamımın önemli bir bölümü vergi sistemleri vergi adaleti ile ilgili konuların incelenmesi ile geçti.
Öğreti de ve çağdaş toplumlarda vergi adaleti konusundaki tüm bilinenlerin dışında, hükümetin uygulamalarından da anlıyoruz ki vergi adaleti meğer vergi afları ile sağlanıyormuş!
Bakınız son 15 yılda yapılan vergi aflarına;
- 07.03.2002 4746 sayılı yasa Emlak vergisi affı
- 27.02.2003 4811 sayılı yasa Vergi barışı
- 22.11.2008 5811 sayılı yasa Varlık barışı
- 13.02.2011 6111 sayılı yasa Yapılandırma ve Matrah artırımı
- 10.09.2014 6552 sayılı yasa Yapılandırma ve Matrah artırımı
- 19.08.2016 6736 sayılı yasa Yapılandırma ve Matrah artırımı
- 18.05.2017 7020 sayılı yasa Yapılandırma ve Matrah artırımı
- …/05/2018 …….. bir daha Yapılandırma ve Matrah artırımı
Görüldüğü üzere gelecek olan yasal düzenleme ile 15 yılda 8 adet vergi affı çıkarılmıştır. Yani 2 yıldan bile az sürelerde vergide af çıkarılmış. Torba yasalarda kısmi düzenlemeler hariç.
İnanıyorum ki dünyada “ülkede vergi adaleti nasıl bozulur” diye bir yarışma düzenlense, bizdeki bu konudaki uygulamalar açık ara birinci olur.
Dünyanın hiçbir yerinde 15 yılda 8 defa vergi affı olmaz.
Böylesi vergi aflarının doğal olarak mükelleflerde bir beklenti yarattığı, vergisel yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeyen mükellefler lehine rekabet avantajı sağlandığı açıktır. Düzenli görevini yerine getiren mükelleflerin uğradıkları haksız rekabet altında ezilmesine neden olmakta ve kamuya güven önemli yaralar almaktadır.
Diğer taraftan anlamadığım bir hususta çıkarılan vergi aflarının gerekçesi olarak da söylenen mükelleflerin zor durumda oldukları onların borçlarını ödemede kolaylık sağlamanın amaçlandığı belirtilmektedir. Nasıl olur, bizim ekonomik durumumuz çok iyi gitmiyor muydu? Büyümemiz 5 lerin üzerinde olduğu ve en çok büyüyen ülke değil miydik.
Bir yalan var ama hangisi bilmiyorum? Çünkü her iki söylemin aynı anda doğru olması mümkün değildir. Yoksa bu büyüme şişirmemi? Veya bu büyüme bir kısım insanları büyütüyor da, topluma yansımıyor mu? Bu türden bir sürü soru sormak mümkün.
Afla ilgili düşüncelerimizi özetledikten sonra kısaca afla neler geldiğini özetleyelim. Aslında 6736 sayılı 2016 da çıkarılan yasadan çok farklı değil.
Yapılandırma kapsamına konu alacaklar ise şöyle:
- 31 Mart 2018'den önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları (MTV'nin ikinci taksiti hariç),
- İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı,
- SGK'nın her türlü prim ve ceza alacakları,
- Belediyelerin emlak vergisi ve su ile ilgili alacakları,
- İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler, kesinleşmemiş veya dava aşamasında bulunan alacaklar ile kesinleşmiş alacaklar yapılandırma kapsamında yer alacak.
Matrah artırımına inceleme yapılmayacak,
Matrah affından yararlanmak isteyen Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefleri, matrahlarını 2013 yılı için yüzde 35, 2014 için yüzde 30, 2015 için yüzde 25 ve 2016 için yüzde 20 artıracaklar. Matrah artışı yapan mükellefler için bu yıllara yönelik vergi incelemesi yapılmayacak. Plan bütçe komisyonunda 2017 gelir ve kurumlar vergisi matrah artışı konusu kabul edilmedi.
İşletme kayıtlarının düzeltilmesi
Tasarının 6'ncı maddesi ile işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için de kayıt altına alınma imkanı getiriliyor. Madde ile bunların indirimli oran üzerinden KDV'ye tabi olacağı düzenleniyor.
Başvuru ikinci ayın sonuna kadar yapılacak
Düzenleme kapsamında getirilen ödeme kolaylıkları ve yapılandırmadan yararlanmak isteyenler, kanunun yayım tarihinden itibaren ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuracaklar.