Kanser tedavisi gören çocuklar için tatilde nelere dikkat etmeli?
Otel yerine yazlık, havuz yerine deniz
“Yeni Normal” sürecine girdiğimiz bu günlerde, yaz tatili planları yapılmaya başlandı. Özellikle çocukların dört gözle beklediği yaz tatilinin eğlenceli ve sağlık koşullarına uygun olarak geçmesi için anne babalar yoğun bir çaba içindeler. Ancak kanser tedavisi gören çocukları olan anne babalar için tatilin, daha hassas bir şekilde planlanması gerekiyor. Çünkü kanser tedavisi gören çocukların Covid-19 riskine karşı korunması ayrıca büyük önem taşıyor. Bu özel hasta grubunun mümkün olduğunca rahat bir yaz tatili geçirmesi için dikkat edilmesi gereken noktaları ayrıntılı biçimde açıklayan Acıbadem Maslak Hastanesi Pediatrik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu, “Kanser tedavisi sırasında tatili önermiyoruz. Ancak çocuk çok istiyorsa otel yerine aile evi, yazlık tercih edilmeli. Ama bu çocuklar, havuzdan ve kumsaldan uzak tutulmalı. Çok istiyorlarsa denize girebilirler. Ayrıca bulundukları tatil yerlerinin kalabalıklardan uzak daha sakin mekanlar olması, el yıkama ve maske kullanımı gibi tüm kurallara uyulması gerekiyor” diyor.
“Bağışıklıklarının düşük olduğunu dikkate alın”
Damlacık yoluyla bulaşan Covid-19 vakalarının yüzde 1-5’ini çocuklar oluşturuyor. Ateş ve solunum sorunları bulguları ile kendini gösteren bu hastalığı çocuklar daha hafif atlatıyor. Çocuklarda zatürre gibi ağır durumların daha az geliştiğini belirten Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu, kanser tedavisi gören çocukların Covid-19 riski üzerine şunları söylüyor: “Kemoterapi alan hastalar, bağışıklık sistemi zayıf olduğu için biraz daha risk altındaydı. Ancak çocuk hastalarımızda Covid-19 yetişkinlerde olduğu kadar ağır geçmedi, o kadar artış görülmedi. Kanser tedavisi gören çocuklarımız açısından Covid-19 nedeniyle ciddi bir sorun yaşanmadığını söylemek mümkün.”
Otel yerine aile evi tercih edilmeli
Kanser tedavisi gören çocuklar da yaz tatilinin tadını çıkarmak istiyor. Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu, tedavi süresi boyunca çocukların tatile gitmesini önermediklerini belirterek “Bunun aslında doğrudan Covid-19 ile bir ilgisi yok. Genel kuralımız bu yönde” diyor. Ancak çocuğun çok bunalmış olması ve tatile gitmeyi çok istemesi halinde bir dizi noktaya dikkat edilerek tatil planlanabileceğini dile getiren Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu uyarılarını şöyle sıralıyor: “Otel gibi kalabalık tatil mekanlara yerine, yazlık gibi aile evlerinde tatil yapılmasını öneriyoruz. Otele gitmek zorunda kalınırsa da yatak çarşafı, havlu gibi malzemelerin tek kullanımlık olmasına dikkat edilmeli. Tedavi sürecindeki kanserli çocukların havuza girmelerini asla istemiyoruz. Çünkü küçük bir alanda kalabalığa karışmak tehlikeli olabiliyor. Ancak denize girebilirler. Yine de kumsalda, kumlarla vakit geçirmemeleri önemli. Yani çocuk çok istiyorsa, yazlıkta, denize girilip çıkılan, kumsalda vakit geçirilmeyen ve yüzme hariç her yerde maske takma kuralına uyulan bir tatil planlaması yapılabilir.”
Klima hijyenine dikkat
Tatile giderken otobüs ya da uçak gibi kalabalıkların bir arada bulunduğu ulaşım araçları yerine mümkünse özel arabaların tercih edilmesi de kanserli çocuklara Covid-19 ya da başka bir virüsün bulaşması riskini aza indirmede önemli bir yer tutuyor. Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu’na göre araçlarda hassasiyet gösterilmesi gereken bir başka nokta da klimalar. Araç klimasının yeni temizlenmiş olmasını, filtrelerinin değiştirilmesini, mümkün ise klima kullanılmamasını öneren Prof. Dr. Çorapcıoğlu, seyahat sürecine dair “Mola yerlerinde tuvalet kullanımının ardından eller musluğa dokunmadan çok güzel yıkanmalı. Restoranlarda da dezenfeksiyon tedbirlerine devam etmeli” diye konuşuyor.
Gıdalar iyi yıkanmalı
Kanserli çocukların yiyeceklerinin enfeksiyonu azaltan, temiz beslenme kurallarına uygun bir şekilde hazırlanması tedaviyi destekleyen önemli bir araç. Bunun tatildeyken de aksatılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Funda Çorapcıoğlu, “Her şeyin çok iyi yıkandığına emin olun. Çocuklar kabuğu soyulabilen meyve ve sebzeleri çiğ olarak tüketebilir. Ama kabuğu soyulamayanlar mutlaka pişirilmeli. Bu bizim onkoloji hastalarımızdaki temel kuralımız. Ayrıca çok uygunsuz şartlarda bekletilen kuruyemiş ile simit de kesinlikle kaçınılması gereken yiyecekler. Bu yiyecekler, bağışıklık sistemi bozulmuş hastalarda ciddi enfeksiyon kaynağı olabiliyor. Ayrıca tüketilen süt ve süt ürünleri de kesinlikle pastörize edilmiş olmalı. Açık sütün kaynatılması ile sterilizasyon sağlanmıyor” diyor.