Kemal Kılıçdaroğlu kafasında bir yapı kurmaya ant içmiş. Benim anladığım bu. “Ben AKP’ye alternatif bir platform oluşturacağım” demiş. Bunu yapmaya ilk olarak nereden başladı? İYİ Parti’nin kapısını mı çaldı?
Hayır! İlk olarak CHP’yi yeniden yapılandırdı. “Helalleşeceğiz” dedi, “Kapılarını çalacağız” dedi, “Muhafazakarlarla dost olacağız” dedi, “Oy vermeseler bile bizden nefret etmeyecekler, bizden korkmayacaklar” dedi, “28 Şubat sürecinde yanlış yerde durduk” dedi vs.
Bunu oldukça başarılı bir şekilde yaptı. Oylarını arttıramadı ama muhafazakar kitlelere “Ben bu adama oy verebilirim” dedirtti. Partisinin oylarını arttıramadı ama birlikte ittifak kurduğu partilerle özgürlükler, demokrasi, anayasa değişikliği, yargı, güçlendirilmiş parlamenter sistem gibi alanlarda ortaya değerler üzerinden bir siyaset koydu. “Biz çıkar işbirliği yapmıyoruz, biz değerler üzerinden bir halka oluşturduk, hepimiz bir araya geleceğiz ve bu değerler ekseninde ülkeyi yöneteceğiz” söylemini ortaya koydu. Yani hem bir araya getirdiği siyasi aktörleri bu potada eritti hem de onlara somut bir söylem oluşturacak şekilde çalıştaylar yaptırıp bunları seçmen karşısına koymayı başardı.
Erdoğan’ın ittifakına bakınca ne görüyorsunuz?
Ben şunu görüyorum: “Biz güçlü olmalıyız, 50+1’i bulmalıyız, hele bir gücü ele geçirelim, hele bir tekrar seçilelim, seçimden sonra bak size neler yapacağız, size neler göstereceğiz …” Tamamen güç odaklı, seküler, demokratik ve çoğulcu kitlelere karşı nefret kusan, bu nefret kusma potansiyeli olanların tamamını da kadın düşmanlığı, çoğulcu bir ülkeden nefret eden despot bir tek adam rejimini meşrulaştırabilecek olan parti, tarikat, cemaat ne varsa hepsiyle adeta bir araya gelerek aşırı uçta gerçekten aşırı uçta bir ittifak oluşturdu.
Recep Tayyip Erdoğan bugünlerde ekranlara çıkıp “HÜDAPAR yerli ve millidir” diyebiliyor.
Bunu neden diyebiliyor biliyor musunuz?
Çünkü HÜDAPAR ile kendisi arasında en ufak bir fark kalmadı ya da çok az fark kaldı. Bu nedenle Erdoğan çok net bir şekilde antidemokrasi, antimodernite, antiçoğulculuk, antisekülarizm üzerinden bir ittifak oluşturdu.
Mehmet Şimşek Neden Kabul Etmedi?
Bazı dostlar bana “Mehmet Şimşek neden kabul etmedi” diye soruyor. Şimşek kabul etse ne olacak? Şimşek süpermen mi? Ekonomi bakanı olsa ne olacak? Böyle bir koalisyonun içinde küresel değerleri bilen, küresel ekonomik verilerle çalışan bir adamın başarılı olma ihtimali var mı?
Sevgili dostlar; Türkiye’de ekonomi sadece ekonomi değildir. Siyasi istikrarı sağlarsanız, çoğulcu katılımcı bir demokrasi sağlarsanız, hesap verebilen bir iktidar olursanız, seçimle gelip seçimle gideceğini garanti eder ve bunun üzerinde en ufak bir soru işareti olmayan bir yapı oluşturursanız, bağımsız bir yargınız varsa, özgür bir medyanız varsa Türkiye’nin ekonomisi gelişir, batılı ekonomilerden pay alabilir, onlara üretim yapabilir, onlara mal satabilir. Bunun dışında kalıyorsanız, hukuku tanımayan, despot bir tek adam rejimi varsa, özgür bir medyası olmayan böyle bir pespaye yapıya Stiglitz’i getirseniz, Daron Acemoğlu’nu getirseniz yani Nobel Barış Ödülü almış ya da o ödülü almaya potansiyel aday adamları getirseniz bile Türkiye ekonomisi konusunda hiçbir şey yapamazlar.
Şöyle özetleyeyim; Erdoğan yönettiği sürece açlık ve fakirlik devam edecek. Cumhur İttifakı yönettiği sürece çoğulculuğu tanımaz, hesap veremeyen, bağımsız yargıdan nasibini almamış, medya özgürlüklerini tanımayan ve medyayı bir parti broşürü gibi gören bu yapı yönettiği sürece bırakın Mehmet Şimşek’i dünyanın en büyük ekonomistlerinden on bir kişilik bir altın karma oluşturalım, gelsinler Türkiye ekonomisini yönetsinler, “ben ekonomistim” diyen Erdoğan’dan birazcık daha ileri götüremezler.
Niye? Erdoğan yönettiği takdirde! Neden?
Çünkü Erdoğan’ın siyasi yapısı Murat 131 ise siz buna Ferrari motoru taktığınız zaman o araba sadece olduğu yerde döner durur ve yanar. Erdoğan’ın kasası Murat 131 “Buna bir Golf motoru taksak nasıl olur” diye soruyor. Şimşek de “Bu kasaya bu motor olmaz. Ben zaten o performansı bu kasayla gösteremem” diyor.
Yoksa neden kabul etmesin? Kim ülkede 2 numaralı adam olmayı istemez? “Belki ileride partiyi ele geçiririm, ben lider olurum daha gencim” aklından kim geçirmez? Siyasete giren çoğu kişi bu hesapları yapar değil mi? Mehmet Şimşek buraya girerse bu kasayı 10 metre ileri götüremeyeceğini net şekilde gördü.
Erdoğan’ın Açıklamaları ….
Önceki akşam saatlerinde Erdoğan ilginç açıklamalar yapmış. Bunlardan bir tanesi 17 bakanın milletvekili olacağı yönündeki açıklamalar. Neden? İktidara gelemeyecekler, iktidara gelemeyecekleri için tüm kabine içinde suça bulaşmış bu adamların bir dokunulmazlık zırhına kavuşması gerekiyor. Muhtemelen seçilemeyeceklerini önceden sezinlemiş ve görmüş olacaklar ki hesaplarını milletvekilliği güvenliği üstüne yapmışlar.