Bozkırın makus talihini yenerek Belediyecilikte ülkeye referans olan Eskişehir ve sanayinin başkenti olan Kocaeli’yi kıyaslamak biraz haksızlık olsa da, kısıtlı imkanlarla ders konusu olacak Eskişehir gerçeği umarım bizleri biraz olsun düşündürür;
İşte okunması gereken bir yazı.!
50 yıllık Eskişehir'li, 25 yıllık da İzmit'liyim. Bu bağlamda, iki kentin: şehircilik, kültürel, sanatsal ve sosyal yaşam açısından gelişmişlik farkını görmek ve analiz etme şansına sahip olduğumu düşünüyorum. İzmit lehine olan doğal güzellik ve jeostratejik avantajlarına rağmen; her konuda, kamuoyu tarafından, gelişmişlik kriterleri ölçeğinde, Eskişehir'in açık ara üstünlüğü kabul görmüştür. Bu sonuç ise; farkın hangi nedenlerden kaynaklandığı merakını uyandırmıştır.
Eskişehir; aklın, bilimin, bilginin ve pozitiv düşüncenin merkezi konumunda olan, kentle bütünleşen Üniversite'nin, kadrolarının ve öğrencilerinin potansiyelini iyi değerlendirmiştir. Yetiştirdiği ve ağırlığını öz değerlerinin oluşturduğu insan kaynakları, kentin gelişimine değerli katkılar sunmuş, toplumsal dönüşümün temellerini oluşturmuştur. Kocaeli'nde ise böylesine bir gelişme yaşanmamış, Üniversite kentten uzak kalmıştır.
Eskişehir, sosyolojik yapısı itibariyle, farklı etnik gruplardan oluşmasına karşılık; çoğulculuğu bir avantaj olarak değerlendirmiş; insanlarını, kentlilik ve üst kimlik etrafında birleştirmeyi başarmıştır. Gruplar, birikimlerini, rekabetçi bir yaklaşım çerçevesinde bir araya getirerek, şehrin kültürel bazda zenginleşmesine ve cazip bir merkez haline dönüşmesine değerli katkı sunmuştur. Kocaeli'nde ise, ülke ölçeğinde, en fazla sivil toplum kuruluşun yer almasına rağmen, benzer bir birliktelik sağlanamamıştır.
Sosyal demokrat ve halkçı bir anlayışın temsilcisi konumunda olan yerel yönetim kadroları; kapitalizmin uygulama aracı olan, AVM oluşumundan ve kültürel saldırısından; kısmi olarak, yerel esnafını korumayı başarmıştır. Çok sayıda ve her dalda ki esnaf ve zanatkarın varlığı kente dinamizm katmış; sosyal adalete, fırsat eşitliğine yer verilmiştir. Yöre halkın ve gelen misafirlerin nostaljik duygular yaşamasına, sokaklarda, Anadolu havasının solunmasına olanak sağlanmıştır. Zamanında yeterli önlem alınmaması nedeniyle, İzmit esnafın açmazı ise ortadır.
Sanatın, kültürün, edebiyatın, estetiğin değerini özümsemiş, uygulamasını sağlamış olan değerli hocamız Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen başta olmak üzere, tüm yerel yöneticiler; kentin bu değerler doğrultusunda değişimi, gelişimi ve çağdaş değerlere ulaşımı konusunda büyük gayretler içinde olmuştur. Belediyelerin olanakları yanında; özel sektör gruplarının ve burjuva ailelerin de değerli katkıları sağlanarak, eşgüdüm içinde; kültür merkezleri, müzeler, tiyatro ve konser salonları, heykeller ve estetik değeri yüksek parkları ile; Eskişehir sadece ülkemizde değil, uluslararası ölçekte de öne çıkarılmış, çekim merkezi ve ilgi odağı haline dönüştürülmüştür. İzmit ise; mega kente yakınlığını ve büyük sanayi kuruluşlarının potansiyelini kullanmakta yetersiz kalmıştır. Kentin kimliğini içermeyen, dokusuna uymayan ısmarlama projelerin katkısı ise sınırlı kalmıştır.
Anadolu'nun ortasında yer alan bir kentin başarı hikayesi; tüm yerel yöneticiler, siyasiler ve ülkesi için bir şeyler yapmak ihtiyacı duyan özel sektör temsilcileri, aydınlarımız, duyarlı insanlarımız için örnek model olmuş, moral deyerlerimızi yükseltmiştir. Kentinin gelişimini, halkının mutluluğunu ve uygulamaları ile, refahın tabana yayılmasını sağlayan, örnek bir kent modelini ülkemize kazandıran, Yılmaz Büyükerşen başta olmak üzere, bu oluşuma katkı sunan tüm değerli aktörleri kutluyorum. Kocaeli yerel yöneticileriden de, kent sakinleri olarak, benzer girişimler ve hizmetler beklediğimizi bilmelerini istiyoruz.