Lambaya püfff de …

9 Mayıs 2023 Saat: 23:32
Rana Sinem Siklon
Geçen haftayı yazı yazmadan geçirmezdim ama ufak bir rahatsızlık geçirdim.

Ama Erzurum olaylarını izledim. AKP,  Pazar günü Erzurum’da seçim ikinci tura kalırsa Türkiye’de ne olur sorusunun demosunu izletti, “İşte bu olur” dedi. İktidar partisi “Bakalım halk arkamızda ne kadar duracak, muhalefeti ne kadar bastırarak sindirip korkutabileceğiz ve bu korku iklimiyle insanların tekrar saraya yanaşmasını sağlayabilir miyiz” anlamına gelen bir test sürüşü yaptı. Bu test sürüşü o kadar başarısız oldu ki! İktidar partisi 7 Haziran ile 1 Kasım arasında patlayan bombaların etkisine benzer bir etki yapacağını hayal etti. Ama öyle olmadı.

Aynı nehirde iki defa yıkanamazsınız. Sosyal olaylar matematik gibi değildir. 7 Haziran ile 1 Kasım arası insanların karnı toktu, koalisyon iktidarından ve istikrarın yok olacağından endişe eden beyaz yakalılar bile dönüp 1 Kasım seçimlerinde AKP’ye oy verdiler.  Hiç inanmayan ve güvenmeyen insanlar “koalisyon olmasın, istikrar devam etsin, bir sürü yatırımımız var iflas ederiz” endişesiyle AKP’ye oy verdiler, iflas süreci hızlandı ve hepsi çakıldılar. Birçoğu işini kaybetti veya maaşları enflasyon karşısında eridi.

Peki, nereden anlıyorum? Elime istihbari bir bilgi mi geldi? Hayır! Kendileri itiraf ediyorlar. Olay henüz sıcakken Erdoğan İstanbul mitinginden Erzurum’a gönderme yaptı. “Biz bir gün önce Erzurum’daydık, miting meydanına giderken dadaşlar önümüzü kesti” dedi ve “Dadaşın istemediğini yapamazsın” diye bir de sırtlarını sıvazladı.

Belediye başkanı, vali ve emniyet müdürü; saldırının Ekrem İmamoğlu tarafından organize edildiğini, orada yapılan mitingin izinsiz yapıldığını, Erzurum halkının bazı hassasiyetleri olduğunu, “teröre destek verenlerle aynı cephede olursanız işte böyle tepki alırsınız” demeye getirdiler.

Yani asıl amaç şuydu; Erdoğan hazırlattığı videolarla birlikte muhalefete terörist yaftası vurmaya çalışıyor, onları PKK’nın işbirlikçisi olarak göstermeye çalışıyor ve bakın işte halk da ona destek veriyor demek istediler. O kadar yanlış hesap o kadar yanlış bir şekilde ellerinde patladı ki bu hesap hatasından “Nasıl dönebiliriz” endişesi taşıyarak bir gün önce söylediklerinin tamamını inkar etmeye ve kendilerini yalanlamaya başladılar. Önce “Bunu İmamoğlu yaptı” dediler, gözaltına aldıkları provokatörlerin hiçbiri “İmamoğlu’na çalışıyoruz” demedi.  Madem bu kadar gözaltı yaptılar neden bir kişi bile çıkmadı? Biliyorsunuz, bugünlerde  AKP’ye yapılmış bir saldırı olduğu tezini öne sürüyorlar Madem bu AKP’ye yapılmış bir saldırı neden bu 15 kişiyi serbest bıraktılar? İktidar partisi gözaltına alınan 15 kişiyi serbest bıraktığı için istihbarata çalıştığı iddia edilen bir uzman çavuşu gözaltına aldılar, TSK da uzman çavuşun sözleşmesini derhal feshetti. O da taş atmış.

Ne kadar çok çelişki var görebiliyor musunuz?

Öncelikle halk tepki verdi. Türk halkı bu oyuna inanmayınca bunu Ekrem İmamoğlu yaptı. Ekrem İmamoğlu’nun yaptığını ispat edemeyince, o provokatörlerden bir kişi bile çıkıp “Ben Ekrem İmamoğlu’na çalışıyorum” demeyince farklı bir yere savruldular.

Nereye savruldular?

Her zaman her çuvalladıklarında savruldukları yere savruldular: “Bunu bize FETÖ yaptı.” Yani bizim şuna inanmamızı istiyorlar: Ev kadınlarının bile tek tek alınıp hücrelere alındığı bir ülkede sonda kalan bir uzman çavuş “AKP’ye zarar verecek şekilde hamle yapmış”

Peki, AKP’ye zarar verecek şekilde hamle yapıldı! İlk gün ilk saatlerde cumhurbaşkanı bir hafta önce söylediği gibi neden “Biz 14 Mayıs seçimini bir demokrasi  şenliğinde yapacağız ve buna kan doğrayanların ellerini kırarız” diye sert tepki vermedi? Ne kadar büyük çelişki değil mi?

Erzurum Mitingi Bir Milat mı?

Seçim propaganda sürecinde Erzurum mitingi olaylarının bir milat olduğunu söyleyebiliriz. Erzurum saldırısı öncesi ve sonrası diye bir milatla karşı karşıyayız. Benim yapabildiğim gözlemlere göre bu saldırı akabinde aklı başında okuyup yazan ve araştırabilen protest, kararsız ve kısmen İnce ve Oğan seçmenleri tekrar düşünmeye başlayıp Kılıçdaroğlu’na oy verebilirler. Bu olay onları haddinden fazla korkuttu ve endişeye sevk etti. AKP bu noktada çok büyük bir hesap hatası yaptı.

İmamoğlu dün Erzurum saldırısı hakkında çok güzel bir konuşma yaptı. “15 Mayıstan sonra bu olayı araştıracağız, üstüne gideceğiz, tek tek hesap soracağız ve kimin yaptırdığını da ortaya çıkaracağız. Bize taş atanlara biz gül atacağız onlara seçim sürecinde böyle cevap vereceğiz ” dedi.

Evet! Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin en büyük kazanımı işte bu dil! Yani olayları provoke etmeyen, farklı güç odaklarından güç devşirmeye çalışmayan, kitlelere vakur ve bilge devlet adamı fotoğrafı veren bu kare kazanacak.

Karşısında ne var?

Gücü elinde bulundurmasına ve cumhurbaşkanı olmasına rağmen bir trol gibi videolar yayınlayan, bir trol söylemiyle seçmeni değiştirmeye, etkilemeye onları korkutmaya çalışan aktörler ve bir süreç var. Kılıçdaroğlu ve iki yardımcısı da henüz göreve gelmemelerine rağmen cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı yardımcıları olduktan sonra yapacakları hakkında herkese güven veren açıklamalar yapıyorlar.  CHP ve CHP içindeki aktörler neredeyse kusursuza yakın bir seçim süreci geçiriyor.

Kılıçdaroğlu İktidara Gelirse Ne Olacak?

En çok sorulan sorulardan biri de bu. Çünkü yeni iktidarın karşısında çok fazla suça bulaşmış kitleler var ya da haksız hukuksuz yere kadrolar almış çok geniş kitleler var. Dün Kılıçdaroğlu çok güzel bir açıklama yaptı. “Karşınızdaki yargı sisteminin adı AKP yargısıdır, bunları dağıtacağız ama yerine CHP yargısı kurmayacağız” dedi.  Önceki gün de “Nasıl bağımsız bir yargı kuracaksak eğitim iktidar değiştikten sonra sil baştan tekrar değişen bir şey olmasın diye tıpkı yargıyı özerkleştireceğimiz gibi eğitim politikalarını da özerkleştireceğiz. Bir komisyon kuracağız, bu komisyon siyasetin dışından bilim adamlarından oluşan bir komisyon olacak ve Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim politikalarını siyasilerle onlar belirleyecek”

Ne kadar doğru bir tercih değil mi? Hepimiz şunu yaşadık; Ortaokulda farklı bir sistem ortaokulun sonunda farklı  geçiyorsun lisede farklı lisenin sonunda farklı üniversitede farklı … Velilerin kafası karışıyor, öğrencilerin kafası karışıyor. Kılıçdaroğlu  “AKP yargısının yerine CHP yargısını kurmayacağız, özerk ve bağımsız bir yargı kuracağız” diyerek aynı garantiyi yargı için de veriyor.

Çok güzel! Benim de bir isteğim var! Türkiye tarihinin en büyük iflasını yaşıyor. Bloomberg’in haberine göre 128 milyar dolar çoktan 500 milyar doları aştı. Sadece son sekiz ay içinde 177 milyar dolar daha arka kapıdan piyasaya sürülmüş, iktidar partisini başarılı gösterebilmek için döviz suni hamlelerle düşük gösteriliyor. Yani Millet İttifakı iktidara geldiğinde bomboş bir hazine, altınları tamamen tüketilmiş bir devlet, kasasında tek kuruş döviz olmayan bir yapıyı devralacak.

Peki, benzer bir komisyonu bunun için de kurmak gerekmiyor mu? Herkesin güveneceği, herkesin dikkatle takip edeceği, bağımsız ve özerk bir yolsuzlukları takip komisyonu kurulması gerekmiyor mu? Bu son 20 yılın ya da son 10 yılın müşahhas olarak bir iflas bilançosunun çıkartılması gerekmiyor mu?

YORUMLAR

Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Gülseren Delibaş10.05.2023 16:57

Emeğine sağlık.Harika , her söylediğine katılıyorum.Senin dediğin her şey gerekiyor❤️????????

DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat