Yazıklar olsun sana.. Necdet Güler!.. Bir de Orman Mühendisi olacaksın!
Bunun nedenini sen bilemeyeceksin de kim bilecek!
Bu yüzden, nedenini bana hep sordular. Cevap veremedim… Çok mahcup oldum…Ne yapayım! İtalya’da mühendis olarak çalıştım, başka ülkeler gördüm ama böyle bir uygulamaya hiç rastlamadım
Bilimsel yayınları taradım; İtalyanca… Fransızca olanları bile… Yok böyle bir uygulama.
O yolda tur atıp hiç tanımadığım bazı kişilere bile sordum;
Ama nasıl soruyorum: “Bu ağaçları acaba neden böyle sarmışlar? Çok merak ettim de !…”
Cevap: Ben de bilmiyorum.. Daha önce hiç böyle bir şey hiç görmedim, çok tuhaf..
Kendi kendime diyorum ki bunun bir sağlam nedeni olmaz mı? Bu kadar dokuma ve işçilik bedeli ödenmiş. Bunun getirisinin yapılan harcamadan daha fazla olması gerekmez mi? Milletin parası bu !..
Ama aklıma yatan bir sebep bulamadım. Tuh…olsun bana!..
Ama sabreden derviş (ki bu durumda ben oluyorum) muradına erermiş. Geçen gün oraya yine gittim. Herhalde benim bakışlarıma bir anlam veremediğinden olacak, yanıma bir kişi geldi. Sırtında taşıdığı elbisede yazılandan onun Büyükşehir Belediyesinin elemanı olduğunu anlayınca kendi kendime “İşte dedim! Ağaçları sarmanın bilimsel (!) nedenini şimdi öğreneceğim. İçimi büyük bir sevinç kapladı..”
O çalışmayı yürütmede yetkili kişilerden biri olduğunu söyleyince kendisine sordum: Bu ağaçları neden böyle sardınız?
Şimdi ayakta iseniz önce oturun. Ayaklarınızı uzatın.. Rahat bir konuma gelin.. Derin bir nefes alın.
Cevap: Belediyenin ağaçlara ne kadar çok önem verdiği algısını yaratmak için ağaçları böyle sardık…
Vay canına!...Ben bunu nasıl anlamadım! Yarın İstanbul’da Orman Fakültesine gidip 1969 yılında bana verilmiş diplomayı iade edeceğim. “Arkadaş… Bu kadar ruhsuz bir Orman Mühendisi olarak beni nasıl yetiştirdiniz! Ağaçlarla ilgili algılamam bile yok! Çok yazık… Alın bu diplomayı, geri veriyorum..
Ağaçların gövdelerini dokuma materyal ile sarmak Belediyenin ağaçlara ne kadar kıymet verdiği algısı yaratacakmış! Tabii canım! ..Hangi algının oluşmasını istiyorsanız, emredin; algı hazırdır, emrinize amadedir!
Burada görme ile oluşan duyusal girdiye istediğiniz anlamın algı olarak aksetmesini istiyorsunuz. Çok haklısınız; Kentteki ağaçların durumu Belediyenin onlara olan derin sevgisini ne kadar güzel gösteriyor!
Aman efendim!. Bu ne sevgidir ki gövdesinin alt kısmı sarılan ağaçların dipleri kazılarak kökleri kesiliyor, açığa çıkan kökleri kurumaya bırakılıyor,
Buradaki ağaçların durup dururken devrilmesine neden olan uygulamaları kim yaptı?
Onları buduyorum diyerek zamanlı zamansız dallarını doğrayıp gövdelerinde oyuklar açılmasına, zayıflamalarına, şekillerinin bozulmasına ben mi neden oldum?
Gövdelerdeki oyukları hava geçirmez şekilde örttürüp içerdeki mantarların sürekli çoğalıp bayram yapmasına ben mi neden oldum?
Yaptığınız bu örtü uygulamasını sizin amacınız doğrultusunda algılayan tek kişi bulamazsınız. Bu halkı ne zannediyorsunuz?
Çok komik!.. Güldürmeyin beni …Yaşadığımız bu günlerde çok ihtiyacım var ama bu yüzden gülmek istemiyorum.