Parti il binasında basın açıklaması yapan DSP İl Başkanı Hayati Özzeren, “Tüm kamuoyunun bildiği üzere AKP iktidarı 17-25 Aralık yolsuzluklarını örtbas edip, dinleme tapelerinin de imhasına karar aldığını meclis araştırma komisyonu aracılığıyla kamuoyuna duyurmuştur.Meclis araştırma komisyonu başkanı Sayın Hakkı Köylüoğlu açıklamasında Komisyonun savcı yetkisinde olduğunu, bu nedenle de bu kararı aldıklarını açıklamışlardır. Hakkı Köylü’nün savcı kökenli olması mı bu komisyonu savcı niteliğinde kılmıştır. Eğer bu komisyon savcı niteliğindeyse neden Rıza Zerrab, Eski bakan Çağlayan ve Mumammer Güler’in oğlu Barış Güler komisyonda ifade vermeye çeşitli bahaneler ileri sürerek gitmemişlerdir. Bu komisyon savcı nitelikleriyle donanmış ise neden gelmeyen isimleri mevcutlu olarak komisyona getirememişlerdir” dedi.

“AKP İKTİDARI HALKLA DALGA GEÇMEKTEDİR”
DSP İl Başkanı Özzeren iktidarı eleştirdiği açıklamasında, “Cumhurbaşkanı Türkiye’deki Basın Özgürlüğünün Dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığını söylediği gün Hollanda’lı gazetecinin gözaltına alınması manidardır.Başbakanı yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent ARINÇ televizyonlara çıkıp utanmadan sıkılmadan halkın gözünün içine baka baka bizler hükümet olarak yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunda en başarılı hükümetiz deme cesaretini bulabilmektedir. Evet doğrudur AKP iktidarı Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunda başarılıdır. Ancak başarıları saydığım 3 Y konusunda olan başarısızlıklarıdır. Yolsuzluklar AKP iktidarında ayyuka çıkmıştır. Yoksulluk zaten ortadadır. Asgari ücretliye % 6 ; emekliye % 2,2 zam verip sonra da verdiğini kepçeyle alarak yoksulluğu da zirveye taşmıştır. Yasakçı zihniyet ise bu dönemde almış başını gitmektedir. Bir de Y lere Hırsızlık eklenmiştir” ifadelerini kullandı.

DARBEFOBİ SENDROMU
Özzeren sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP iktidarında bir Darbefobi sendromu oluşmuş ve bu iktidara karşı yapılan her türlü eylemi bir darbe olarak görmektedir. Muhalefet ya da cumhuriyet savcıları, emniyet herhangi bir yolsuzluk, hırsızlık üzerine gitmeye kalksa AKP tarafından bu bir darbe girişimidir diye adlandırılmaktadır. Cumhurbaşkanı hala kendisini icra makamının başında görmektedir. Tüm televizyon konuşmalarında hala yürütmenin başıymış gibi konuşmakta bunu yapacağım, şunu yapacağım demektedir. Yürütmenin başı olan Sayın Davutoğlu’na sesleniyorum : Siz kukla bir boşbakanmısınız. İcra yetkisini bir başkasına mı devrettiniz. Cumhurbaşkanı temayüllerin aksine bir davranışla Bakanlar Kurulunu saray da toplantıya çağırabilmektedir. Bu başkanlık ve tek adamlık sendromunun sonucu mudur? Bu güne kadar daha önceki Cumhurbaşkanlarımız da Bakanlar Kuruluna başkanlık etmişlerdir ancak bu hareketi Cumhurbaşkanlığı köşkünde değil, Başbakanlık ta yapmışlardır. Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip ERDOĞAN bakanlar kurulunu saraya çağırmakla milletin iradesini de hiçe saymaktadır. AKP iktidarının ve Cumhurbaşkanın Darbefobileri Anayasa Mahkemesinin seçim barajı ile verecekleri karar öncesinde yine hortlamış ve bu bir darbe girişimidir diyebilmişlerdir. Bireysel başvuru hakkını kullanmak ne zamandan beri darbe olmuştur. Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarı gerek Anayasa Mahkemesini seçim barajı konusunda, gerek se Meclis araştırma Komisyonunu 4 eski Bakanın Yüce Divana gönderilmeleri konusunda baskı yapmışlar ve AYM den de Meclis araştırma komisyonundan da olmuşuz karar çıkmasını sağlamışlardır. Meclis Araştırma Komisyon toplantısında Ak Partili komisyon üyelerinin ortak mesajları, 17-25 Aralık süreçlerinin bir darbe girişimi olduğu idi. Telefon dinlemelerin "usulsüz" olduğuna dikkat çeken, ihbarların tümünün aynı adresten geldiğini hatırlatan AK Partili komisyon üyeleri, bu AK Parti'ye yönelik bir darbedir diyerek, dört eski Bakan'ın Yüce Divan'a gönderilmemesi yönünde görüş bildirdiler.
AKP iktidarının bu Darbefobisi kendilerinin iktidara 2002 yılında 57. Hükümete yapılan sivil darbenin sonucu gelmelerinden kaynaklanmaktadır. Kendileri darbe ile geldikleri için acaba biz de darbeyle mi gideriz fobileri had safhaya çıkmış ve paranoyak bir biçim almıştır. 
AKP iktidarı unutmasın ki, AKP iktidarını 2015 yılındaki seçimlerde her türlü yolsuzluk, seçi hilesi, yüksek baraj gibi ne kadar olmuşuz etki olursa olsun bizler Halkla sandıkta darbe yapacağız. Milletin iradesiyle AKP iktidarı 2015 yılında sandığa gömülüp tarihin tozlu raflarında yerini alacaktır. 
Sultanahmet Meydanında yaşanan hain saldırı sonucu hayatını kaybeden polis memurumuza Allah’tan rahmet diliyor Ulusumuzun ve ailesinin başı sağolsun.
Terörün her türlüsünü kınıyoruz. Fransa da yaşanan olay düşünce özgürlüğüne ve kalemlerin silahla susturulmasından ibarettir”