Geçtiğimiz Pazar, 24 Haziran’da ülke olarak önemli bir seçim geçirdik. Yeni sistemin ilk seçim sonuçlarına göre Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmiştir. Kendisini tebrik ediyoruz. Bu seçim sonuçlarının vatana, millete hayırlı olmasını diliyorum.

Tabi şunu söylemeden edemeyeceğim ki, yaşanan gelişmeler ve gördüğümüz manzara bizi Tayyip Bey’in kendisinden beklediğimiz bazı hususları dillendirmeye sevk etmektedir.

Öncelikle Tayyip Bey 80 milyon vatandaşın Başkanı olarak, herkesi kucaklamalıdır. Kendisini sadece Ak Partililerin başkanı olarak görmemelidir. Eğer böyle bir anlayışı varsa, bu anlayıştan acilen kurtulmalıdır. Seçim döneminde de kullandığı yıkıcı dilin zararını görmeli ve o dili kullanmayı bırakmalıdır. İnsanları ayıran, kutuplaştıran dilin yerine, onları kardeş yapacak, kaynaştıracak bir dil tercih etmelidir.

Kendi bulunduğu konum gereği tüm partilere, tüm görüşlere ve her kesim insana eşit mesafede yaklaşmalı, ünsiyet geliştirmelidir. Telafisini acilen beklediğimiz ötekileştirici tavrına dur demelidir. Kitleler arasında kutuplaşmayı tetikleyerek siyasi taraftar artırmak yerine ülke olarak yekvücut olmamıza öncülük etmelidir. Bunu sağlamaya niyet ederse ülkenin her vatandaşı onun bu gayretini destekler.

Yine ilimizden seçilen 13 milletvekilimizi tebrik ediyoruz. Kendilerine hayırlı olsun diyorum. Herbirinden kentimizi en başarılı şekilde temsil etmelerini, ilimizin sorunlarını merkezi yönetime ulaştırmalarını, çöümün takipçisi olmalarını bekliyoruz.

Seçim sürecini en renkli atmosferde geçiren Partilerin başında Saadet Partisi gelmektedir. Biz bu süreçte çok geniş kitlelere ve insanlara ulaşarak onlarla tanıştık. Dertlerini dinledik. Onlara dokunarak sohbet ettik. Bu temaslarımızın bir neticesi olarak 500 bine yakın yeni oyumuz olmuştur. Bu insanlar hakkımızdaki iftiralarla kandırılmamış, algı operasyonlarının kendilerini yönlendirmesine müsaade etmeyerek hakkımızda oluşturulan olumsuz havaya kapılmamıştır. Bu kardeşlerimizin hepsine parti olarak can-u gönülden teşekkür ediyoruz.

Evet, Saadet Partisi bu milletin tarihi ve ruh kökü olarak vardır, bütün kara propagandalara rağmen var olmaya devam edecektir. Saadet Partisi kutuplaştırılan toplumda, bütün farklı düşünceler arasındaki birleştirici köprüdür. Saadet Partisi tüm teşkilat mensuplarıyla beraber işine sımsıkı sarılarak Erbakan Hoca’nın izinde yürüyecek ve Milli Görüş prensiplerinden taviz vermeden bu millete hizmet etmeye devam edecektir. Bizler kararlılığımızla bir duruş sergiledik ve bu memleketin teminatı olduğumuzu ortaya koyduk. Memleketin şucu, bucu diye ayrılmasının önüne geçtik. Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Bütün vatandaşlarımız da bu geminin sahibidir. Saadet Partisi ayrışmanın önüne geçmede aldığı sorumluluğun bilincindedir. Bundan dolayıdır ki çalışmalarımızı hiçbir sekteye uğratmadan sürdürecek ve Milli Görüş’ün iktidar olduğu Saadetli günleri müjdeleyeceğiz...