Bildiğiniz gibi bu arazide Millet Bahçesi kuruluyor. Çalışma, 2020 Kasım’ından beri sürmekte.
Oraya her vardığımda alana dikilmiş olan boylu ağaç fidanlarının durumunu gözlemliyor ve düşünmeden edemiyorum; acaba buranın ağaçlandırılmasından sorumlu kişi olsaydım neleri dikkate alır, neler yapardım?
Arazide yapacağım ilk çalışma hiç olmazsa 50m aralıkla toprak profilleri açtırmak olurdu. Ayrıca, dışarıdan bakıldığında toprak rengi ve üzerindeki bitkilerin cins, yoğunluk ve gelişim açısından farklılık gösterdiği arazi kısımlarında da bunlardan açtırırdım. Sonrasında, arazi şemasında numara verilerek yeri belirlenmiş her profildeki toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını kaydederdim. Özellikle toprağın derinliğini, geçirgenliğini, tuzluluğunu, kireç içeriğini, pH’ını, kil oranını, taban suyunun seviyelerini belirlerdim. Dünyanın her tarafında, ağaçlandırma çalışmalarında yapılacak ilk çalışma budur.
Bu çalışmaya paralel olarak bütün kenti ve çok yakın çevresini gezer, var olan ağaç türlerinin gelişimi ve sağlık durumunu, böcek, mantar gibi zararlılar ve yaprak yoğunluklarını dikkate alarak kaydederdim. Bunu yaparken bulundukları yerlerdeki toprak şartları, üzerlerinde ve kök çevrelerinde yapılan uygulamalar (özellikle budama ve kazılar), küresel ısınma, hava kirliliğinin etkisini belirlemeye çalışırdım.
Bu inceleme sonucunda tesis alanındaki şartları dikkate alarak bu arazide kullanılması mümkün olabilecek ağaç türlerinin bir listesini yapardım.
Yaprak ve meyveleri zehirli olan ağaç türlerini – burası halkın faydalanacağı bir bahçe konumunda olacağı için - uyumları son derece fazla olsa da elimine ederdim.
Sıra, kullanılması mümkün ağaç türlerinin toprak profillerinden edinilen sonuçlara göre arazide nerelerde ve hangi düzende yer alacağına gelirdi:
Bazı ağaç türlerinin gelişim avantajı ile yakınındaki diğer türlerin formuna olumsuz etkisini,
Hep ışık isteyen türlerin arazide nerelere dikileceğini,
Ağaçların ileride ulaşacağı yüksekliğin elektrik hattı gibi tesisleri etkilemesini,
Kargaların insanların üstüne “etmesini” önlemek amacıyla onların tercih ettiği ağaç türlerinin arazinin nerelerinde kullanılacağını,
Dikilecek ağaçların ileri yıllarda oluşturacağı taç genişliğine göre uyulması gereken aralık- mesafeleri,
Karayolundan gelen gürültüyü azaltabilecek ağaç türlerinin neler olacağını ve bunların dikim hattını,
Çiçeklerinden ve yapraklarından sıvı damlayan, oluşturduğu yenilmeyen meyveleri sürekli düşen ağaçların, oturma ve gezi parkurlarından yeterli uzaklıkta olması için dikim yerlerini, belirler ve arazi şeması üstünde işaretlerdim.
Ağaçlar uzun yaşamlıdır. Bu nedenle kendileriyle ilgili olarak yapılan yanlışların olumsuz sonuçlarını kısa veya uzun vadede kesinlikle ortaya koyma huyuna sahiptir. Ben bu olumsuz sonuçları gördüğümde hiç şaşırmayacağım!
Bu çalışmaya paralel olarak bütün kenti ve çok yakın çevresini gezer, var olan ağaç türlerinin gelişimi ve sağlık durumunu, böcek, mantar gibi zararlılar ve yaprak yoğunluklarını dikkate alarak kaydederdim. Bunu yaparken bulundukları yerlerdeki toprak şartları, üzerlerinde ve kök çevrelerinde yapılan uygulamalar (özellikle budama ve kazılar), küresel ısınma, hava kirliliğinin etkisini belirlemeye çalışırdım.
Bu inceleme sonucunda tesis alanındaki şartları dikkate alarak bu arazide kullanılması mümkün olabilecek ağaç türlerinin bir listesini yapardım.
Yaprak ve meyveleri zehirli olan ağaç türlerini – burası halkın faydalanacağı bir bahçe konumunda olacağı için - uyumları son derece fazla olsa da elimine ederdim.
Sıra, kullanılması mümkün ağaç türlerinin toprak profillerinden edinilen sonuçlara göre arazide nerelerde ve hangi düzende yer alacağına gelirdi:
Bazı ağaç türlerinin gelişim avantajı ile yakınındaki diğer türlerin formuna olumsuz etkisini,
Hep ışık isteyen türlerin arazide nerelere dikileceğini,
Ağaçların ileride ulaşacağı yüksekliğin elektrik hattı gibi tesisleri etkilemesini,
Kargaların insanların üstüne “etmesini” önlemek amacıyla onların tercih ettiği ağaç türlerinin arazinin nerelerinde kullanılacağını,
Dikilecek ağaçların ileri yıllarda oluşturacağı taç genişliğine göre uyulması gereken aralık- mesafeleri,
Karayolundan gelen gürültüyü azaltabilecek ağaç türlerinin neler olacağını ve bunların dikim hattını,
Çiçeklerinden ve yapraklarından sıvı damlayan, oluşturduğu yenilmeyen meyveleri sürekli düşen ağaçların, oturma ve gezi parkurlarından yeterli uzaklıkta olması için dikim yerlerini, belirler ve arazi şeması üstünde işaretlerdim.
Ağaçlar uzun yaşamlıdır. Bu nedenle kendileriyle ilgili olarak yapılan yanlışların olumsuz sonuçlarını kısa veya uzun vadede kesinlikle ortaya koyma huyuna sahiptir. Uzaktan da olsa ağaçlandırma konusunda yapılanların bir kısmını gördüm. Hiç ümidim yok.. Bu nedenle olumsuz sonuçları gördüğümde şaşırmayacağım!