Önceki akşam gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, Saadet Partisi İlçe Başkanı Samet Gürsoy, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe yönetim kurulu ve mahalle başkanları tam kadro katılırken partililerde yoğun ve coşkulu bir şekilde toplantıda yerini aldı.

Bu düzen değişecek

Divan toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi İzmit İlçe Başkanı Samet Gürsoy gündem dair bir konuşma gerçekleştirdi. Gürsoy, ‘’Bugün 2018 yılının ilk divanını mahalle ve köy temsilcilerimizin tam kadro katılımıyla coşkulu bir şekilde gerçekleştirmekteyiz. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar her geçen gün daha da kötüye gidiyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Ekonomisiyle sosyal yapısıyla insanlarımızın birbiriyle kutuplaştırılmasıyla ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Bu kötü gidişi hem yerelde hem de genelde hep birlikte hissediyoruz ve yaşıyoruz. Yerelde belediyelerde yaşadığımız sıkıntıları problemleri her birimiz günlük hayatımızda an be an görmekteyiz. Genelde ülke siyasetinin insanları kamplaştırdığı ve insanları birbirine selam dahi vermekten çekindiği bir süreçten geçiyoruz. Bu kötü gidişatı bu aksak gidişin değiştirilmesini sağlayacak tek parti Saadet Partisi’dir. Önümüzdeki süreçte bunu hep birlikte gencimizle, yaşlımızla, kadınımızla, erkeğimizle ve güçlü kadrolu teşkilatlarımızla biz düzelteceğiz. Böyle gelmiş böyle gitmeyecek elbet bu düzen değişecek ve bunu biz Saadet Partililer sağlayacak.’’ Dedi.

Biz birbirimize sevgiyle bağlıyız

Saadet Partisi İzmit İlçe Başkanı Samet Gürsoy ardından kürsüye gelen Saadet Partisi Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, ‘’Divan toplantılarımız bizim en önemli çalışma modellerimizden biridir. Siyasi bir hareketin 4 önemli gücü vardır; İktidar gücü, medya gücü, ekonomi gücü ve teşkilat gücü. Teşkilat gücü ise siyasi bir hareketin en önemli gücüdür. Eğer teşkilat gücünüz varsa diğer güçlere de hâkim olabilirsiniz. Elhamdülillah Saadet Partisi olarak en büyük gücümüz teşkilat gücümüzdür. 1969 yılından beridir her türlü engellemelere rağmen bugün hala Saadet Partisi varsa ayakta ve güçlü ise bu bizim teşkilat gücümüzden kaynaklanıyor. Yargıtay’daki bilgilere göre ülkemizde Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde teşkilatı tamamlamış sadece 2 parti var. Bunlardan birincisi Saadet Partisi ikincisi ise AK Parti. Ak Parti’nin para medya iktidar gücü olduğu için teşkilatlarını tamamlamış durumda. Bizde ise dava gücü var iman gücü var yürek gücü var. İşte biz gücümüzü şahıslardan medyalarda iktidardan değil inancımızdan davamızdan almaktayız. Biz birbirimize parayla, makamla, mevkiiyle değil sevgiyle bağlıyız.’’

Adalet olmadan insanlık saadet’e ulaşamaz

Aydın konuşmasının devamında , ‘’Biz ne için çalışıyoruz? İnancımızın gereği olarak biz çalışma mecburiyetindeyiz. Yaşadığımız olduğumuz coğrafyada zulüm, kan ve gözyaşı hâkim. Bütün bunlar yaşanırken biz çalışmazsak inancımıza ters düşmüş oluruz.  Şu anda dünyada her 6 saniyede bir çocuk açlık yüzünde ölüyor. Her gün 30 bin çocuk yiyecek ekmek bulamadığından dolayı hayatını kaybediyor. Dünya üzerinde bütün insanlığa yetecek kaynak mevcut fakat adil bir düzen yok. Dünyamızda bunlar yaşanırken ülkemize baktığımızda daha dün bir işçi kardeşimiz geçim sıkıntısı yüzünden meclisin önünde kendini ateşe verdi. Fakat işçi kardeşimizin yaptığı eylem vicdanlarda karşılık bulmadı. Medya yeterince göstermedi peki neden? Çünkü iktidarda Ecevit yok. Eğer iktidarda AK Parti değil de başka bir parti bulunmuş olsaydı, bütün ülke ayağa kalkardı. Ama medya gücü ve algıyla birlikte bu tür eylemler vicdanlarda karşılık bulmuyor. Bir düzen kurulmuş ve bu düzen insanlarımızı aç, fakir bırakıyor, bankalarla, borçlarla sömürüyor. Bu düzenin yerine acil bir şekilde adil bir düzen kurularak adaletin tesis edilmesi lazım. Adalet olmadan insanlık saadete ulaşamaz. Biz milli görüş hareketi olarak sadece Müslümanların değil bütün insanlığın kurtuluşunu istiyoruz. Ülkemizde adil bir düzenin kurulabilmesi içinde Saadet Partisi’nin meclise girmesi gerekiyor. Biz insanlığı kurtuluşu için Saadet Partisi çatısı altında mücadele ediyoruz. Bizim mücadelemiz siyasi partilerle değil bu zulüm düzenin kendisiyledir. Biz adil düzenin gelmesini istiyoruz. Düzen bozuk olduktan sonra, sömürüldükten sonra, halkımız sefalet çektikten sonra düzenin başındaki adam laik olsa ne olur? Güzel Kuran-ı Kerim okusa ne olur?  Düzenin kendisi bozuk, sömürülüyoruz ve yok oluyoruz. İşte biz bu yüzden diyoruz ki Türkiye’ye Milli Görüş Politikalarına dönmediği sürece saadete ulaşmayacaktır.’’ İfadelerini kullandı.

100 bin değil 300 bin imza

Aydın konuşmasının sonunda, ‘’Bir ülkenin ekonomik kimliği bütçesidir. Ak parti Hükümeti’nin Ocak ayında açıkladığı bütçeye baktığımızda 2018 ekonomi bütçesinin toplam gideri 762 milyar lira olarak açıklanırken 2018 gelirimizin ise 696 milyar lira olduğu açıklandı. Yani 2018 yılına girerken ülke 66 milyar lira bütçe açığı bulunuyor. Bu açık ise borçla faizle vergilerle kapatılması hedefleniyor. Resmi rakamlara göre şu anda ülke borcu 867 milyar TL, ülkemizin toplam gelirinden 100 milyar lira fazla borcu bulunmakta. Maalesef toplam gelirin 71 milyar lirasını da faize ayırmış durumdalar. Hükümetin 15 yıldır faize yatırdıkları miktar 900 milyar liraya dayandı. Bugün Türkiye’de 4 milyon işsizimiz var faize, rantiyeye yedirilen paralarla halkımız sömürülüyor, işsiz bırakılıyor ve borca mahkûm ediliyor. Ak Parti iktidarı Saadet Partisi’nin diliyle konuşuyor ama Amerika’nın eliyle iş yapıyor. 1946 yılından 2002 yılına kadar bizim faize verdiğimiz miktar 178 milyar TL fakat bu hükümet 15 yılda 900 Milyar TL faize para verdi. Halkımız kandırılıyor, bu düzenin değişmesi ancak ve ancak Saadet Partisi’nin iktidar olmasıyla mümkündür. Bizim önümüze seçim barajını engel koydukları gibi şimdi de noter engeli koyuyorlar. İnşallah Saadet Partisi olarak bütün engelleri aştığımız gibi bu engeli de alnımızın akıyla aşacağız. Bizim 100 bin imza toplamakta hiçbir endişemiz, tereddüdümüz kesinlikle yok. 100 değil 300 bin imza ile kendi cumhurbaşkanı adayımızı çıkararak İktidar olacağız.  Biz milliyiz, elhamdülillah. Bizim genel görüşümüzün adı da milli görüş. Biz o gömleği çıkarmadık. Türkiye'nin problemlerini çözmekte biz bu milli görüş fikrinin, politikalarının gerekli olduğuna inanıyoruz." Dedi.

Divan toplantısı siyasi konuşmaların sonrasında birim sunumlarıyla devam etti. Birim sunumlarının ardından yeni atanan mahalle temsilcilerine görev belgeleri takdim edilmesiyle divan toplantısı sona erdi.