Geçen Mart ayında bir yönetmelik yayımlandı: Özel Ağaçlandırma Yönetmeliği.
Ormanlara yeni darbe
Bir yönetmelik bilimsellikten bu kadar uzak nasıl olabilir?
Bir ülkenin orman kanununda, orman tarifi, “Tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır” şeklinde, bir ilkokul çocuğunun yapabileceği şekilde ise olacağı budur.
Bir ülkenin orman kanununda, ot örtüsünün bile erozyonu belli ölçüde önlediği bilimsel gerçek olduğu halde “Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerler, orman sayılmaz” yazıyorsa olacağı budur…
Bir ülkenin orman kanununun bir maddesinde “Devlet ormanlarındaki tohum meşcereleri (sınırları belirli orman parçaları), gen koruma alanları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesine izin verilebileceği” yazıyor ise olacağı budur.
Bunun sonucu olarak özel ağaçlandırma yapacaklara;
Orman rejimine ait yerlerde tohum meşçereleri gen koruma alanları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanları da kullanma izini veriliyor,
Projesi yapılırken özel ağaçlandırma yapmak isteyenin ancak razı olduğu ağaç / bitki türleri dikkate alınıyor,
Projesinde, ağaçlandırmada kullanılacak fidanın menşei ve yetiştirileceği fidanlık için tek kelime bulunmuyor. Aşılama çalışmalarında, aşı kalemlerinin uygun olmayan yerlerden alınması sonucu bitki hastalıklarının yayılması hiç dikkate alınmıyor. Örneğin Çin’den yola çıkarak Samanlı dağlarındaki kestane ağaçlarına kadar ulaşan Kestane Mazı Arısı ile aralarında, karaağaç, çınar, meşe, akçaağaç gibi orman ağaçlarının da olduğu 300 kadar bitki türüne arız olan ve Şanlıurfa yöresinde de görülen Xylella fastidiosa isimli bakteri gibi zararlılar bu yönetmeliği hazırlayanları hiç ırgalamıyor.
Ağaçlandırma için seçilen alanların toprak analiz sonuçları isteniyor ama toprak derinliği hiç konu edilmiyor.
Ama bir madde var ki hayalleri süsleyecek nitelikte; devlet ormanlarında tesis edilen özel ağaçlandırma ve özel imar-ihya sahalarında; üretim, işleme, bakım ve koruma amaçlı konteyner, karavan, prefabrik bekçi evi, taşınabilir tuvalet, hangar-depo, su deposu, sulama ve yangın havuzu, su isale hattı, su kuyusu, don kırıcı tesisler, elektrik tesisleri ve B tipi (toplam genişliği 3,5-6 metre olan) tali orman yolu yapılmasına izin veriliyor. Üstelik özel ağaçlandırma sahalarında meyve ağaçlarının dikimine, ağaç fidanları arasında kapalılık oluşuncaya kadar sebze gibi otsu bitkilerin yetiştirilmesine imkan tanınıyor.
Bu durumda manzarası güzel, orman yollarıyla bağlantısı iyi, bakısı uygun, içinde kaynak suyu olan alanlar kapışılıyor. Çünkü buraları kiralayanlar meyve ve sebze yetiştirme izinlerinden de faydalanarak 49 yıllığına (Bu sürenin 49 yıl daha uzatılması mümkün) orman içinde adeta çiftlikler kurabilecek. Ne müthiş değil mi !..
Neredesiniz Orman Fakülteleri !.
Neredesiniz Orman Mühendisleri odaları !
Ormanlarda HES, RES, taş ocakları kurulmasına, maden aramasına karşı duranlar neredesiniz!
Ses verin…