İYİ Parti Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Dr. Abdulkadir Erbağcı Sağlık Bakanlığı’nın karantina sürelerini yarıya indiren kararıyla ilgili açıklaması. Kararın yanlış olduğunu ve Pandemiyi kendi haline bırakıldığını ifade etti
"Pandemiyi kendi haline bıraktık"
İYİ Parti Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Dr. Abdulkadir Erbağcı Sağlık Bakanlığı’nın karantina sürelerini yarıya indiren kararıyla ilgili açıklama yayınladı. Kararın yanlış olduğunu ifade eden Erbağcı vakalardaki patlama sonrasında karantina süresinde artış olması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Kocaeli Doğa, Çevre ve Sağlıktan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Dr. Abdulkadir Erbağcı Sağlık Bakanlığı’nın karantina sürelerini yarıya indiren kararıyla ilgili açıklama yayınladı. Pandemi sürecinin kendi haline bırakıldığını ifade eden Erbağcı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Koronavirüs vaka sayıları patladı. Böylesi zamanlarda bütün vatandaşlarda tedirginlik var ancak Sağlık Bakanlığı gayet rahat. Hatta o kadar rahat ki karantina sürelerine yarıya indirme kararı aldılar. Vaka sayıları her gün artarken biz daha kapsamlı karantina kararları bekliyorduk. Ancak bakanlık büyük bir yanlışa imza atarak karantina süresini yarıya indirdi.
Karantina süresinin düşürülmesi
Koronavirüse yakalanan vatandaşlar 7 günlük karantina süresinden sonra da rahatsızlık yaşamaya devam edebiliyor. Hatta bu süreden sonra pozitif vakalar bile görülebiliyor. Yani vatandaşı izole ettiğimiz 7 günlük süreç içerisinde virüs yayılımı sona ermiyor. Omicron varyantı aşı yaptıranlarda çok ağır seyretmiyor. Vaka sayılarının artması ancak buna rağmen hastaneye yatışlarının aynı oranda artmamasının sebebi bu. Sadece buna dayanarak karantina süresini düşürürseniz karantina süreci sonunda 8., 9. günde pozitifliği süren vatandaşlar daha yüksek risk gruplarına bulaştırabilir ve ciddi sorunlar yaşanabilir.
Pandemiyi kendi haline bıraktık
Aylardır pozitif, negatif temaslılara etkinliği tartışmalı olan ve son çalışmalarda etkisiz olduğu ortaya çıkan ilacı şeker gibi dağıtan sağlık Bakanlığı, bu kez sahadan tamamen çekildi. Karantina yönetimi, hasta takipleri, karantina sonrası izlem süreci tamamen bırakıldı. Son genelgeler ile ‘Biz artık pandemiyi kendi haline bıraktık’ denilmektedir. Aylardır maske, aşı hatırlatması yapan Sağlık Bakanlığı son açıklaması ile aşıdan da, kontrolden de, taramadan da vazgeçildiğini ilan etmiştir.
Siyasi otoriteden direktif
Aşısız ya da eksik aşılı bireylerin, kontrolsüz bir şekilde okullara, işyerlerine, toplumsal alanlara girmelerine izin verilmesi, salgının çığırından çıkmasına sebep olacaktır. Tarama testlerinin kaldırılıp sadece hasta kişilere test yapılması, vaka/bulaşı rakamlarını değil sadece hasta rakamlarını vereceği için, ülkedeki gerçek pandemi rakamları gizlenmiş olacaktır. İşin daha da dramatik tarafı İçişleri Bakanlığı genelgesi ile il ve ilçe Hıfzısıhha kurulları acilen toplantıya çağırılarak, buna uygun karar almaya çağrılmaktadır. Yani siyasi otorite, sağlık kurullarına direktif vermektedir.
Acil tedbirler alınmalı
Pandemi yönetiminde, bilimsel ve sağlık otoriteleri devre dışı bırakılmış, uzmanlık dernekleri ve Türk Tabiler Birliği gibi sağlık kuruluşları yok sayılmış ve yok sayılmaya devam etmektedir. Acilen bu yanlışlardan dönülerek, sağlık örgütlerinin önerileri dikkate alınarak gerçek ve bilimsel pandemi yönetimine geçilmelidir. Aksi halde koronavirüsünü bütün ülkeye yayarak bağışıklığı zayıf, risk grubundaki kimselerin ölümüne sebep olarak büyük acılara yol açılacaktır.
Hangi tedbirleri istiyoruz?
Sağlıkçılar olarak bir an önce uygulamaya alınmasını talep ettiğimiz tedbirler şunlardır: ‘Toplumsal ve bireysel önlemler birlikte yaşama geçirilmelidir.
* Aşısızların ve eksik aşılıların etkin ve hızlı bir kampanya ile aşılanmaları sağlanmalıdır.
* 5-11 yaş grubu için aşılama programı başlatılmalıdır.
* PCR yanında hızlı testlerden de yararlanılmalı; günlük yapılan test sayısı yükseltilmeli; temaslı ve risk gruplarının taramaları hızlı tarama testi ile yapılmalıdır.
* Bulaştırma potansiyeli olan yakın temaslı kişiler, hatırlatma dozu yapılmış olsalar dahi karantinaya alınmalıdır.
* İzolasyon ve karantina altına alınan aileler için adı konulmuş bir ekonomik ve sosyal destek programı uygulanmalıdır.
* Çalışma hayatı, kalabalıklaşmanın gözlemlendiği bir diğer alandır. Fabrikalar ve kamu kurumları %50 kapasite ile çalışmalıdır. Bu süreçte çalışanlar herhangi bir hak kaybına uğramamalıdır.
* Sağlık kurumlarında kapasitenin aşılmasına dair hazırlıklar yapılmalıdır.