Kızıl Geyik

Kızıl Geyik (Bilimsel adı: Cervus elaphus), dünya üstündeki en büyük geyik türlerinden biridir. (Erkek olanı 100-300 Kg; dişisi 70-130 Kg)

Kızıl Geyik doğal olarak Avrupa'nın büyük kısmında, Kafkas Dağları bölgesinde ve Anadolu'da yaşıyor. Afrika'da da bulunan tek geyik türü olarak  Cezayir ile Tunus arasında Atlas Dağlarında var. 

Durup dururken bu Kızıl Geyik  konusu nereden çıktı diyeceksiniz ;  Çok sevdiğim çevre dostu bir arkadaşım bana  bu canlı konusunda yurdumuzda yapılan “acayip” uygulamaları iletti.

Durur muyum! Hemen Kızıl Geyik konusunda yazılı medyada çıkan haberleri derledim ve bilimsel yabancı yayınları inceledim ve bakın nelerle karşılaştım:

Yıl 2017. Orman ve Su İşleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Türkiye'nin en büyük kara memelisinden biri olan Kızıl Geyiklerin AŞIRI AVLANMA SONUCU AZALAN SAYISINI ARTIRMAK için Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar devam etmektedir.

Ne güzel haber değil mi! Azalan sayısı artırılmak isteniyormuş; Ama aşağıdaki haberleri görünce nasıl artırıldığını çok güzel anlayacaksınız!

 “Avrupa ülkelerinden Kastamonu’ya gelen 34 avcı turist, vurdukları yaban hayvanlarıyla köylülere BÜYÜK GELİR kaynağı oldu. Kastamonu Orman ve Su İşleri İl Şube Müdürlüğü il genelinde av turizmi kapsamında 3 adet Kızıl Geyik avı yaptırıldığını söyledi. Yapılan avlar sonucunda 16 bin TL gelir elde edildiğini belirten “yetkili”, yaklaşık 7 (yedi) bin liranın Taşköprü Elekdağı ile Ilgaz Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde kalan KÖYLERE aktarıldığını kaydetti. “

Dikkat buyurun! Av izni ile alınan paranın 7000 (yedi bin) lirası köylere aktarılmış. Aman efendim ne müthiş bir destek! Şu paranın büyüklüğüne bakınız! O köyler ihya olmuşlardır! Halkı sevinçten uçuyordur! Ormandaki geyikler öldü ve köylüler kazandı! Ne kadar muhteşem bir sonuç ! Tutun beni, sevinçten bayılacağım!

Kızıl Geyikler ile ilgili olarak çevre dostu bir akademisyen, avlanma izinlerine hukuki ortamda yapılan itirazları desteklemek için şunları yazmış:

“Kaçak avcılar da bu geyikleri öldürürken, bunların ihale ile avlanmaya açılması bir çelişkidir. Uluslararası av turizmi için yabancı turistlerin de Türkiye'ye gelmesi hedefleniyor. Ancak Türkiye'de yaban hayatı, orman yangınları ve çeşitli sebeplerle zaten tehlikede. Bu durumun alışkanlık haline getirilmesinin ve daha sonraki ihalelerde daha fazla geyik avının yapılmasının endişesini taşıyoruz."

Yıl 2021 …Bolu’da 15 kızıl geyiğin Av Turizmi Uygulama Talimatı kapsamında  9- 32 bin TL arasında bedelle avlanması için açılan ihaleye karşı açılan dava nedeniyle Bolu Bölge İdare Mahkemesi, Kasım ayı başında verdiği ilk yürütmeyi durdurma kararında, av ihalelerini açan Bakanlıktan bu işlemin hukuki ve maddi gerekçelerine ilişkin ayrıntılı rapor istiyor. Yani bir tür Bilirkişi Raporu. 

Mahkemenin bu isteği üzerine Bakanlık, mahkemeye üç Orman Fakültesinden üç akademisyenin imzasını taşıyan bir rapor sunuyor.

Bakın bu raporda –özetle- ne yazıyor:

“Kızıl Geyikler “ZARARLI” olduğu için av faaliyetlerinin ‘koruyucu veteriner hekimlik uygulaması’ olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. “Yani deniyor ki bunları avlayıp sayılarını azaltın ki çevreye zarar vermesinler.

İtalya’da Asil Geyik (Il cervo nobile ) olarak tanımlanan bu canlı ne kadar tehlikeliymiş de haberimiz yokmuş! Kızıl Geyiklere ölüm!

Halbuki canlıların tamamının “dışkısı” bile yaşadıkları orman için faydalıdır. Ormanın asıl zararlıları, bundan haberi olması gerekirken, olmayanlardır.

Şimdi bu üç akademisyene soruyorum; Beyler…Uludağ Üniversitesinde de ormanlık alanlara salmak için Kızıl Geyikler yetiştirilirken neden bu tehlikeyi belirten uyarılarda bulunmadınız ?

Bu raporun bilimsel düzeyde seviyesinin ne kadar düşük olduğu  davacı kurumun mahkemeye gönderdiği ikinci savunmada, aşağıdaki cümle ile daha da net olarak ortaya çıkıyor:

“Mahkemeye sunulan ortak rapordabölgedeki Kızıl Geyiklerin zararlı sayılmasına dayanak olan bilimsel araştırma ve incelemelerin neler olduğunu ortaya konulmamıştır.”

Anlaşıldığı üzere üç akademisyenin hazırladığı bu raporun hiçbir bilimsel dayanağı ve değeri yok. Bunu yazanların Bern Sözleşmesi’nden de haberi olmadığı anlaşılıyor.  (Bern Sözleşmesi, yabani bitki ve hayvan türlerinin ve bunların yaşam alanlarının muhafaza edilmesini savunmaktadır.)

Kızıl Geyikler kadar bilimsel düzeyimize de acıyorum. Gel de acıma!

Kaynak:

Eric Dragesco. 2022.Il cervo nobile (Cervus elaphus).Istituto Federale di Ricerca WSL