Fırıncılar başta olmak üzere “Odunla pişen ekmek”, “Odunla pişen güveç”, Odunla pişen lahmacun ve kebap” ta dahil olmak üzere böreklerini, çöreklerini pişiren tüm unlu mamul üreticilerinin ormanlarımızı köylülerimiz ve kaçak ağaç kesen eşkıyalarımızla birleşerek yaratmaya başladıkları orman kaosu önünde sonunda başımıza dert olacak.

Ama gelin görün ki çevreci dostlarımız, eylemleri öncesi odunla pişirilen kebaplarını yedikten sonra “ormanı koruyalım, yeşili yaşatalım” protestolarına katılabiliyorlar.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yaşadığı yerdeki orman kesimini, ormanı telef ve yok eden bir zihniyette olan köylümüzün hem o ormanı yakma ve ısınma da hem de satmak ve para kazanmak amacıyla yok ettiğini bildiği halde hala bu ısrarlı ve hatalı tutumunu sürdürmesi bu bakanlığın bilinen tutumudur. Aslında bu bakanlığın hiçbir halta yaramadığını aksine 2B sayesinde ormanları birilerine peşkeş çeken bir kimliğe büründüğünü bilmeyeniniz yoktur.

Demek ki Odunla pişen ekmeğin hikayesinin bizi gelecekte birilerinin odunla dövselerdi de keşki aklımız başımıza gelseydi diyeceğimiz günlere götürdüğünün resmidir.