İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘5 Gün 5 Sektör Kadın İş Gücü Varlığı Çalıştayı’ 4-8 Mart tarihleri arasında İSÜ Vadi yerleşkesinde gerçekleştirildi. Tekstil, otomotiv, enerji, medya ve ilaç kimya sektörlerinde...
İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘5 Gün 5 Sektör Kadın İş Gücü Varlığı Çalıştayı’ 4-8 Mart tarihleri arasında İSÜ Vadi yerleşkesinde gerçekleştirildi. Tekstil, otomotiv, enerji, medya ve ilaç kimya sektörlerinde çalışan lider kadınlar iş deneyimlerini öğrencilerle paylaştı. Otomotiv sektörünün yüzde 2 kadın istihdam oranı ile oldukça zayıf bir pozisyonda bulunduğu belirtilen çalıştayda, 2030’a kadar otomotiv sektöründe çalışan kadın oranının yüzde 30’a ulaşması beklendiği ifade edildi.
İSTANBUL (İGFA) - Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiş sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden biri olan “5. Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” alanına katkı sunmak amacıyla düzenlenen ve kadınların iş gücündeki varlığının konuşulduğu “5 Gün 5 Sektör Kadın İş Gücü Varlığı Çalıştayı” 4-8 Mart tarihleri arasında İstinye Üniversitesi (İSÜ) Vadi yerleşkesinde gerçekleştirildi. ISUSEM-EPAM iş birliği, ISUGender ISUMED -ISUKök; Girişimci Mühendisler Kulübü, Quantum Dynamic Club, Endüstri Mühendisliği Kulübü, Enerji ve Mühendislik Kulübü, Networking Kulübü ve ISUPA katkılarıyla gerçekleştirilen, sektörel çalıştay serisi olarak planlanan etkinlikte her gün bir sektör ele alındı. Tekstil, otomotiv, enerji, medya, ilaç kimya sektörlerinden uzman kadın konuşmacılar öğrencilerle buluştu. Konuşmacılar arasında yer alan Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi (EPAM) Müdürü Doç. Dr. Ayfer Ustabaş, Subaru Pazarlama Müdürü Selin Şahiniz ile Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim, Marka ve Sürdürülebilirlik Müdürü Ebru Kantoğlu otomotiv sektörü ve bu sektördeki kadın istihdamıyla ilgili bilgiler verdi.
Kadın istihdamında en başarılı sektörler eğitim ve bankacılık
Otomotiv sektöründe kadın istihdam oranının sadece yüzde 2 olduğunu ve kadın lider eksikliğinin önemli bir sorun olduğunu belirten Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi (EPAM) Müdürü Doç. Dr. Ayfer Ustabaş, şunları söyledi:
“2023 sonu itibarıyla, sanayi sektörü Türkiye’de gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 22’sini, istihdamın yüzde 20’sini oluşturuyor. Çalışan kadınların yüzde 17’si sanayi sektöründe çalışmayı seçmiş durumda ve sanayi sektöründeki toplam iş gücünün yüzde 23’ünü oluşturmakta. Son 30 yıllık dönemde Türkiye’de kadın iş gücünün tarım sektöründen sanayi ve hizmet sektörlerine çok önemli oranda geçiş yaptığı görülmektedir. Sanayi sektöründe yönetici konumdaki kadın oranı 2012’de yüzde 10.2 iken 2022’de sadece yüzde 15’i çıkmıştır. Kadın istihdamında en başarılı sektörler eğitim ve bankacılıktır. Deloitte’un yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, otomotiv sektörü kadın istihdamında yüzde 2 ile oldukça zayıf bir pozisyonda bulunmakta ve kadın lider eksikliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) kadınların ekonomik katılımı ve fırsatlar başlığı altında ülkeleri değerlendirdiği 2023 raporuna göre; Türkiye 144 ülke arasında 129. sırada yer almaktadır. Kadınların erkeklerden daha az kazanç elde etmesi, cam tavan ve cinsiyet ayrımcılığı gibi tutumların devam etmesi halinde ise bu farkın daha da artması beklenmektedir. Cinsiyetler arası ücret farkı Türkiye’de kadınların aleyhine yüzde 15.6 oranındadır.”
“Kadınlar otomotiv dünyasının geleceği için elzem bir güç”
Kadınların otomotiv dünyasının geleceği için elzem bir güç olduğunu ifade eden Subaru Pazarlama Müdürü Selin Şahiniz, şöyle konuştu:
“Kadın istihdamını hem genel anlamda hem de otomotiv sanayi özelinde artırmak zorlu ama mutlaka başarılması gereken bir sorumluluk. Bu sorumluluk sadece Türkiye için önem arz etmiyor, ayrıca Avrupa ve Amerika’da da önemsenen ve otomotiv dünyasında ‘yetenek krizinin’ çözüm yolu olarak da görülen bir konu. Üretimde ve perakende tarafında yetenek krizinin kadın çalışanların istihdamıyla çözülebilmesi mümkün. Kadınların iş gücüne katılım oranının artması Türkiye’nin sosyal ve ekonomik anlamda gelişimi, kadınların toplumdaki statülerinin iyileşmesi ve otomotiv sanayinin geleceğe güçlenerek yürümesi için hayati bir öneme sahip. Otomotiv sanayindeki beyaz yakalılar içinde kadın çalışanlar yüzde 25.2 ile çok önemli bir oran yakalamış durumda. Ancak yönetici sayıları açısından yüzde 18 oranında kalındığı görülüyor. Otomotivde çalışan kadınların yüzde 57’si otomotiv dünyasında olmaktan memnun olduklarını ifade etseler de kadın lider eksikliği önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Çalışma hayatındaki kadınlara birkaç öneri verecek olursam şunları söyleyebilirim:
Cinsiyet eşitliği kültürüne sahip bir şirket seçin. Zihinsel sağlığınızın da desteklenmesini talep edin ve ayrımcılıkla mücadele konusunda kararlı olun. Kadınlara özgü konular hakkında konuşmaktan utanmayın ve bu konunun ciddiye alınması için mücadele edin. Esnek çalışmayı talep edin ve bunu destekleyen bir kültürün oluşmasına katkıda bulunun. Dışlayıcı davranışlara dikkat çekin ve dikkate alınmasını sağlayın.”
“2030’a kadar otomotiv sektöründe çalışan kadın oranının yüzde 30’a ulaşması bekleniyor”
Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim, Marka ve Sürdürülebilirlik Müdürü Ebru Kantoğlu, yaptığı konuşmada otomotiv sektöründe kadın çalışan sayısını arttırmak için önerilerde bulunarak şu ifadelere yer verdi:
“Harvard Business Review’nün yaptığı bir araştırmaya göre, dünyada satın alma kararlarının yüzde 80’inde yani yaklaşık 20 trilyon dolarlık bir ticarette kadınların etkin rol oynamasına rağmen, sektörün yalnızca yüzde 33’ü kadınlardan oluşuyor. 2022 OSD Sürdürülebilirlik Raporuna göre, kadın çalışan oranı yüzde 12.5, kadın yönetici oranı yüzde 16.2. Gelecekte sektörde kadın istihdam oranlarına baktığımızda ise 2030 yılına kadar otomotiv sektöründe çalışan kadınların oranının yüzde 30’a ulaşması bekleniyor. Daha fazla liderlik pozisyonu, teknik uzmanlık alanlarında artan katılım, girişimcilikte artış da beklenenler arasında. Otomotiv sektörü için çözüm ve öneriler noktasında şunları sıralayabiliriz:
Otomotiv sektöründe kadınların daha fazla bilinçlenmesi ve eğitilmesi gerekiyor. Şirketler, toplum ve kuruluşlar, kadınları sektördeki kariyer fırsatları hakkında bilgilendirmeli ve farkındalık yaratmalı. UN Women Türkiye gibi oluşumlarla iletişime geçip kadınların sektördeki varlığının ehemmiyetini ve engellenemeyeceğini anlatan şirket içinde ve sektörde çeşitli seminerler de gerçekleştirilebilir. Daha esnek çalışma koşullarının ve rahat çalışma mekanlarının yaratılması, kadınların iş hayatına katılımını arttırabilir. Gerekli kurum ve kuruluşlarla iş birliğine geçerek otomotiv sektöründeki büyükten küçüğe tüm şirketlerde özellikle erkeklerin egemenlikte olduğu departmanlarda zorunlu bir kadın çalışan kontenjanı açılabilir. İşe alım süreçlerinde çeşitliliği vurgulamak ve adil bir seçim oluşturmak, kadınların sektöre daha fazla katılmasını sağlayabilir. Okullarda ve üniversitelerde kadınları otomotiv sektörüne çekmek için bilinçlendirme kampanyaları düzenlenebilir.”