2020 Yaz Olimpiyat Oyunlarını alamayınca hayaller başka bir bahara kalır mı sorusuna karşılık ben bir şey bulamıyorum kıymetli okurlarım.
Çalkantılı bir hazırlık, yüzde yüz bize verecekler gibisinden söylentilere inanan medyamız ve diğerleri; Tokyo’nun ön elemelerde ısrarla İstanbul’u desteklemesi (Çünkü Madrid ile ikili yarışmaya girmek istemiyorlardı), ardından İstanbul ve Tokyo’nun son düzlüğe çıkması, sonunda bildiğimiz filmin “The End” yazısı...
Evet, 2020 Yaz Olimpiyat Oyunlarını alamadık veya bize vermediler. Sonuç bu. Tokyo bunu aldı gitti. Tokyo’nun “Bizde hiç doping hadisesi yaşanmamıştır” şeklinde sarf ettiği bir cümle o gün bugündür aklımda... Umarım başkalarının kulağına küpe olmuştur.
Bugün yapılan (25 Mart 2017) TMOK Genel Kurulu esnasında hem yeni hem de eski federasyon başkanlarından bazılarını görme ve sohbet etme fırsatım oldu. Spor Bilimleri ailesinden az sayıdaki arkadaşım da buradalardı. Verilen listede hiçbirimiz yönetim kurulu üyesi olarak yer almadık. Birkaç arkadaşımızın alt kurullarda ismi belirtilmişti. Başka liste olmadığı için bu liste yeniden göreve gelmiş oldu.
Olimpiyat ailesinin bu ülkedeki en üst temsilcilerinin bir araya geldiği buluşmada, ne Spor Bakanı ne de Spor Genel Müdürü vardı. 2020’yi neden alamadık diye hala merak eden bu satırların yazarı, yine hayal kırıklığına uğramış vaziyette tuşların başına oturdu. Çünkü bu konuda tek bir kelime edilmedi...
Müzakerelere geçildiğinde söz alan konuşmacıların bazıları 2016’da yaşanan bazı sorunları dile getirdi. Rio’da yaşananlar, İstanbul Olimpik Stadının eksiklikleri, okçulukla ilgili bazı eleştiriler, tam tersine yönetime teşekkürler, vb. şeklindeki değerlendirmeler sonrası seçimlere geçildi. İçinde benimde bulunduğum genel kurul üyelerinin yaş ortalamasını yazmak istemiyorum. Sanıyorum o grubun en genç olanı(!) ben idim. Milletvekilliği için 18 yaş konuşulurken gençler için, spor için çalıştığını iddia eden bu cemiyetin durumu tekrar gözden geçirmesinde fayda bulunuyor.
Çeşitli faaliyetlerin video görüntülerini izledik. Kaybettiğimiz üyelerimizi saygı ile andık. Giderek bu kayıplarımızın sayısı artacak çünkü, TMOK şu aralar yeni üye almıyor.
Ve “2024 için ne yaptık?” diyen bir üye dostuma şunu söyledim: “2024 için aday olmadık...” Sanıyorum onun haberi yoktu. Birçok üyenin aynı bilgi düzeyinde olduğunu düşünüyorum. Oylama sonrasında yaşadığımız travmayı henüz atlamadık sanırım.
2024 için aday değiliz ama, 2020, 2024 için sporcu yetiştirmede çok iyi düzeyde olmadığımızı yazmak zorundayım. TOHM konusu dikkatle masaya yatırılmalıdır! Buralardan çıkacak olimpik sporcuları sabırla bekliyorum. Çıkacak mı? İnanmıyorum... Tanıdık, eş dost ve başla ilişkilerle bir araya getirilen buluşmalarla olimpiyat oyunlarına hazırlanılamaz! Merak etmeyin, bu kaygı TMOK’da da yok... Bugünkü genel kuruldan edindiğim izlenimler bunlar...
Bu genel kurul sonrası olimpik yaşamda ciddi sıkıntıların bizi beklediğini görüyorum. 109 yılını geride bırakan bu kurumun yeniden şekillenmesi ve yapılanması gerekiyor. Bir TMOK üyesi olarak bunları yazmam belki eleştiri konusu olacaktır. Ancak içindeki bir insan olarak bunu dile getirmezsem ileride olacakların gönülsüz ortağı olmak istemediğimden bunları sizlerle paylaşıyorum.
Başka bir yazımda buluşmak üzere...