Amaç tekrar toplumsal hafızamız yenilemek, sıkı sıkıya sarılmamız gereken değerlerimizi saygı ile anmak, gelecek nesillerimize iyi bir miras bırakmanın onurunu ve gururunu yaşamak olsa gerek…
Oysa… Son yıllarda bunun olumsuz örnekleri hayatın her alanında görülmekte.
İşte size bu günki bir örneği hatırlatmak isterim.
İzmit’te saygın kuruluşlar, Uğur Mumcuyu anmak için karar alırlar.
Çok doğru. Son yıllarda ihtiyacımız olan, birleştirici, toplumun moralini yükseltecek, göğsümüzü kabartacak demokrasi şehitlerini anmanın gururunu yaşatmanın heyecanını hissettirmeliydi.
Oysa farkında olmayarak veya göz ardı edilerek hazırlanan anma etkinliklerine hiç de isteyerek katılma eylemi göstermek istemeyen, yandaş ve sistemden nemalanarak adeta birilerinin sözcüsü gibi; gazetecilerin sözcülüğüne soyunan Türkiye Gazeteciler Federasyonu’ndan ihraç edilen, ahlaki olmayan uygulamalarında ve Kocaeli’de; talimat üzerine üyesi olduğu Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nden atılan meslektaşları dışlamaları ve cemiyetin saygınlığı bir yana, kamuoyunda temsiliyetini yitirdiğinin göstergesidir.
Buna rağmen her yıl Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından anılan Uğur Mumcu programının paydaşları KYÖD, Baro ve konuk katılımcı ise Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti.
Bu cesareti ve desteği gören KOGACE hemen harekete geçer ve ‘Bu organizasyonun asıl sahibi biz olmalıyız’ diye sosyal medyada ve basında organizasyonu sahiplenir.
Oysa izinleri alan; ADD İzmit Şubesi Başkanı Ahmet Kavas ve paydaşlar olarak KYÖD ile Baro olmuştur.
Şimdi bakalım. Kentte itibarı kalmamış, belediyenin adamları olarak bilinen (son 15 yılda) yönetimlerin, gazetecilik mesleğini ayaklara düşüren böylesi yapının, kentin önemli kuruluşları ile yan yana durması, kendilerini ve temsil ettikleri meslektaşlarını yukarıya çıkartmak isterken o saygın kuruluşları da aşağıya çekmekten başka bir çabası olmadığı görülüyor.
Şimdi bir düşünün
Buna Uğur Mumcu’lardan çıkar ele de etmek değil de,
Ne denir?