FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
Bugüne kadar başta çok ses getiren ’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergisinin yanısıra bugüne kadar çok sayıda resim sergisi açan Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu, 8 Mart’ta da Çanakkale Biga’da, yirminci kez 40 ressam tarafından yapılan ve 60 eserden oluşan büyük bir resim sergisine daha imza atmaya hazırlanıyor. Sergide ilklere öncülük etmiş kadınlar usta sanatçıların kişisel kurgularıyla ve özgün teknikleriyle resmedilerek ele alınıyorlar.
Biga Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak olan Öncü Kadınlar Sergisi’nde ressam Aşupha Esen Harika Ören,Alev Demirkesen, Aysel Şener Erez, Ayten Akgürbüz, Ayten Durukan, Ayşe Erkan, Azniv Çoban, Başak Tiryakinakip, Belma Akdağ, Bensen Ünlüoğlu, Bilge Akon, Canan Doğruer, Ceyda Ildıroğlu, Dilek Bölükbaşı, Dilek Nadas, Eylül Duru, Esra Alkan, Kuzey Ulufer, Jale Canay, Mediha Tekin, Meliha Özer, Mine Özkul, Mine Arasan, Mücella Balyemez, Nadire Sönmez, Nilgün Topraklı, Nur Ulubil, Necla Sayacı, Pervin Özen, Rezzan Tosun, Rahime Halide Soysal, Rahime Dizdaroğlu, Öznur Kesler, Sevcan Birgören, Simay Bodur, Tülin Atabay, Tülay Bayraktar, Ziya Yılmaz, Zekiye Yılmaz’ın resimleri yer alacak.
Röportaj/Harika ÖREN
Atölye Pentür’de Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu ile beraberiz. Çanakkale Biga Atatürk Sanat Galerisi’nde 8 Mart 2017‘de açılacak serginin çalışmaları sırasında, sanatçıyla söyleşiyoruz.
Sanatla yolculuğa ne zaman başladınız? Sizi sanatın içine çeken etken nedir?
Sanatın büyüsü lise yıllarımda Prof. Nusret Kutlu hocamdan bana bulaştı. Sanat, tamamen içten gelen duygularımla yürüdüğüm bir yol, yoldaşım oldu.
Eserlerinizin stili hakkında bilgi verir misiniz?
Çalışmalarımda çini desenlerini soyut formlarla birleştirip, bu zenginliği eserlerimle güncellemeyi amaçlıyorum. Türk kültürünü ve ölümsüz çini sanatını modern resimle kaynaştırmaktan büyük heyecan duyuyorum. Birleştirerek, hatırlatıcı güzele ulaşma yolunu deniyorum.
Kişisel sergilerinizin ismi Mavi; Neden Mavi? Kıyafetlerinize yansımasını gördüğüm mavi renk sizin için ne anlam taşıyor?
Mavi huzur verir ve özgürlüğü simgeler. Mavi benim için yaşam sevincidir. Mavinin turkuaza kadar uzanan ton skalasını, çini desenlerimizde bolca görüyoruz. Bence mavi çinilerle, sanatta hayat bulmuş bir renk. Engin ufukların tarihe vurduğu damga belki de…
Hangi atölyelerde, kimlerle çalıştınız?
Prof.Dr. Nusret Kutlu hocamdan aldığım eğitimimi, Marmara Üniversitesi Resim Atölyesi'nde beş yıl çalışmanın ardından Devabil Kara Atöyesi'nde dört yıl çalışarak devam ettirdim.Sonrasında halen çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Pentür'ü kurdum.
‘’Öncü Kadınlarımız’’ ve ‘’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ isimli iki projeniz var. Bu projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?
Projelerim daima sosyal içerik barındırmıştır. İlk projem ‘’Cumhuriyet’in 86. Yılında 86 Eser’’ sergisiydi. Büyük ilgi gördü. Telif hakları bende olan ‘’Öncü Kadınlarımız’’ Cumhuriyet Kadınları’nı anmak, tanımak, anlamaya çalışmak ve mücadelelerine bir kez daha saygı duruşunda bulunmak üzere hazırladığımız; 40 ressam tarafından yapılan 60 eserden oluşmaktadır. 5 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan sergimizin Çanakkale’de yirmincisini açıyoruz.
’’Kadına Şiddet & Çocuk Gelinler Olmasın’’ sergimizse hakları gasp edilen kadınlarımız, şiddet gören, kızlarımız, analarımız bacılarımız için; rızası alınmadan küçük yaşta evlendirilen, başlık uğruna koca erkeklerle yaşamaya mahkum edilen, beşik kertmesiyle başı bağlanan çocuk kadınlarımızın; için; sanatçı arkadaşlarımın, insanca duygularını renk ve desenleriyle, özgün bir biçimde resme döktükleri, bir haykırış sergisidir. Amacımız bu vahim konuyu gündemde tutmak…
Küratör kime denir? Ortada bu konuda bir karmaşa yaşandığını görüyorum. Açıklık getirmek iyi olur diye düşünüyorum.
Evet bu önemli bir konu. Küratör; konuyu sanatçısıyla birlikte saptar, birlikte çalışır. Fikir ve emeğini, sanatçının fikir ve emeğiyle birleştirir. Ne yazık ki son zamanlarda koordinasyon ve organizasyon yerine de kullanılır oldu. Küratör belgesini nereden almalıyım diye soranları duyuyorum.
Öncü Kadınlarımız ‘ın, daimi bir müze olması konusunda çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Olumlu seyrediyor diyebilirim. İstek var ama yer sorunu önümüzü kapıyor. Sonuç beklediğimiz bağlantılarımız var.Müzeleşme konusunda destek bekliyoruz.
Küratör Ressam Ülkü Cılızoğlu’na, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerken; samimi sohbeti için teşekkür ediyorum.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN FOTOĞRAFLARIN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ