“Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919’da Samsun’da yaktığı meşale ile ülkemizin bağımsızlık mücadelesi Anadolu’nun dört bir yanına yayıldı. O meşalenin ateşi İzmit’e ulaştığında halkımız dil, din, ırk, cinsiyet gözetmeksizin omuz omuza bağımsızlık için, doğduğu, doyduğu topraklar için amansızca mücadele etti . Tek bir adamın iki dudağı arasında sıkışıp kalmış ve düşmanın gelişine sessiz kalanların ‘direnmeyin’ nidaları ile teslimine hazırladığı topraklarımız için herkes tek yürek olup mücadele etti. Bahçecik’te Kara Fatma, İzmit’te Yahya Kaptan, İpsiz Recep ve daha niceleri kentimizdeki kuvvetlerimizin başına geçerek Başkomutan Mustafa Kemal’in emri ile düşmanla canı pahasına çarpıştı. Bağımsızlık mücadelesinde İzmitliler, tarih 28 Haziran 1921’i gösterdiğinde düşmanı topraklarımızdan temizleyerek kentimizi işgalden kurtardı. Bu kentte ve tüm Türkiye’de cephede, evinin önünde, sokağında milyonlar bağımsızlık mücadelesi verdi. Düşmana teslim edilen topraklarını kurtarmak ve kendi kendini yönetebilme hakkını kazanabilmek için bu millet ağır bedeller ödedi. İzmit’in bu mücadeledeki yeri sadece kentin geri kazanılması ile sınırlı kalmadı, ülkemizin yönetim sisteminin, Cumhuriyet’in temelleri de burada atıldı. İzmit’in yeniden kazanılmasının ardından 16 Ocak 1923’te Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk kente gelerek dönemin gazetecileri ile bir toplantı düzenlemiş ve ilk kez burada Cumhuriyet’i ilan edeceğini, halkın kendi kendini yönetme şeklinin ülkemizin yönetim sistemi olması gerektiğini müjdelemiştir. Bu uğurda can veren, şehadete ulaşan, vatanı bin bir fedakarlıklarla savunan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle anıyorum”