CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Sevim Özen, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesaj şöyle:
“20 Kasım 1989’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Çocuk Hakları Sözleşmesini oy birliği ile kabul etmiştir. 28 Ocak 1990 tarihinde imzaya açılan sözleşme, aynı gün 61 ülke tarafından imzalanmıştır. 2 Eylül 1990’da 20 ülke tarafından onaylanarak uluslararası bir yasa gücüyle yürürlüğe girmiştir. 14 Şubat 1990 tarihinde Türkiye tarafından imzalanan ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onaylanan Sözleşme 9 Aralık 1994 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmıştır. Çocuk Hakları Sözleşmesi 27 Ocak 1995 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak 4058 sayılı yasa ile iç hukuk kuralına dönüşmüştür ve Türkiye’de de uygulanmaya başlanmış olmasına rağmen ne kadarı hayata geçirilmiş sorusuna verilecek cevaplar, haberlere yansıyan çocuk hak ihlallerinden belli olmaktadır.
Çocukların refahı alanında, çocukların yaşatılması, korunması ve geliştirilmesi açılarından yeni yaklaşımlar ve standartlar getiren Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların yetiştirilmesinde toplumun, devletin ve ailenin sorumluluklarını, yeni ilke ve standartlarla açıklamaktadır. Bu ilke ve standartlarla "nitelikli insan"ın yetiştirilmesi temel hedef olarak belirlenmiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocuğun sağlığı, gelişimi, eğitimi ve katılımı temel konular olarak ele alınmaktadır. Temel konular çerçevesinde çocuk ihmal ve istismarı önemli yer tutmaktadır.
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI BİLDİRİSİ
Her çocuk bu bildiride belirtilen haklardan yararlanmalıdır. Hiç bir çocuk ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal inanç nedeniyle ayrı tutulamaz. Her çocuk korunacak ve özel bakım görecektir. Çocuğun iyi koşullar altında, zihnen, bedenen gelişmesi sağlanacaktır. Buna ilişkin düzenlemeler yasalarla güvence altına alınacaktır. Bu amaçla hazırlanacak yasalarda çocuk yararına olacak durumlar göz önünde tutulacaktır. Her çocuk doğduğu andan başlayarak isme ve yurttaşlığa hak kazanmalıdır.
Çocuk, sosyal güvenlikten yararlanmalıdır. Sağlıklı büyüyüp gelişmesi için gereken her çaba gösterilmelidir. Sakat çocuklar için özel bakım ve eğitim uygulanmalıdır. Çocuktan sevgi esirgenmemelidir. Ailesi olmayan ve yoksul çocuklara özel ilgi gösterilmelidir.
İlkokul eğitimi parasız ve zorunlu olarak çocuğa sağlanmalıdır. Çocuklar genel bilgilerini arttıracak, yeteneklerini geliştirecek toplumsal sorumluluklar yüklenecek biçimde eğitilmelidir. Çocuğun eğitiminden sorumlu kişiler eğitime, öğretime ayrı bir özen göstermelidir. Çocuk; bir tür eğitim olan oyun oynamak ve dinlenmek olanaklarına sahip olmalıdır. Yöneticiler çocuklara bunları sağlamalıdır. Sosyal yardım ve korunma konusunda çocuk ilk düşünülen olmalıdır. Çocuk her tür kötülük ve sömürüden korunmalıdır. Çocuk, her ne biçimde olursa olsun alım satım konusu olmamalıdır. Çocuk; ırk, din ve insanlar arasındaki ayrılık yaratan baskılardan titizlikle korunmalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklar ile ilgili ''Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimî düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde; yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır." sözü ile çocukların nasıl yetiştirilmesi gerektiği ve hakları hususunda günümüze ışık tutmaktadır.
Ülkemizde Ocak- Mart 2012 arasında internet medyası, istatistikler ve sivil toplum örgütleri raporlarının taranması sonucunda hazırlanan rapora göre, üç ayda ölümle sonuçlanan yaşam hakkına yönelik ihlallerde, 98 çocuk yaşamını kaybetti, 63 çocuk da yaralandı. Devletin gerekli önlemleri almaktaki ihmalinden kaynaklı olay sayısı 76, bu olaylarda 91 çocuk hayatını kaybetmiş. Üç ayrı olayda da devletin fiili ihlali söz konusu. Cinsel istismar, başlığı altında devletin ihmalinden kaynaklı 18 olayı kayda geçiyor rapor. Bu kategoride, dördü engelli 11 çocuğun etkilendiği beş ayrı olayda devletin fiili ihlali olduğu görülüyor. Cinsel sömürüye alet edilme başlığı altında da devletin ihmalinden söz ediliyor. Üç aylık zaman zarfında devlet ihmali kaynaklı yaşanan iki ayrı olaydan 2 çocuk etkilendiğini not düşüyor rapor.
Bu raporlarda görüldüğü üzere ülkemizde, çocuklarımıza yönelik hak ihlallerinin yaşandığı ve devlet tarafından korunamayan çocukların biran evvel yasal düzenlemelerle korumaya alınması zorunluluk olup, geleceğimizi emanet edeceğimiz bugünün küçükleri, yarının büyüklerine hak ve hukuk ihlallerinin yaşanmadığı bir ülke bırakmak hedefimiz olup, Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolu olarak, Dünya Çocuk Hakları bildirisinde belirtilen maddelerin, bizim çocuklarımızın da hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatır ve Türkiye'de hayata geçirilmesi hususunu kamuoyuyla paylaşmayı görev sayarız. Daha sonraki yıllarda İhmaller yüzünden, çocuk ölümlerinin, cinsel istismarların yaşanmadığı, çocuk gelinlerin olmadığı ve çocuk işçilerin fabrikalar yerine eğitimlerinin devam ettirildiği bir ülke hayaliyle ve umuduyla 20 Kasımları kutlamak istiyoruz. Çocuklar ne kadar iyi eğitilir, ne kadar sağlıklı kılınırlarsa, toplumumuz gelecekte o kadar güçlü olur. Onun için çocuklarımızın eğitimine, bedensel, ruhsal ve toplumsal bakımdan sağlıklı olmalarına önem verilmelidir.”