CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kars’tan seslendi “Er Ya Da Geç Sandık Gelecek”

5 Ocak 2025 Saat: 01:56
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kars’tan seslendi “Er Ya Da Geç Sandık Gelecek”
12 Eylül döneminde mal varlığını el konulan CHP’nin taşınmazlarından olan bu binayı tekrar Parti envanterine kaydetmenin gururunu yaşıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kars’tan seslendi

“Er Ya Da Geç Sandık Gelecek”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin, Özgür Karabat, Yalçın Karatepe, Sevgi Kılıç, Volkan Demir, Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın ve Parti yöneticileri ile birlikte Kars il başkanlığı binasının resmi açılışını yaptılar. 12 Eylül döneminde mal varlığını el konulan CHP’nin taşınmazlarından olan bu binayı tekrar Parti envanterine kaydetmenin gururunu yaşıyor. Genel Başkan Özgür Özel CHP Kars İl başkanı Onur Uludaşdemir ve tüm Kars halkına binanın partiye kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Haber: Özgen Sarıkaya/Net Medya Grup-İGFA.

 

ERDOĞAN SICAK SALONLARIN İNSANI OLMUŞ”

“GELİN HEP BERABER EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞINI ASGARİ ÜCRETE ÇIKARALIM”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Kars İl Başkanlığı Binası açılış törenine katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel burada yaptığı konuşmada, “Birbirinden değerli kültürel ve doğal güzelliklere sahip, Türkiye’nin Kafkaslara açılan kapısı, çok sayıda kültürün, çok farklı kültürün bir arada, barış içinde, kardeşçe yaşadığı güzel Karsımızın yüreğinde vatan, millet, bayrak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk sevgisi olan güzel insanları; hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi. Özel, şunları söyledi:

                                      https://youtu.be/zwwgaF4jx3U

“HEPİMİZ BU EVDE DOĞDUK”

“Bu otobüsün üzerinde çok değerli hemşerileriniz var. Burada doğmamış olsa da kendisini size, Kars’a, Karslılara çok yakın hisseden, hemşeriniz kabul etmenizi isteyen genel başkanınız var. Ben yıllardır 81 ilde, 973 ilçeden gidebildiklerimde, hatta ve hatta beldelerde, belde binalarında oturup bir çay içmeden, belde başkanının, ilçe başkanının, il başkanının bir çayını, bir kahvesini içmeden orada siyasi faaliyet yapmamaya dikkat eden, bunu da bütün siyaset arkadaşlarına her zaman ifade eden, tavsiye eden, telkin eden biri olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin binalarını ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğini hep baba evi olarak nitelendirdim. Hepimizin babası değilse dedesi bu eve doğdu. Bu evde büyüdük. Kimimiz burada kalmaya devam ettik. Kimi daha uzaktakine, daha ıraktakine taşındı. Kimi yakında durdu, kimi uzakta durdu. Kimi daha büyüğünü aradı, kimi daha küçüğüne razı oldu. Ama herkes bilir ki; bütün baba evine doğanlar, baba evinin kapısı açıktır, baba evinin bacası tütmektedir, çayı kaynamaktadır. Bir tas sıcak çorba herkes için vardır. Başı sıkışan, daralan, dara düşen, pişman olan, kendine sıcak bir yuva arayan için baba evinde her zaman bir yer vardır. O yer başımızın, gözümüzün üzeridir, evimizin baş köşesidir. Dönüp gelene, ‘Sen nereden geldin, geçmişte başka taraflara niye gittin? Sen gittin de bak bizlere neler ettin’ demeyiz. Gelene ‘Hoş geldin’ deriz, baş köşeye alırız. Çünkü biliriz ki baba evinin tapusu kimsede değildir. Ne Özgür Özel’dedir, ne Kemal Kılıçdaroğlu’nda… Ne Bülent Ecevit’te vardı ne rahmetli İsmet Paşa’da… Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Öyle olunca Kars’ta Atatürk’ü seven, Cumhuriyeti’ni seven, vatanını, milletini seven kim varsa artık bu evin kapıları ona açıktır. Yeter ki Cumhuriyet ile sorunu olmasın, Misak-ı Milli ile sorunu olmasın, bayrakla sorunu olmasın. Bir de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras bu evin geleneğiyle göreneğiyle, örfüyle adabıyla uygun olsun. İnsana saygılı, kadına saygılı, anaya saygılı, vatana saygılı herkes bu evde baş köşede duracaktır.” 

“ÇETİN KIŞ KOŞULLARI OLAN YERDE DOĞALGAZI YARI FİYATA VERECEĞİZ”

“Kars bizim için çok büyük önemde olan bir yer. Bu seçimlerde biz Türkiye’de nüfusun yüzde 65’ini kazandık, ekonominin yüzde 80’ini kazandık. Saya saya bitiremeyeceğimiz büyük başarılar kazandık. 1989’da kazandığımız Kars’ı kazanmak, bize yakışırdı, Kars’a yakışırdı ama o konuda eksik kaldık. Şu kadarını söylüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak nasıl girdiğimiz ilk yerel seçimlerde, Atatürk’ün partisini Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde birinci parti yaptıysak, ilk genel seçimlerde de Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yapacağız, iktidar yapacağız. İlk seçimlerde Kars Belediyesi’ni de Cumhuriyet Halk Partisi olarak alacağız söz veriyorum sizlere. Bugün sabah erken saatlerde Karsımızın meslek odası başkanlarıyla, esnaflarıyla, sanayicileriyle, doktorlarıyla, hukukçularıyla, Kars’ın kanaat önderleri ile oturduk, sorunları konuştuk, not aldık. Zaten gerek Ensar Başkan hemşeriniz gerek il başkanımız, gerek parti meclisi üyemiz hemşerileriniz Kars’ın sorunlarını her daim hem Meclis’te, hem parti meclisimizde dile getirmekten hiç geri durmuyorlar. Öncelikle buradan Türkiye’yi yönetenlere, Kars’tan, hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu ama insanlarının gözünün feriyle ısınan bu meydandan şunu ifade etmek isterim. Bu şehirler doğalgaz ile ısınıyor. Doğalgaz olmayan ilçeler kömürle ısınıyor. Benim memleketim Manisa’da hava 15 derece oluyor, kış diyoruz. Burada dün eksi 17 derecede miting yaptık. Bugün de burada sıfırın altında derecelerde size sesleniyoruz. Geceleyin eksi 10’dan fazla ısı olmuyor. Bizim Manisa’da doğalgaz dönüyor ama burada doğalgazın döndüğünü bile göremiyorsun. Fıldır fıldır dönüyor. Oraya da aynı fiyata doğalgaz satıyorsun, buraya da aynı fiyata. Oysa Cumhuriyet Halk Partisi’nin üçüncü Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Karaoğlan Ecevit geldiğinde burada kömürü yarı fiyatına; yarısı Karslılardan, yarısı devletten satmıştı. Ben Sayın Erdoğan’a artık bir şeyi ‘Yap’ demekten vazgeçtim. Çünkü o, tarafını belirlemiş. Ben meydandayım, ben sokaktayım. Ben Karslıların yanındayım, o bugün Samsun’da kendi atadıklarına kendini alkışlattıracağı il kongresi için sıcak salonlarda. Onun soğuktan, vatandaşın halinden, garibanın halinden, emekliden, emekçiden, esnaftan, hayvancılıkla uğraşandan yana derdi yok. Onun derdi beşli çete, onun derdi kırk haramiler. Bizim derdimiz vatan evlatların, onun derdi bakan evlatları. O yüzden Sayın Erdoğan’a ‘Şunu yap’ demiyorum. Ama diyorum ki, ‘Sayın Erdoğan sen bugün kendini Samsun’da seni seçenlere alkışlat ama Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu Kars’ta, Ardahan’da, Iğdır’da, Erzurum’da, Van’da, çetin kış koşullarının hüküm sürdüğü her yerde doğalgaz konutlara yarı fiyatına verilecek.’ Bunu da buradan müjdeliyorum.”

 

“İTHAL HAYVANA VERİLEN PARA BESİCİYE VERİLSE SORUN KALMAZ”

“Kars’ta önemli bir mesele hayvancılık ve tarım. Bu şehirde tarımdan ve hayvancılıktan etkilenmeyen yok. Yani kuruyemişçi, belki hayvancılık yapmıyor. Ama hayvancılık yapanın cebinde para olmazsa o da ciro yapmıyor. Şuradaki lokantadan, ilerideki kuaföre kadar tarımdan etkilenmeyen, hayvancılıktan etkilenmeyen kimse yok. Maalesef sanayi politikaları doğru olmadığı için, teşvik politikaları alelade her yerde Kars ile aynı uygulandığı için buranın lehine gelişen bir şey yok. Ne yapmak lazım? Kars’ın en güçlü kası olan hayvancılık, süt üretimi, besicilik, et üretimi. Hiç olmazsa bunlara önem verip, Kars’ın markalarını yaratıp, dünyaya ve Türkiye’ye buradan en doğru ürünleri pazarlamak lazım. Ama ilk önce ilk düğmeyi doğru ilikleyeceksin. Dün sordum, sütü kaça satıyorsun? 12 lira. Yemi kaça alıyorsun? 600-650 lira. 50 kiloya böldüğünde yemin kilosu 13 lira, sütün kilosu 12 lira. Oysa bir kilo süt satıp, 1,5 kilo yem almadan bu iş olmuyor. Aksi takdirde kimse süt üretiminden para kazanmıyor. O hayvanlar kesime gidiyor. O besicinin işini de bozuyor. ‘Bunu desteklemek lazım’ derken; bir bakıyorsun salon adamı Erdoğan, sıcak salonların adamı Erdoğan, bu soğukta bekleyenleri, bu soğukta çalışanları, sabah 04.00’te kalkıp hayvanın yemini verenleri, akşamın bir vaktinde kürüyenleri, uğraşanları görmezden geliyor. Yurtdışından löp et ithalatına izin veriyor. Yurtdışından canlı hayvan getirtiyor. Bu sene yurtdışından 525 bin canlı hayvan gelecek. Bu hayvanlara ödenen para bizim besicimize verilse ne Kars’ta sorun kalacak, ne Doğu Anadolu’da sorun kalacak. Ama bugün ithal hayvana verilen para, yerli hayvana verilmediği için bugün burada bu büyük sıkıntılar yaşanıyor.”

 

“KARS’TAN ERZURUM’A HASTA TURİZMİ YAPILIYOR”

“Kars’ın şehir olarak altyapı sorunları var. Elbette bu sorunlar, bugünün değil yıllara sari sorunlar ama hızla çözülmesi lazım. Turizm bir ümit olabilir. Doğu Ekspresi’nin fiyatları el yakıyor. Yabancı turist Kars’ın güzelliklerini bilmiyor. Yerli turist cebinde para olmadığı için gelemiyor. Çok ciddi sıkıntı var. Ama Kars’tan Erzurum’a bir turizm var. Ne turizmi? Hasta turizmi. Her gün sabah Kars’tan Erzurum’a 6 otobüs, 7 otobüs, 8 otobüs hasta gidiyor. Niye? Çünkü Kars’ta uzman eksiği var, doktor eksiği var, tahlil eksiği var. Kars, sağlık konusunda büyük sıkıntılar çekiyor. Her sabah 6-7 otobüs hasta Erzurum’a gidiyor. Kars, yıllardır kadim bir memleket, kadim bir medeniyet. Kars, düşman işgalinde 43 yıl kalmış. Direnmiş, özünü kaybetmemiş Kars’ı bir şehir olmaktan ilçe olma hüviyetini itmeye çalışanlara yazıklar olsun. Söz veriyoruz ki Kars’a sahip çıkacağız. Söz veriyoruz, Kars’a sahip çıkacağız.”

 

“ASGARİ ÜCRETLİNİN CEBİNDEN PARA ALMADIK DİYEMİYORLAR”

Biraz önce söyledim. Sayın Erdoğan, sıcak salonların insanı olmuş. Sıcacık salonlarda atadıklarına kendini anlatıp, size şunu söylüyor: ‘Yoksulsun, hastasın, işsizsin, sıkıntı büyük, geçim derdindesin. Ama bundan şikayet etmemelisin.’ Ne yapalım? ‘Suriye’de zafer kazandık, ona sevinmelisin.’ 13 yıl önce bir şey söylemiş, 13 yıl haksız çıkmış, yanlış yapmış. 13 yılda Türkiye’ye 4.5 milyon Suriyeli gelmiş, 200 milyar dolar para kaybetmişiz, 283 şehit vermişiz. Şimdi Esad devrilmiş, diyor ki Karslılara, ‘Zafer kazandım, zafere sevin.’ Oysa Karslıların zaferi gördükleri yok. Karslılar; yokluk, yoksulluk, açlık, sefalet, işsizlikle karşı karşıyalar. Niye? Çünkü Kars bir tarım şehri. Kars bir emekli şehri. Kars emekçilerin şehri. Ve açıkladıkları asgari ücret 22 bin 104 lira. Bu iktidar geldiğinde bir asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu, o asgari ücret şu anda 3 çeyrek altını, 3.5 çeyrek altını zor alıyor. Yarı yarıya asgari ücretliyi yıpratmışlar. Bir yıl boyunca bir kuruş zam yapmadıkları asgari ücrete şimdi 5 bin lira zam yaptılar. 17 bin liranın geçen sene Ocak ayına göre satın alma gücü, 10 bin liranın altına düştü. 7 bin 500 lira asgari ücretlinin kaybı varken, 5 bin lira zam verdiler. Yani ilk kez bir Cumhuriyet hükümeti, asgari ücretlinin cebine para koymak yerine 2 bin 500 lira para aldı. Bunu söylediğimizde ‘yapmadık’ diyen var mı? Karşımıza çıkıp bunu savunabilen var mı? Yok.”

“EMEKLİNİN KÖK MAAŞINDA DÜZENLEME YAPILMALI”

“Şimdi dün hep birlikte enflasyonu gözledik. Enflasyonu yüzde 1 açıkladı TÜİK. Ne demek TÜİK? Tayyip Bey’i üzmeyen istatistik kurumunun baş harfleri TÜİK. Tayyip Bey’i üzmüyor ama sizi üzüyor. Çünkü yüzde 1, normalde aylık enflasyonu hocalar yüzde 3 hesaplamış, TÜİK yüzde 1. Neye tenezzül ediyorlar? O rakama göre emekliye zam verilecek ya, memur emeklisine yüzde 13 değil yüzde 11 vermek için. İşçi emeklisine yüzde 16 değil yüzde 14 vermek için. Yani emeklinin cebinden para çalmak için yaptıkları bir iş. Bir de en düşük emekli maaşı var. Geçen sene 10 bin lira yaptılar, altı ay isyan ettik. Bu enflasyon ortamında 12 bin 500 lira yapmışlardı. Şimdi bir kez daha kanuni düzenlemeye ihtiyaç var. Kök maaşlara, ‘En düşük emekli maaşı şunun altında olamaz’ maddesi koyacaklar. Konulmalı. Bizim beklentimiz emekli maaşının en az bir asgari ücret olmasıdır. Bakın bunu söyleyince kimsenin kulağına, gözüne çok gelmesin. Bu hükümetin hemen öncesinde görevi yapan hükümet, yani o çok kötüledikleri koalisyon hükümeti, Ecevit‘in hükümeti. Geldiği gün en düşük emekli maaşı 1.5 asgari ücretti. Yani bugünkü hesapla 33 bin liraydı. Şu anda 12 bin 500 lira ve Cumhurbaşkanının talimatıyla bunu 14 bin 500 lira yapacaklar. Bugün 14 bin 500 liraya kim geçinebilir? Bugün bir AK Partili, bir MHP’li çıksın karşıma, desin ki, ‘14 bin 500 lirayla geçim olabilir.’”

“TÜM PARTİLERE EMEKLİ MAAŞI İÇİN ÇAĞRI YAPIYORUM”

“Bakın bugün için Kars’taki ortalama kira 11 bin lira. Yani ödenen toplam kiraları ev sayısına bölünce 11 bin lira. 14 bin 500 lira maaş vereceksin, 11 bin lira kira alacaksın, ‘3 bin 500 lirayla geçin’ diyeceksin. Bu maaşla kira ödesen aç kalırsın, karnını doyursan maazallah sokakta kalırsın. Bunun için buradan bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün partilere sesleniyorum. Gelin hep beraber öncelikle en düşük emekli maaşını bir asgari ücret düzeyine çıkaralım. Ve tekrar ediyorum Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında en düşük emekli maaşı Erdoğan öncesi olduğu gibi 1.5 asgari ücret olacaktır. Söz veriyoruz.”

 

“KARS KAŞARI HESABIYLA DA 2 BİN 500 LİRA KAYIP”

“Buradan hesap kitap bilen herkese söylüyorum. ‘Suriye’yi konuşalım.’ Hayır. Emeklilik konuşalım, asgari ücreti konuşalım, geçim sıkıntısını konuşalım, başka konular konuşalım. Ya gelin Kars’ta bir dolaşın, sokak ne konuşuyor Allah aşkına. Bakın bir kez daha söylüyorum gerçek enflasyon yüzde 81. TÜİK ite kaka yüzde 44 gösterdi. Siz asgari ücrete yüzde 30, emekliye yüzde 11 ve yüzde 14 zam yapıyorsunuz. Bu maaşlarla asla ve asla geçinmek mümkün değildir. Bir yıl önce beğenmediğimiz 17 bin 2 lira, 5 çeyrek altın alırken bugün asgari ücret 4.5 çeyrek altın alıyor. Yani bir yılda ‘2 bin 500 lira kayıp’ dedim ya, çeyrek altın hesabıyla da kayıp. Ama çeyrek altın hesabını beğenmiyor, gel başka bir hesap yapalım sayın Erdoğan. Kars’ta Karslıların şahitliğinde yapalım. Geçen sene asgari ücret 17 bin lirayken Kars Kaşarı 220 liraymış. Doğru mu? Yani 77 kilo Kars Kaşarı alıyormuş. Şimdi verdiğin 22 bin lira Kars Kaşarı 320 lira, ocak sonuna kadar artmayıp böyle kalsa 77 kilo alırken 69 kilo alıyor. Yani 8 kilo Kars Kaşarı kayıp. Kars Kaşarı bugün 320 lira mı? Sekiz kilosu 2 bin 500 lira yapıyor. Ben altın hesabı yapınca diyor ki ‘Özgür Bey altın hesabı yapıyor, o hesap tutmaz.’ Kars’ta, Karslılarla kaşar hesabı yaptım, yine 2 bin 500 lira kayıp. Gel Kars’taki kirayı yapalım. Kars’ta ortalama kira bir yılda yüzde 106 zamlanmış, 11 bin lira olmuş. Öyle bir noktaya geldi ki kira hesabına baktığında Kars’taki durum çok daha berbat bir durumda.”

“ERDOĞAN’A, BU MAAŞI VERENE YOL VERİYORUZ”

“O yüzden çok açık ve net bir şekilde buradan Erdoğan’a sesleniyorum ve bütün siyasi parti liderlerine söylüyorum. Bakın, siyaset; tamam masa başında oturulduğu gün olur, salonda konuşulduğu gün olur, Meclis’te konuşulduğu gün olur. Ama gün, halkın arasında karışma günüdür. Gün, sokağa çıkma günüdür. Gün, sokağa kulak verme, ‘Millet ne söylüyor?’ onu dinleme günüdür. Ve bugün eğer ki bu ülke sokakta yokluk, açlık, işsizlik çekiyorsa, her dört gençten üçü çareyi yurt dışında gidip çalışmak olarak görüyorsa, 25 yıl önce çiftçilerin yaş ortalaması 36 iken bugün 58’e çıktıysa, kimse artık hayvancılık yaparak, tarım yaparak bir gelecek görmüyorsa, ama maaşla iş, asgari ücretle iş yoksa, bulunsa da eğer geçim olmuyorsa o zaman sokaktaki ses; değişimin sesidir. Buradan Karslılara soruyorum. Manisa’dan, yeni yılın ertesi günü memleketimden başladım. Dün Ardahan’da, Posof‘ta, Göle’de sordum, buradan soruyorum: Aldığınız maaşla geçinmek mümkün mü? Bu maaşlarla geçim olur mu? Peki geçim olmazsa? Sayın Erdoğan buradan, Kars’tan sana çağrımızı tekrarlıyoruz: Geçim yoksa seçim var, geçim yoksa seçim var… Seçim isteyenler ellerini kaldırsın. Erdoğan bu yaptığının sonunda Kars seçim bekliyor ve şunu söylüyor, ‘Geçim yoksa seçim var ve gidiyorsun.’ Sana Kars’tan el sallıyoruz. Bu maaşı verene yol veriyoruz. Sizi yolluyoruz. Er ya da geç sandık gelecek. Halkın, emeklinin, emekçinin, Kars’ın iktidarı kurulacak. Hepinizi çok seviyorum, hepinizi bu güzel baba evine, geçmişteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin il binasına, 1980 darbesinin el koyduğu, sonra da sattığı, il örgütümüzün, il başkanımızın emekleri ile bizlerin destekleriyle yeniden baba ocağımız olan bu güzel binaya bekliyorum. Baba ocağını size, sizleri de Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun, var olun.”

CHP Lideri Özgür Özel Gazi Kars’ta Peynirin Kalbinden Seslendi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kars’ın Boğatepe köyünde bulunan Zavot Kadın Kooperatfini ziyaret etti. Özel, burada “CHP, 1970’lerdeki bu iyi modelleri çağdaş üretim ve yönetim anlayışıyla yeniden kıymetlendiriyor. Ümit ediyoruz, ileri iktidarımızda elbette şehirde yaşamak isteyenler şehirde yaşayacaklar. Elbette kalkınmacı çok önemli politikalarımız olacak ama köylerin kentlere verdiği niteliksiz ve mutsuzluk, yoksulluk, işsizlik üreten göç yerine; buralarda köylerin kültürlerinin, deneyimlerinin yeniden güçlendirildiği süreçlerin de hem mikro krediler anlamında hem de devletin buraya bakış açısı anlamında her türlü teşvik ve güçlendirme anlamında bakacağız” dedi.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ardahan ve Kars temaslarının son durağı olan Kars’ın merkez ilçesine bağlı Boğatepe köyünde Zavot Kadın Kooperatifi’ni ziyaret etti. Burada peynir üretim tesisini ve peynir müzesini gezen Özel, köylülerden üretim süreciyle ilgili bilgi aldı. Kars Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanları İlhan Koçulu ve Zümran Ömür’den kooperatifin hikayesini dinleyen Özel, ardından köylülere hitap etti. Özel, şöyle konuştu:

“2025 yılının ilk günlerinde; Ardahan’da, Kars’ta, Sarıkamış’tan sonra da Erzurum’da olacağız. Tabii buralara gelmişken sadece il merkezlerine değil, ilçelerimize ve önemli köylerimize de uğramak istedik. Boğatepe köyü bizim çok eskiden beri hikayesini bildiğimiz çok önemli bir köy. Rus işgalinde kaldığı sırada peynir üretimine yönelik olarak Ruslarda olan birtakım bilgilerin buraya geçmesi, burada mandıralar, imalathaneler kurulması, daha sonra toprakların kurtarılmasından sonra da bu geleneğin devam ettiği bir köydeyiz. Biraz önce İlhan Bey’in ifade ettiği gibi, partimizin ikinci Genel Başkanı, ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün geldiği, kaldığı, hatta kendisine armağan edilen bir gravyeri komutan üzerinden bölgedeki askerlere armağan ettiği, yani alıp da kendi mutfağına götürmediği, her zamanki İsmet Paşa davranışıyla buradaki Mehmetçik'e ikram ettiği tarihi bir yaşanmışlığı var.

“Dünyanın En Güzel Peynirleri Burada Üretiliyor”

Süreç içinde bu birikim çok farklı deneyimlere de dönüşmüş. 1970’lerde köy kooperatifçilikle ön plana çıkmış. Daha sonra bu bina o dönemde, kooperatifçiliğin komünizmle özdeşleştirildiği süreçlerde saldırıya uğramış, yıkılmış, yeniden yapılmış. Ama birlikte yaşamak, birlikte üretmek, birlikte kazanmak solun, sosyal demokrasinin en önemli değerlerinden olduğu için bu topraklara yıllar önce ekilen o tohumlar her fırsatta filiz vermiş. Bu sefer de köyde yaşanan bir büyük acıdan, trafik kazasından sonra köyde yeniden bir kooperatifçilik hareketi başlamış. Bu sefer kurucularının bir kısmının kadın olduğu sonra da üyelerinin yüzde 75’nin kadın olduğu kadın kooperatifine dönüşmüş. Hiç şüphe yok ki binlerce yıllık birikimle, 100 yıldan fazla deneyimle Türkiye’nin ve dünyanın en güzel peynirleri burada üretiliyor.

“Türkiye İstisnalar Tanınan ve Kanuni Düzenlemelerin Yapıldığı Çok Özel Bir Noktadayız”

Bu tabii sadece bizim söylememizle olacak bir şey değil. 23 bin yabancı ziyaret alan köy, dünyada iki tür peynir var. Biri daha tatlı, biri daha tuzlu. Oysa ki buradaki gravyer peynir tam onların ikisinin arasında. Herkesin aradığı damak tadını sunan, en kaliteli süreçlerle üretilen, Avrupa Birliği’ne (AB) girme sürecinde özellikle büyük peynir imalathanelerinden istenen, yüksek standartların istenmesiyle bir ara, ‘Acaba bu iş burada yapılamayacak mı’ diye düşünülüp daha sonra bunların geleneksel üretim oldukları ve korunmaları gerektiği için Türkiye’ye istisnalar tanınan ve kanuni düzenlemelerin yapıldığı çok özel bir noktadayız. Burada biz müzeyi gezdik, üretim süreçlerini dinledik, tattık. Büyük bir misafirperverlikle de karşılandık.

“Bütün Köyler Göç Verirken Bu Köy Geriye Göç Alıyor”

Bu köyün elbette bizden beklentileri de var. Ama kendilerine dönük beklentileri pek sınırlı. Burada ısıtmayla ilgili bazı talepleri var. Ama esas talepleri buradaki modelin Türkiye’ye örnek olması. Kadın işgücünün, emeğinin değerlendirilmesi. Kooperatifçilik hareketiyle bir şirket mantığı yerine; birlikte üreten, birlikte kazananların kendi köylerinden göç vermek yerine, göçü geri döndürmeleri. Bu köy zamanında 80 hanelere kadar gerilemişken şimdi tekrar göçü geri kazanıyor. Bütün köyler göç verirken bu köy geriye göç alıyor.

“1970’lerde Ecevit’in Kooperatifçilik Hareketi Vardı”

CHP’nin 1970’lerde kooperatifçilik hareketiyle, köy-kentlerle, Ecevit’in özgün hayata geçirdiği, geçiremediği çok sayıda projesiyle aslında Anadolu’nun değerlerini yerinde korumak ve güçlendirmek vardı. O günden bugüne bir piyasa ekonomisinin hâkim olduğu süreçler yaşandı. Şimdi CHP, bu iyi modelleri çağdaş üretim ve yönetim anlayışıyla yeniden kıymetlendiriyor. Ümit ediyoruz, ileri iktidarımızda elbette şehirde yaşamak isteyenler şehirde yaşayacaklar. Elbette kalkın amacı çok önemli politikalarımız; Türkiye’yi kalkındıran, büyüten yüksek teknolojiye dayalı bir kalkınma stratejimiz olacak ama köylerin kentlere verdiği niteliksiz ve mutsuzluk, yoksulluk, işsizlik üreten göç yerine; buralarda köylerin kültürlerinin, Anadolu’nun kültürlerinin yetkinliklerinin, yeteneklerinin, deneyimlerinin yeniden güçlendirildiği ve yeniden kıymetlendirildiği süreçlerin de hem mikro krediler anlamında hem de devletin buraya bakış açısı anlamında her türlü teşvik ve güçlendirme anlamında bakacağız.

“Öğrenme ve Projelendirme Ziyareti”

Bu anlamda Boğatepe köyü ziyareti, bizim için hem bir dinlenme hem bir öğrenme hem de geleceğe dönük olarak bir projelendirme anlamında son derece kıymetli bir ziyaret olmuştur. Hem Kars İl Başkanımıza, yönetimine, belediye başkanlarımıza, köyümüzün kıymetli muhtarına, büyük bir faciadan sonra bu köye göç vermek üzere geriye dönen İlhan Bey’e, çok değerli Zümran Anamıza çok teşekkür ediyoruz. Bugünün bu vaktinde bizi takip eden ve bu köyün hikayesini Türkiye’ye duyurmak isteyen değerli basın mensuplarına da yürekten teşekkür ediyoruz. Hepiniz sağ olun, var olun.”

 

 

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat