Sorumlu konumunda bulunan aktörlerin, yenilgi ile ilgili olarak ciddi bir özeleştiri de bulunmadıkları gibi, koltuklarını koruma gayretleri de, toplumsal tepkiyi büyütüyor, infial yaratıyor. Bu bağlamda, CHP'nin aldığı kongre kararı sonucu; örgüt seçimlerinde, demokrasi dışı uygulamalar, kitlelerin geleceğe olan umutlarını da bitiriyor, moral çöküntüsü yaratıyor. Seçimlerde, katılımcı, yarışmacı bir yaklaşım yerine; siyasi mühendislik uygulamaları sonucu; tek aday ve blok liste dayatması ile karşı karşıya kalınıyor. Bu uygulamalar doğrultusunda, Kocaeli'nde de, CHP il kongresinde, paralel bir süreç devreye sokuluyor. Siyasi odaklar tarafından, atanmış bulunan mevcut il başkanı ve blok liste ile seçime gitme kararı alınıyor. Tüm bu hatalı yaklaşımlar, parti içi demokrasiyi ortadan kaldırıyor. Planlanan benzeri antidemokratik uygulamalar ile, hedeflenen lider kültüne, dar kadroculuk anlayışına ve örgütleri dışlayan, kayıtdışı yönetim anlayışına zemin hazırlanıyor. Partinin toplum nezdindeki itibarını yok edileceği gerçeği dikkate alınmıyor. Siyasi geleceğimize yönelik umutlar bitiriliyor, insanlarımız umutsuz bırakılıyor.
Maalesef tüm partilerde durum aynı. Ülke topyekun siyasi zihniyet değişikliğine gitmeden, Sisteme dayalı yeni siyasi partiler kurulup,halkın siyasetin finansmanını kendisi karşılamadan, Ülke olarak düzlüğe çıkamayız.