Haldız İnşaat’ın sahibi AKP’li Macit Haldız tarafından satın alınan Özgür Kocaeli Gazetesinde yıllardır köşe yazarlığı yapan Ruhan Odabaş, istifa etti.

Gazetenin eski sahibi ve yeni genel yayın yönetmeni İsmet Çiğit’in, pazartesi günkü yazısından sonra Ruhan Odabaş’a yazılarına ara vermesini ve tatile çıkmasını talep ettiği, Odabaş’ın da tepki olarak istifa ettiği öğrenildi.

İŞTE ODABAŞ’IN O YAZISI…

“Ne olacak şimdi?”

Olan o kadar çok şey var ki, insanın aklı karışıyor. O nedenle de kimi zaman oturup kara kara düşünüyor ve soruyoruz kendi kendimize;

“Ne olacak şimdi?”

Türkiye’nin başı belada, başı dertte. Yıllardır tek başına iktidarda olan AKP, onun da ötesinde Recep Tayyip Erdoğan, bunca insanın güvenine karşın ne yazık ki ülkeyi doğru dürüst yönetememiş, içte ve dışta her şeyi birbirine karıştırmıştır.

Geldiğimiz nokta gerçekten içinden çıkılmazdır. İç ve dış borçlar katlanarak artmış, vatandaşın alım gücü giderek düşmüş, özellikle komşularımızla olan ilişkilerimiz kavga noktasına gelmiştir. Buradan daha tehlikeli noktalara da ulaşılmıştır ne yazık ki.

Anadolu’da bir söz;

“Sıçanı bıyıktan geçirmem, yol olur” der.

Türkiye, devlet olarak zayıf düşmüş, zayıf düşürülmüştür. Kimi ülkeler alaya bile almaktadırlar bizi ve son duyulanlar, basına düşenler bizi iyice ayağa indirmiştir.

IŞİD denen katil sürüsü, insanların kafalarını kesmekle yetinmemiş, bize posta koyma yolunu da denemeye başlamıştır artık.

Antakya’yı istediğini yazmaktadır gazeteler…

Şimdi de İstanbul demeye başlamışlardır…

Tam da o günlerde, saçma sapan gerekçelerle, gerekçesiz olarak, yalancı şahitler ve uydurma delillerle yıllarca cezaevinde tutulan TSK’nın üst düzey komutanları, AYM tarafından bir gecede salıverilmişlerdir. Cezaevinden çıkan her komutan, bu sürecin burada bitmediğini,  suçlu olanların, kendilerine çamur atanların, TSK’yı küçük düşürmeye çalışanların yargı önüne çıkarılmasını sağlamadıkça bitmeyeceğini söylemiştir.

Düşünüyorsunuz; 300 kadar üst düzey subay, çok iyi eğitim almış, yürekli, yetenekli asker, yıllarını cezaevinde geçirmek için ne yapmıştır?

Çakma hahamın uydurma, adice suçlamaları karşısında, çağrıldıkları yargıdan kaçmamış, kendi ayaklarıyla yargı önüne gitmiştir değil mi?

Yurt dışında olanlar, Türkiye’ye gelir gelmez, arkadaşlarının tutuklanmasını bildikleri halde gidip teslim olmamışlar mıdır?

Ve insan düşünüyor; bu insanlar, hangi yakınlarının yanına sığınmış, hangi insandan torpil istemişlerdir yargıdan kaçmak için?..

Yılları geçmiştir içeride, demir parmaklıklar arkasında ve şimdi aklanmanın eşiğindedirler.

Ne olacaktır peki bundan böyle?

İşleri ellerinden alınanlar, apoletleri sökülenler, haklılıklarını kanıtladıklarında ne yapacaklardır. Onlara bu iftiraları atanlar nereye gideceklerdir?

“Silivri boşaldı ya” diyorsunuz değil mi?

Umarım sığarlar…

RUHAN ODABAŞ KİMDİR?