HDP’nin kapatılması davasına gelmeden önce biraz geriye gitmekte fayda var.
15 Mart 2021 tarihinde Danıştay Andımızın okullarda okutulmasının kaldırılmasına ilişkin ve henüz gerekçeli kararı yazılmamış kararını sızdırma yoluyla ülkenin gündemine soktu.
MHP başkanı Devlet Bahçeli, “pimi çekilmiş bomba” diyerek MHP’nin Kurultayına 2 gün varken perdeyi en yüksek perdeden açtı.
MHP ortaklığını şimdilik çok önemseyen ve desteğini kaybetmek istemeyen iktidar, MHP Kurultayının 2018 parti gurup toplantısına benzer fotoğrafı görmek istemiyordu. Evet gerçekten andımız hassasiyeti olan MHP’nin kurultayı iktidarı hedef alan bir şölene dönme ihtimali vardı. Ama bir hareketle bu tablo tam tersine dönüverdi.
Ve yaşandığı gibi MHP Kurultayı HDP/PKK düzleminde yürümekle kalmadı ve 2023 Cumhurbaşkanı adayımız muhterem şahsiyet Recep Tayyip Erdoğan’dır açıklaması bile yapıldı. Oysa iktidarın sürekli tuzağına düşmeyi önceden kestiremeyen Bahçeli ve ekibi kurultayda coşku yaşarken, andımızı refüze eden ve “bizim tek andımız vardır o da istiklal marşıdır” açıklaması en üst düzeyden açıklanıyordu. Bakalım bu tavra MHP’den bir yanıt verilecek mi? Ben verilmeyeceğine eminim.
HDP’nin kapatılması konusuna gelince, ben kapatılacağına inanmıyorum. Nedenini yukarıda yazdıklarımın işaretiyle bulabilirsiniz.
Bu kapatılma işlemine iktidarın ciddi bir bakışı var mı, yok mu oda belli değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iletişim başkanı Fahrettin Altun diyor ki; "HDP'nin, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği'nin terör örgütü olarak gördüğü PKK ile organik bağlarının olduğu tartışılmaz bir gerçektir" dedi.
Tamam anladık… Devletin gücüyle zehirlenen her üst düzey bürokrat bir şey söylediğinde, onun söylediklerini doğru kabul edecek kadar cahil değiliz.
Soralım kendisine, -organik bağ var ise bugüne kadar gereği niçin yapılmadı?
-Organik bağ ile ilgili veri ve belgeleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına teslim ettiniz mi?
-PKK, ABD ve AB’nin terör örgütü dediği için mi TERÖR ÖRGÜTÜDÜR?
-PKK, HDP kurulmadan önce TERÖR ÖRGÜTÜ değil miydi?
-Mehmetçiklerimizi, Polisimizi ve masum vatandaşlarımızı öldürmekten geri durmayan PKK TERÖR ÖRGÜTÜ değil miydi?
Daha bunları yaşadıklarımızdan aktaracak olsak dosyalar almaz. Parti kapatılma işlerini söylemler düzeyine indirgeyerek süreç yürütürseniz, sadece yargının yıpranmasına katkı sunarsınız. Ancak ciddi ciddi belgelerle bağımsız yargının gündemine girerseniz beklentileriniz karşılık bulabilir.
Ak Parti iktidarı, süreçten az yara alarak çıkma düşüncesinden hareketle, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle sınırlı tutarak gündemi yürütme yolunu seçecektir.
Siyaset oyunları içinde yürütülen salvolarla hesaplar yapılmaktansa, “terör örgütüyle gerçekten organik bağı olan” hiçbir siyasi parti, siyasal alanda yaşatılmamalıdır. KAPATILMALIDIR.