Geçen sosyal medyada ilginç bir sosyal deney izledim. İzlerken de ciddi şekilde üzüldüm. Toplum olarak gerçekten eğitim ve kültür açısından çok düşündürücü bir durumdayız.
Sosyal deneyde spiker yaklaşık 20 kişiye “Hükümet yer çekimi kanununu kaldırıyormuş ne dersiniz?” diye soruyor. Vatandaşın verdiği cevap “Onlar iyi bilir uygun görmüşlerse değiştirebilirler” veya “Takdir onların” gibi cevaplar veriyor. Cevap verenlerin arasında öğrenciler ve görüntü olarak tabiri caizse kelli felli kişilerde var.
İnanılacak gibi değil ama maalesef gerçek bu.
Neden böyle
Kitap sayılarını konu alan son veriler incelendiğinde, Türkiye’de en üst sosyoekonomik dilimde yer alan hanelerde ortalama 179 kitabın yer aldığı belirlendi.
Ajans Press’in Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü(OECD) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Türkiye’de en üst sosyoekonomik dilimde yer alan hanelerde, ortalama kitap sayısı 179 olarak belirlendi. 2015 yılı verilerine dayanan raporda, birinci sıraya yerleşen Avrupa ülkesi ise 423 kitap ile Lüksemburg olarak görüldü. Listenin ilk sırasına yerleşen Lüksemburg’u Macaristan takip etti. 414 kitapla ikinci sırasında yer alan Macaristan’ı 346 kitapla Almanya, 331 kitapla Lihtenştayn, 323 kitapla Avusturya, 322 kitapla da Norveç izledi. Buna karşın en üst sosyoekonomik dilimde yer alıp evinde en düşük kitabı bulunduran ülke 172 kitapla Hırvatistan oldu. Hırvatistan’ı 179 kitapla Türkiye, 215 kitapla Sırbistan, 226 kitapla ise Slovakya takip etti. Görüldüğü üzere bu konuda Avrupa da sondan ikinciyiz.
Sonuç
En üst sosyoekonomik dilimde bile hanelerde ortalama 179 kitap yer alıyorsa sosyoekonomik açıdan ortalama ve alt dilimi düşünün artık. Bu tablo ortada olunca, yer çekimi kanununu da hükümet kaldırır, güneş tutulmasını da yasaklar.