Siyaset

Perinçek, çoklu baro önerisi yok

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ankara’ya giden baroların, “çoklu baroya” karşı yürüyüşü Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’na muhalefet yürüyüşüne dönüştürmesini, Çoklu baro önerisinin olmadığını kaydetti

25 Haziran 2020 Saat: 11:58
Perinçek, çoklu baro önerisi yok
Perinçek, çoklu baro önerisi yok

Perinçek, çoklu baro önerisi yok

 Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ankara’ya giden baroların, “çoklu baroya” karşı yürüyüşü Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na muhalefet yürüyüşüne dönüştürmelerini eleştirdi. Ve Çoklu baro önerisinin olmadığını ifade etti.

   Perinçek “Mecliste konuyla ilgili mücadele veren Feyzioğlu’na destek vermek yerine sırtlarını döndüler. Amaçlarının çözüm üretmek değil maraza çıkarmak olduğu görüldü.” dedi. Perinçek bu yürüyüşün HDP yürüyüşü ile aynı zamana denk gelmesine de dikkat çekti. CHP’nin HDP’nin kapatılmasına karşı çıkmasını da değerlendiren Perinçek, “CHP’nin bu tavrının ana nedeni HDP ile iktidar planları kurmasıdır.” dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programında çoklu baro tartışmasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Doğu Perinçek, önce çoklu baro kurma fikrini eleştirdi: “Nasıl ki çoklu İçişleri Bakanlığı, çoklu Dışişleri Bakanlığı veya çoklu Milli Savunma Bakanlığı olmaz; baro da bir kamu tüzel kişisidir ve çoklu kamu tüzel kişisi olmaz. Bu durum meslek örgütü kavramıyla hiçbir şekilde bağdaşmaz. Zaten çoklu baroya avukatların ezici çoğunluğu karşı.”

“Çoklu baro önerisi yok”

Perinçek, hükümetin çoklu baroya geçme gibi bir düzenlemeyi Meclise getirmeyeceğini belirtti: “Şu anda hükümetin çoklu baro diye bir önerisi yok. Kimsenin önüne taslak olarak gelmedi. Ancak tevatürlerle kamuoyunu kızıştırmak isteyen belli merkezler var. Şayet böyle bir şey olursa hepimiz en kararlı şekilde tavır alırız.”

Yürümenin amacı ortaya çıktı

Perinçek, “Çoklu baroya hayır” diyerek Ankara’ya yürüyen Baroların temsilcilerinin Barolar ‘Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu hedefe koymalarına dikkat çekti: “Bu yürüyüş güya çoklu baroya karşıydı. En sonunda Metin Feyzioğlu’na karşı yürüyüş haline geldi. Mecliste bu konuyla ilgili mücadele yürüten Feyzioğlu’nu desteklemeleri gerekirdi. Öyle yapmadılar, Feyzioğlu’na sırtlarını döndüler. O zaman amaçlarının çözüm üretmek değil maraza çıkarmak olduğu görüldü.

Feyzioğlu’na saldıranlar: ABD – PKK - FETÖ

Perinçek, Baroların yürüyüşünün HDP yürüyüşü ile aynı zamanda yapılmasının sorgulanması gerektiğini vurguladı: “Mecliste barolarla ilgili genel düzenlemeyi tartışmaya davet edilen Baroların buna tenezzül etmeyip, HDP-PKK’nın yürüyüşünden hemen sonra yürüyüş başlatmaları önemli. Kendi yürüyüşleri hezimetle sonuçlanan HDP’nin en başından baroların yürümesini desteklediğini biliyoruz. Dikkat ederseniz Feyzioğlu’na sırtını dönenlerin söylemleriyle, PKK ve FETÖ çevrelerinin Barolar Birliği Başkanımıza karşı söylemleri aynı. Çünkü ikisinin de yönlendirildikleri merkez aynı. Feyzioğlu, esas olarak Amerikan emperyalizmi, PKK ve FETÖ tarafından hedef alınıyor.

 

CHP’nin resmi görüşü: HDP kapatılmasın

Vatan Partisi Genel Başkanı, CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın HDP’nin kapatılmamasını savunan açıklamasını da değerlendirdi: “Sayın Öztrak, demokrasi adına değil köhnemiş liberalizm adına konuşuyor. Demokrasi ve liberalizm birbirinden ayrıldı. Eskiden liberal bakış açısıyla herkes istediği partiyi kurardı ama dünya bir tecrübe yaşadı. Hitler’in Nazi Partisi ve Mussolini’nin Faşist Partisi o liberal düzen içinde kuruldu. Milletin oyunu da aldı. Hitler yüzünden ikinci cihan savaşında kaybedilen 60 milyon insan var. Ne diyor CHP? “Partiler ancak milletin oyları ile kapatılır” ama Alman milleti Nazi Partisini oyları ile kapatmadı. İtalyan milleti de Mussolini’nin partisini oyları ile kapatmadı.

liberal demokrasi yerine militan demokrasi

Liberal dünya bir özeleştiri yaptı ve dedi ki “ Bu böyle olmaz. Biz militan demokrasi anlayışına geçeceğiz”. Yani demokrasi militan olacak ve kendini yıkmak isteyenlere bu imkanı vermeyecek. İşte doktrinde çok önemli değişimler oldu. Almanya’da 1949’da kabul edilen Bonn Anayasası...Bu anayasanın 21. maddesinde militan demokrasi kabul edildi ve parti kapatma düzenlemeleri getirildi. Özetle demokrasi liberalizmi terk etti. Türkiye’ye de 1961 anayasası ile bu düzen geldi. Biz buna devrimci demokrasi diyoruz. Atatürk demokrasisi böyledir.  Şimdi ben Sayın Öztrak’a soruyorum “Biz parti kapatmaya karşıyız” diyor. Peki niye CHP o dönem 1961 Anayasasına evet oyu verdi? Siz şimdi buna karşı çıkıyorsanız, o zaman köhnemiş liberalizmi savunuyorsunuz.

CHP’nin kapatmaya karşı çıkmasının nedeni: HDP ile iktidar planı

Perinçek, parti kapatmanın anayasaya koyulmasına karşın şimdi buna muhalefet etmenin ciddi bir çelişki olduğunu kaydetti: “Hem anayasaya koyacaksınız hem partiler kanununa koyacaksınız... Ondan sonra diyeceksiniz ki “Hayır biz kapatmıyoruz”. O zaman niye koydunuz o kanunu? O kanunun anayasaya konmasında CHP başrolü oynadı ve doğru yaptı. Şimdi bundan niye cayıyorsunuz? Çünkü HDP ile ittifak halindeler. ABD’nin yönlendirmesiyle iktidar planlarını, kapatılması gereken partiyle, HDP’yle yaptılar. CHP, HDP’yi kanatlarının altına bu yüzden alıyor.”

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat