İlk yazıma başlarken klavyenin başına oturduğumda kendime Çoban Sülü’nün sorduğu gibi “Nerede kalmıştık” diye sordum.
Röportaj muhabirliğiyle devam ediyordum, yaşım kemâle ermiş olmalı ki köşe yazarlığına terfi ettim.
2010 yılında cumhurbaşkanı Abdullah Gül başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dı. Şu anda Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı … Artık başbakan yok. Recep Tayyip Erdoğan zirvede. Kabinenin başı, cumhurun başı ekonominin başı kısacası her şeyin başı Recep Tayyip Erdoğan. Covid -19 haritasındaki kırmızı renkli bölgelerin de sorumlusu olabilir mi? Demek ki Türkiye Cumhuriyeti’nin siyaset sahnesinde sadece Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki diğer “Oyuncular” var. AKP’nin içinde farklı bir düşünce olması mümkün değil zira Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği her şey noktası noktasına doğru. AKP’nin kurulduğu 2001 yılından beri hiç kimse çıkıp “Şunu da şöyle yapalım” dememiş. Cumhur ittifakının minik ortağı MHP sessizliğe gömülmüş.
Ana muhalefete gelince …. CHP cadı kazanı gibi kaynıyor. Kurucu parti içinde kaç tane hareket var belli değil. Memleket Hareketi bir taraftan Türkiye Değişim Hareketi ( Artık partileşti) diğer taraftan. Memleket Hareketi nedeniyle istifaların bu ay içinde artacağı söyleniyor.
İYİ Parti’de genel başkan Aytun Çıray’ı başdanışman yaptıktan sonra sular duruldu gibi. İYİ Parti’de de kopmalar var. İYİ Parti’den kopanlar da Sözümüz Var Hareketi’ni yönetiyor ve partileşeceklerini açıkladılar.
AKP’ne seslerini yükselten Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu itirazlarını kurdukları bir partiyle taçlandırdı ama olası bir baskın seçimde istedikleri oyu alabilirler mi? Bilinmez! Şöyle, bir durum var ki son araştırmalara göre SP/Deva/Gelecek/BBP/Vatan/YRP/TDP ve Memleket hareketi oylarının daha görünür olduğunu fark ediliyor. Demek ki teşkilatı olan partiler az çok bir oy alacak! Peki, bu az veya çok oy seçim sonucuna etki eder mi?
Bence iki taraf için de etki eşit olmayacak. İktidardan ayrılan Deva ve Gelecek Partileri ideolojik bir söylem geliştirmelerine karşın muhalefetten ayrılanlar olası bir baskın/erken seçimde seçilebilir bir ideolojik söylem geliştiremediler. Memleket Hareketi lideri Muharrem İnce Bin Günde Memleket Hareketi’ni başlattığı 4 Eylül 2020 tarihinden itibaren sadece CHP içindeki itirazları ve rahatsızlıkları dile getirirken Aralık 2020 tarihinden itibaren partileşeceğini duyurdu. Aralık 2020 tarihinden itibaren CHP’yle ilgili söylemlerini bıraktı ve iktidara gelmekten bahsetmeye başladı. Bu nedenle söylemini geliştirmenin başlarında. Sağ seçmene ne kadar inebilecek, bu da meçhul!
TDP’ne göz attığımızda sadece genel başkan Mustafa Sarıgül’ün hacizleriyle gündeme geldi. Birkaç gün önce hiç kimseyle ittifak yapmayacağını açıkladı. Acaba ittifak yapmadan söylediği gibi önce ana muhalefet daha sonra iktidar partisi olabilecek mi? İzleyelim, görelim ….