Pandeminin yarattığı kirliliğini bile denizlerimize, ovalarımıza, şehirlerde kaldırım taşlarına taşıdık. Bu kadar sorumsuzluk karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum. Adam gözümüzün önünde yüzünde ki maskesini çıkarıp sokak ortasına atıyor, kardeşim ne yapıyorsun insan sağlığı ile oynadığın gibi birde çevreyi kirletiyorsun dedik mi nerede ise sopa yemediğimiz kalıyor.
Pikniği poşetlerle dolu dolu gidiyoruz maşallah piknikte her şeyi yediğimiz için geriye elimizi kolumuzu sallayarak geliyoruz bu kadar vurdum duymazlık olmaz inanın piknik yapacak temiz yer bulmak artık yok denecek kadar az ne oldu bu topluma neden kendi kendimizi yakıyoruz.
Kıtaların artık bir çöp dağına dönüştüğü kesin denizlerde artık balıklarda meydana gelen ölümlerin büyük çoğunluğu kirlilik değil mi? O güzelim Marmara denizini bitirmedik mi? Müsilaj var diye şimdi de balık tüketmiyoruz neden deniz kıyısında otururken yediğimiz artıkları denize atmasaydık yatta kotrada pislikleri denize akıtmasaydık, inanın bugün denizlerimiz pırıl pırıl olacaktı.
Bakın Norveç'te karaya vuran bir balinanın midesinde 30 torba plastik atıkları çıkarmışlar acaba bu balina karaya niye vurdu belli olmuyor mu?
Bilim insanları bu dünyayı o kadar kirlettik ki bir bu kadar daha yaşasak temizlenmesi zor olduğunu her panelde açıklıyorlar ama maalesef o açıklamalar Tv lerde hiç kimsenin umurunda olamadan gelip geçiyor.
Ama halkımız hala sabahları yemek tarifleri, öğleden sonraları da kocasından başka insanlara kaçan programlardan başka şeye ilgi duymuyor.
O zaman demek ki eğitimde bir aksaklık var bizler çocuklarımızı iyi eğitmiyoruz, okullardaki ders konuları değiştirmek lazım gelmiyor mu?
Denizlerimize o kadar atık attık ki yaşadığımız şehirlerin lağımlarını kattık ki şimdi nerede yüzeceğiz diye kıvranmaya başladık. O zaman bari bugünü milat kabul edelim gelin çevremizi temiz tutalım sokakta giderken yerlere tükürmeden elimizdeki çöpleri yere atmadan sağlıklı bir toplumu yeniden yaratarak 30 bini aşan koronaya da meydan okuyarak temiz tolum olmaya ne dersiniz.