Muharrem İnce 24 Haziran 2018 seçimlerinde CHP. nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edildiği ilk günlerde, her nedense AKP projesi diye baktığı yerli markalı otomobil üretimi konusunda ‘’Eski teknoloji’’ diye aleyhte tutum takınmıştı.
Doğrusu bu durum, siyasi olarak yanında olduğum bir politikacının anlamakta zorluk çektiğim bir tutumuydu. Zira, ben yerli otomobil üretiminin Ülkemiz için bir çok anlamda çok yararlı bir girişim olduğunu daha önceki bir çok yazımda detaylı olarak dile getirmiştim. Bunun siyasi rakipler tarafından da benimsenip ‘’Seçim beyannamesine proje’’ olarak konulmasına sevinmiştim.
Neyse ki ilerleyen süreç içersinde Muharrem İnce’nin de projeden yana olduğunu, bazı noktalarda siyasi iktidarla hemfikir olamadığını gerekçelerini açıklayarak mitinglerde anlatmasını dinledikten sonra rahatladım.
Muharrem İnce; başka bir çok projesinde de görüldüğü üzere, Dünya’da eskimiş ve üretim için anlamı kalmamış olan alanlardan ziyade, katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerinin hedeflenmesini doğru bir hedef olarak görüyordu ve son derece haklıydı.
İşte bu noktada artık rekabet şansı olmayan içten yanmalı motorlu otomobil üretiminden ziyade elektrikli otomobil yapmanın ve bunun beyni diye nitelendirdiği elektronik donanım ve yazılımı ile bataryasının ileri teknoloji kullanılarak, hatta geliştirilerek, tasarım dahil her noktasında yerliliğin kullanılmasını önerdiğini anlamış bulunuyoruz. (Ben otomobilin kaportasından ziyade beynini yapmaya talibim) söylemi bu iddiayı ortaya koyuyor.
Doğrusu bu yaklaşım, herhangi bir yabancı lisans altında üretimden çok daha gerçekçi gözüküyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Amerikalı Tesla elektrikli otomobilin mucidi ve sahibi Ellon Musk ile görüşmeler yaptığını ve ileri teknoloji kullanılarak yerli elektrikli otomobil üretiminin bu yolla (Yani yabancı lisans kullanılarak) gerçekleştirileceğini açıklamış bulunuyor.
Belki bu metot daha kolay ve ulaşılabilir olarak kabul edilebilir. Ancak; asla yerli ve milli üretim iddiamızı bu şekilde gerçekleştiremeyiz.
Artık kendimize güvenmemiz ve ‘’BAŞARABİLİRİZ’’ demenin zamanı gelmiştir.
AKP nin kendi projesi olan ‘’Yerli otomobil’’ üretimi için bir araya gelen 5 yerli firmamız acaba bu konuda ne düşünmektedirler?
En azından 2 teknoloji firması (Turkcell ve Vestel) proje içinde kendi varlıklarını nasıl izah edeceklerdir?
Babayiğit diye anılan bu firmalar, elektronik donanım ve yazılım ile batarya üretimi konusunda yeteri kadar iddia sahibi değil mi’dirler?
Tabii bu gibi devasa yatırım konularında Şirketlerin Devletin gücünü ve desteğini her zaman yanlarında görmek istemeleri de çok anlaşılır bir durumdur. Dolayısıyla, Devlet erkini elinde tutan siyasi iktidarla ters düşülmemesi de gerekir.
Neticede şu ortaya çıkıyor:
Biz Türkiye olarak gerçekten, Dünya’ya satabileceğimiz, rekabet şansı yüksek bir Yerli ve Milli otomobil markasına sahip olmak istiyor mu’yuz? Yoksa politik bir şov mu yapmayı düşünüyoruz?
Bence Türk seçmeninin bu konuda biraz düşünerek oy kullanması gerekiyor…