Prof. Dr. Ross, Dünyanın en büyük antik tiyatrosu İzmit’te

Kocaeli Müzesi Konferanslarının konuğu  Prof. Dr. Ayşe Çalık Ross  , Dünyanın en büyük antik tiyatrosu İzmit’te olduğunun altını çizdi ve “ Hep Birlikte Nikomedya’yı ayağa kaldıralım mesajını verdi.

Prof. Dr. Ross, Dünyanın en büyük antik tiyatrosu İzmit’te 

Kocaeli Müzesi Konferansları kapsamında 15 günde bir yapılan etkinliğin beşinci konuğu Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Çalık Ross oldu. "Gizemli Başkentin Sırları NİKOMEDİA" adı altında gerçekleştirdiği sunum büyük ilgi gördü.

Kocaeli Müzesi Seniha Sami Moralı Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Müze Müdürü Serkan Gedük, Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, Dokümantasyon Merkezi Başkanı Müzeyyen Ünal, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Tarihçi Araştırmacısı Resul Narin, Art Nicomedia Kültür Sanat Derneği Başkanı Akın Ülkü Sevinç, Numan Gülşah, Dağcı,sporcuve tarihçi Rıdvan Şükür Kocaeli Turizm Derneği Başkanı Soner Kılıç, Tarihçi yazar KYÖD F.Yavuz Ulugün’ün de aralarında bulunduğu öğretim görevlisi, öğrenci v e davetliler katıldı. Çalık Ross, özellikle tahribatların önüne geçilmesi gerektiğini dikkat çekerek, “ Hep Birlikte Nikomedya’yı ayağa kaldıralım. Ve kültür mirasımızı dünyaya tanıtalım” mesajını verdi.

Hoşgörü fermanı burada yayımlandı

Ayşe Çalık Ross konuşmasında özetle şu bilgileri aktardı: “Antik dünyanın en stratejik başkentlerinden birisi olan Nikomedia’nın haşmetli sakini Roma İmparatoru Galerius’un, ‘Tolerans Fermanı’ olarak da isimlendirilen Hoşgörü Fermanı ile Milano Fermanı’nın da yayınlandığı yer olarak Nikomedia’nın geçmesi bu kenti zamanının bir dünya kenti olma noktasına taşımıştır. Bir başka deyişle, antik dünyanın en büyük imparatorluklarından birisi buradan yönetilmiştir Körfez’de yine 4 kilise tespit ettik. Bunların yenide korunması lazım. Yine Roma dönemine ait antik taş ocakları toplam 16 adet bulunmaktadır. Bölgede resmi dini ve sivil yapılar ortaya çıkıyor. Bunlar dünya kültür mirasıdır. Bunları tanıtmalıyız. Defineciler ve kaçakçılar yüzünden, dünya kültür miraslarımız tahrip oluyor. Bunun mutlaka önüne geçmemiz lazım”

450 bin yıllık orak, heykel ve seramik atölyeleri

“Başkent Antik İzmit’te Gebze bölgesinde 450 bin yıllık bir orak bulunmuştur. Neolitik Tunç dönemine ait olduğu tespit edilmiştir. Adatepe’de hiç bilinmeyin bir dönem bulundu. İnanın bu coğrafya çok şöyle saklıyor. Yine yapılan kazılarda ele geçen heykeller bölgede heykeltıraşlık atölyelerinin de merkezi olduğu yönündedir. Ayrıca Helenistik ve Roma dönemine ait 7 yerde kil yatakları bulundu. Bu seramik atölyelerinin burada olduğunu işaret ediyor. Yani dünyaya kap kaçak buradan gidiyordu. Nikomedia kentinin Bizans Dönemi’ne ilişkin olarak elde edilen kalıntılar büyük oranda, Eskiçağ ve Ortaçağ boyunca depremlerle sarsılan bugünkü İzmit kent merkezinin altındadır. Örneğin kentin Roma Döneminin en büyük antik tiyatrosu Bağçeşme Mevkii’nde bulunmaktadır. Türkiye’deki 412 tiyatrodan bir tanesidir. 164 metre çapında 30 bin kişi kapasiteli olduğu düşünmektedir. Bugün İzmir Efes tiyatrosu 25 bin kişi kapasitelidir. Burası ondanda büyük olup dünyanın en büyük antik tiyatrosudur. Detaylı çalışma yapmak lazım. Dünyanın tek örneği olan bu tiyatro gizemini hala korumaktadır. Bölgemizde 39 Roma köprüsü ve 16 su kemeri de bulunmaktadır” Sunumun ardından Müze Müdürü Serkan Gedük, Konuşmacı Ross’a teşekkür ederek çiçek takdim etti. Tahribat konusunda halkı bilgilendirme için bir çalışma yapacaklarını duyurdu.

Dünyanın en büyük antik tiyatrosu İzmit’te

Kentin ortasındaki bir tepede 164-60 m ebatlarında dev bir yapı olan Nikomedia Antik Tiyatrosu, dünyanın en büyük antik tiyatrosu olan Efes"ten bile büyük bir konuma sahip. Antik Nikomedia şehrinin en gösterişli yapılarından biri olan antik tiyatro, dünya arenasına bir dönem Anadolu"da hüküm sürmüş bir şehrin tarihine sahip çıkabildiğimizi gösterme açısından da önem taşıyor. Tiyatroların antik kentlerin en gösterişli yapıları olduğu düşünüldüğünde, İzmit"e hakim bir tepede yer alan yapı, kazı ve restorasyon çalışmalarının ardından günümüzde de kullanılabilecek bir duruma gelecek.