Güncel

“Nem, depremin etkisini arttırıyor”

Kocaeli Meteoroloji Müdürlüğü hava tahmini vermek konusunda son dönemde oldukça ağır davranıyordu. Sürpriz bir biçimde kapsamlı bir nem açıklaması yapıldı. Kocaeli Meteoroloji Müdürlüğünün tespitine göre, havadaki nem oranı, depr

13 Ağustos 2013 Saat: 18:02
“Nem, depremin etkisini arttırıyor”
“Nem, depremin etkisini arttırıyor”

Kocaeli Meteoroloji Müdürlüğünün nem raporu şöyle:

“Kocaeli ili 1. derecede tehlikeli deprem bölgesindedir. Kuzey Anadolu Fay Sisteminin ana hattı üzerinde bulunan Kocaeli ili tarihsel depremlerden büyük hasar görmüştür. En son büyük yıkıcı deprem 1999 M=7.4 İzmit depremidir. Resmi kayıtlara göre; 17 bin 480 kişi öldü, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri ise hasar gördü. Bu deprem Kocaeli ve tüm Marmara bölgesinde ağır hasar ve can kaybına neden olmuştur. Her ne kadar bilinmese de bu yıkımların en büyük nedeni binalarda su yalıtımı olmadığı için oluşan korozyon sonucu taşıyıcı sistemin zayıflamış olmasıydı. Evinizdeki nem oranını en çok etkileyen sebeplerden biri mevsimdir. Nem en az yağış kadar önemli bir meteorolojik parametredir. Özellikle Kocaeli ili nemli bir iklime sahiptir. Kışları serin, yazları sıcak, su noksanı yaz mevsiminde ve çok fazla, tam denizel iklime sahip. Ortalama nispi nemi : % 71.4 Ortalama yıllık toplam yağışı: 814,9 mm’dir.

NEM, HAVADAKİ SU BUHARIDIR

Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır. Nem ölçümlerinde mutlak nem, bağıl nem ve spesifik nem hesaplanır. Mutlak nem birim hacimdeki nem miktarıdır. Gram/metreküp olarak verilir. Bağıl nem havadaki nem miktarının o havanın alabileceği maksimum neme olan oranıdır. Birimsel olarak verilir ve sıcaklık ile ters orantılıdır. Spesifik nem ise bir gazda bulunan su buharının ağırlığının gaz ağırlığına olan oranıdır. Yağmur, kar gibi herhangi bir yoldan yapılara sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek, donatının özelliğini yitirmesine ve korozyona, yani betonun içindeki taşıyıcı özellikteki demirlerin paslanmasına neden oluyor. Oluşan korozyon ise yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor. Yalıtımı olmayan binalarda 10 yıl sonra betonun içindeki bu donatı başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, belli koşullarda yaklaşık olarak yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor. Oysa yalıtımlı binaların taşıyıcı sistemlerini suyun zararlı etkilerinden ve korozyondan koruyarak güçlü olmasını sağlıyor Ayrıca nem, demirin paslanmasına ve çabuk tahriş olmasına neden olur. Betonarme yapılarda betonun içine işleyecek olan nem, demir aksama zarar vererek, binanın statiğinin bozulmasına neden olur. Türkiye’de binalarda çok yaygın bir izolasyon sorunu var. Deprem esnasında zeminin gevşemesi ve yeraltı sularının hareket etmesi sebebiyle taşıma gücü sıfıra inen zemin hiçbir yük taşıyamaz duruma gelir. Zemin sıvılaşınca üzerindeki yapı bataklığa gömülür (Adapazarı’nda deprem sonrası bazı binalar 1-2 kat zemine batmışlardı). Bu sebeple su yalıtımı ve temelden suyun uzaklaştırılması çok önemlidir. Kocaeli çok yağışlı bir il, binanın dışından içeri su girmesine sebep olan izolasyon problemleri, çatıdaki çatlaklar, oluk veya yağmur tahliye borularındaki problemler. Çatınızı kontrol ettirin; çatıdaki çatlak ve kırıkları. Su oluk ve yağmur tahliye borularına baktırın.

Havadaki nem miktarı ve nem miktarı ile orantılı olarak üreyen küf mantarları, sağlığa zararlı etkenlerin başında gelmektedirler.

Yapı malzemelerinde yoğuşma olayı olarak ifade edilen, buharın su haline dönüşmesi, malzeme yüzeyinde çiğlenmelere neden olmaktadır.

BİNAYI DA, İNSANI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR

Yapıda görülen nem etkileri, yapı malzemelerini olduğu gibi insanları da olumsuz yönde etkilemektedir. Hacim içindeki nem miktarının % 80 dolayında olması; o mekânda çeşitli mikroorganizmaların yaşamaları ve üremeleri için en uygun ortamdır. Bu organizmalar ancak, nem oranının % 50'nin altına indiği durumlarda veya güneş ışığı ile temasta ölmektedirler. Su kaçağı, su sızıntısı, sel ya da su baskını, yağmur suları gibi nedenlerle ortaya nem binaların, evlerin zemin katına ya da duvarlarına sinerek rutubetlenmeye, rutubetlenmenin uzun süre devam etmesiyle birlikte de küflenmeye yol açar. İnsan sağlığına verdiği zarar neticesinde oluşan ekonomik kayıp, muhtemelen eşya ve binaya verdiğinden çok daha fazladır. Bu gibi ortamlarda daha zor solunum yapılır ve cildinizde yapışkanmış gibi bir his vardır. İhmal etmemeniz ve ilk yapmanız gereken şey evinizi sık sık havalandırmak gerekir. Kocaeli’de oturuyorsanız, özellikle yaz aylarında, dışarıda da nem oranı yüksek olduğu için ekstra çözümleriniz de olmalı, havalandırmak yetmeyecektir. Çamaşırlarınızı evin içinde değil,  balkonunuzda kurutun.

MİMAR SİNAN ÖRNEĞİ

Mimar Sinan'ın eserleri incelendiğinde ortaya çıkıyor ki yapmış olduğu tüm yapıları depreme dayanıklı olarak inşa etmiş, hatta deprem dalgalarını emen, engelleyen bir sistem bile kurmuş. Bir ömrün arkasında bıraktığı 80 cami, 50 medrese ve mescid, birçok saray ve kervansaray ile yüze yakın köprü ve kemerin tamamını depreme karşı dayanıklı olarak yapmaya özen göstermiş. Mimar Sinan'ın hemen hemen bütün eserleri depremden zarar görmeden gönümüze kadar gelebilmiş. Zarar görenler araştırıldığında daha sonraki dönemlerde tahribata uğrayanlar oldukları ortaya çıkıyor. Yapılarının yer seçiminde tepeleri ve yüksek mekanları tercih eden Mimar Sinan bir eseri yapmadan önce detaylı bir fizibilite çalışması yaparmış. Mimar Sinan ilk önce yapıyı yapacağı yere bir ciğer asarmış, 3-4 gün sonra ciğeri kontrol edermiş; eğer ciğer çürümüşse yapıyı yapmaktan vazgeçermiş. Ciğer kullanmasındaki amaç günümüzde pek çok mühendisin incelemeye hiç gerek duymadığı hava sirkülasyonunu tespit etmek. Yani hakim rüzgar yönüne göre yapıyı yapmaktır. Ciğer uygulamasından sonra, sıra zeminin sağlamlaştırılmasına gelirmiş. Zemini sağlamlaştırmak için kazıklarla toprağı sıkıştırır, dayanak duvarları inşa ettirirmiş Mimar Sinan yapılarında ayrıca drenaj adı verilen bir kanalizasyon sistemi de kurmuş. Drenaj sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve nemden korunarak dayanıklı kalması öngörülmüş. Ayrıca yapının içindeki rutubet ve nemi dışarı atarak soğuk ve sıcak hava dengelerini sağlayan hava kanalları kullanmış. Bunların dışında yazın suyun ve toprağın ısınmasından dolayı oluşan buharın yapının temeline ve içine girmemesi için tahliye kanalları kullanmış. Buhar tahliye ve rutubet kanalları drenaj kanallarına bağlı olarak uygulamaya konulmuş. Yapının sağlıksız zemin ve nem gibi dış ortamlardan etkilenmemesi için tüm tedbirleri alalım. Uzmanlar, yaşadığımız acı depremden hemen sonra Mimar Sinan'ın dehasına işaret ederek, onun yaptıklarını yapsaydılar bu kadar kişi ölmezdi. Atalarımız boşuna dememişler “İnsanı gam binayı nem öldürür”.

Unutmayalım! Depremlerde can kayıplarının % 95’i yapısal olup, binalarınıza yalıtım, tabii havalandırma, rutubet, drenaj kanalları yaptıralım. Dayanıklı binalarda oturalım, afet bilinci yüksek toplum olalım. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. “

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat