Üstünlük takvada!
Üstünlük takvada!
Takva = Bilinç?
Yani, yanlıştan sakınma gayreti,
Yanlış = Günah!
Doğru = Sevap
Her şey çok basit aslında!
***
BÜTÜN MESELE GAYRET!
Şartlar neyi gerektirirse gerektirsin doğruyu söylememeye,
Haksızlığa razı gelmemeye,
Hoş görmeye,
Affetmeye,
Özür dilemeye,
Hakkı olmayana tenezzül etmemeye
Komşusunu rahatsız etmemeye,
Haddini bilmeye,
Güzel söz söylemeye,
GAYRET
RÜYA GİBİ!
***
Korkulmayan, sığınılan, güvenilen, hak hukuk gözeten, emin, merhametli…
Birbirine iyiliği tavsiye eden,
Gaz vermek yerine öğüt vermek gibi!
Trafikte yol vermek, aracımızı düzgün park etmek, kuyruğa girdiğimizde, var olan sıraya riayet etmek gibi!
RÜYA GİBİ!
***
Tıpkı görmeden iman ettiğimiz peygamberimizin öğütlediği gibi!
Ben bu gün rızkımı kazandım, ne alacaksanız komşundan alın diyen ecdat gibi.
Annesi yalan söyleme dediği için, kervanını soyan eşkıyalara yalan söylemeyen Abdulkadir Geylani gibi.
Şahsi işlerinde devletin mumunu kullanmayan Hz. Ebubekir gibi!
Lüks ve ihtişamdan sakınarak halkının huzuru birlik ve beraberliğine kendini adayan, aç ve açıkta kimse var mı diye “insanların” evlerini yoklayan Hz. Ömer gibi.
RÜYA GİBİ!
***
Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması, kendisine güzel huylar kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır diyen Hz. Ali Gibi.
Fazilet, gücü yettiği halde affetmektir diyen Hz. Ali gibi.
İnsanın iyisi ile kötüsünü bir tutma, çünkü bu adil olmayan eşitlik, iyileri iyilikten soğutur diyen Hz. Ali gibi.
Ayıbın en büyüğü, sende olan bir ayıpla başkasını kınamandır diyen Hz. Ali gibi.
Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanız
,ın bir anlamı yoktur diyen Hz. Ali gibi.
RÜYA GİBİ.
***
İşi ehline ver diyen Peygamber efendimiz gibi!
İstişare etmemizi, birlik olmak için adım atmamızı, adaletin tesisi için fedakarlık yapmamızı, dünya malı için hırslanmamamızı, emin olunan insanlardan olmamızı, güvenilir olmamızı, hatalı isek hatamızı kabul edecek kadar erdemli, hatada ısrar etmeyecek kadar da itikat sahibi olmamızı, Müslüman olmayanların dahi sözüne, davranışlarına adaletine güvendiği insanlar olmamızı, “doymamızı, olgunlaşmamızı” öğütleyen,Peygamber efendimiz gibi.
RÜYA GİBİ.
***
Akli İslam, Kalbi İslam öğretileri ile Anadolu’yu mayalayan, İmam Maturidi, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaşi Veli ve Sarı Saltuk gibi.!
RÜYA GİBİ.
***
Rüyasal İslam ile, Siyasal İslam arasında ki farkları yazmaya kalksak!
Mülakat, sadakat, delalet, siyaset, felaket! Diye devam eder gider!
Bende yazarım, sizlerde yazarsınız, binlerce sayfa yazarız, da!
Lafın çoğu da israfa girebilir!
Yukarıda ki kafiyeye göre yazacak olursak, bize lazım olan Adalet!
***
Özetle; Gördüğümüz Rüya ile uyandığımız dünya birbirine benzemiyorsa, hala vakit varken bir yerden başlamalıyız, bir yerden derken de KENDİMİZDEN.
Kendimizi düzeltmeden Aleme nizam vermeye çalışmayalım inşallah!
Kabus görmemek için, Rüyada hikmet arayanlardan olalım inşallah!
Yanlışları düzeltemiyorsak, ortak olmayalım inşallah!
Yanlışların çok olduğunu idrak ettiğimiz ortamlardan bir adım dahi uzaklaşmak, belki de attığımız adımların en kıymetlisi olabilir.
***
Bütün mesele iyi insan olmaya çalışmak,
İyi insan olmadan, iyi Müslüman da olamayız.
İslam dünyasının durumu malum!
En başta da BİZİM!
RÜYALARDA BULUŞALIM İNŞALLAH.