Körfez'de yaşayan insanlardan biri olduğunu, bu yüzden özellikle Körfez halkının kendisini destekleyeceklerini söyledi. Hiç bir zaman halktan kopuk milletvekili olmayacağını belirten Recep

Sarıdoğan'a biz sorduk; Sarıdoğan cevapladı:

Kendinizden biraz bahseder misiniz?

1965 yılında Bolu’nun Göynük ilçesi doğumluyum . İlkokulu Göynük’te, ortaokulu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde okudum. Akabinde Gebze Mesleki ve Teknik Lisesinden mezun oldum. Bir süre özel alüminyum şirketlerinde çalıştım. Şu an Ensar Alüminyum Pazarlama Şirketinin sahibi olup, 14 inşaat şirketinde de ortaklığım bulunmaktadır. Aynı zamanda bu şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmaktayım. , Saadet Partisi Körfez ilçe Başkanlığı, Saadet Partisi Kocaeli il Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundum. Son olarak ise,  Saadet Partisi Kocaeli İl Müfettişliği görevi ve aynı zamanda Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliğinde bulundum.  Evli ve dört çocuk babasıyım. Şu anda da partimizden Kocaeli 2. sıra milletvekili adayı olarak milletimin karşısındayım.

Neden aday oldunuz; sizi aday olmaya yönlendiren nedenler nedir?

38 yıldır Körfez'de ikamet etmekteyim. Hakikaten bu ülkede bir kurumsal yapıya sahip olan bu teşkilattın çeşitli kademelerinde vazife yaptım. Hiç bir zaman makam talebinde ve görev talebinde bulunmadım. Verilen her göreve de 'emriniz olur' diyerek en güzel şekilde yerine getirdim. Ülkeye ve millete hizmet edebileceğimi düşünen dava arkadaşlarım ve yapılan kamuoyu yoklamaları; benim 2. sıra milletvekili olmamı gerektirdi. Bize de bu vazife verildi. Ülkeme ve milletime en güzel hizmet etmek amacıyla çalışıyorum. 55-60 aday adayı arasında seçilebilir bir yerden görev  vermeleri, bizim için önemlidir. Esasen bizde sıralama da önemli değildir. Her bir arkadaşımız çok ama çok kıymetlidir. Hizmet etmek amacıyla verilen bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağım. Biz görev istemedik; verildi; verilince de verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmek; bizim asli vazifelerimizdir.

Bu seçimde baraj sorunu, yapılan ittifakla ortadan kalktı. Bu durum sizin için büyük bir avantaj değil mi?

Evet, bu yasa esasen MHP'nin baraj altında kalmasını önlemek için çıkarılmış bir yasaydı. Bizde çıkarılmış  bu yasadan istifade etmiş olduk. Kendi amblemimizle kendi adaylarımızla seçime giriyoruz. Daha önceden bir algı vardı. 'Saadete verilen oylar, boşa gider, çünkü meclise giremeyecek' deniliyordu ve bu yüzden vermek isteyen seçmenler bile oyunu Saadete değil de; bir başkasına verebiliyordu. Şimdi bu algı artık yok. Her parti, aldığı oy oranı kadar mecliste temsil edilebilecek. Bu yüzden insanlarımız rahatlıkla bizlere oy verebilirler; Saadet Partisi'nin mecliste güçlü olmasını sağlayabilirler.  Saadet verilen oylar; bizim mecliste güçlü olmamızı sağlayacaktır. Çünkü baraj bu oluşumla sıfırlanmış oldu.

CHP ile Saadet Partisi'nin ittifak yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İttifaktan ziyade, işbirliği yaptık. Ak Parti'nin MHP için çıkardığı yasadan faydalandık.  Diyorlar ki 'Saadete verilen oylar CHP'ye verilmiş sayılır' yok böyle bir şey. AKP ile MHP ittifak yaptılar. MHP'ye verilen oylar Ak Parti'ye gitmiyor da, Saadet Partisi'ne verilen oylar mı CHP'ye gidiyor. Asıl birleşme Ak Parti ile MHP arasında oldu. Biz iş birliği yaptık. Biz kendi adayımızı,CHP kendi adayını çıkardı. Ama MHP aday bile çıkaramadı.  Bizi verilen oylar, Saadet Partisi'nin mecliste güçlü bir şekilde olmasını sağlayacaktır. Saadet Partisi meclise girerse, sadece meclisin değil, ülkenin havası değişecektir. Geçmişe baktığımızda yine Saadet Partisi'nin bu tür birleştirici ittifakları olmuştur ve güzelde hizmetlere imza atılmıştır.Kimsenin endişesi olmasın. Bu ülkenin mayası olan Saadet Partisi, bir kurumsal kimliğe sahiptir ve ülke menfaati, milletimizin huzuru için her zorluğa ve her mücadeleye hazırdır. Bize verilecek her bir oy; Saadet Partisi'nin mecliste en güzel şekilde temsil edilmesini sağlayacaktır.

Nasıl bir vekil olarak Kocaeli'yi temsil edeceksiniz?

Ben Körfezlilerin evladıyım. 38 yıldır Körfez'de ikamet ediyorum. Ticaretimi Kocaeli'de yapıyorum. Alışverişimi burada yapıyorum. Bu milletin derdi ile dertleniyor; sevinci ile seviniyorum. Biz, mu milletin vekili olacağız. Ben soruyorum; MHP'nin bir milletvekili vardı; bu vekilliği sürecinde kaç kere Kocaeli'ye geldi; hangi sorunun takipçisi oldu; ne yaptı bu içinde yaşadığımız şehre? Yine mevcut iktidarın milletvekilleri hangi hizmetin gelmesine vesile oldular? Bunlar seçimden seçime gelirler; seçimden sonra Ankara'yı mesken tutarlar; halkın derdine derman için hiç bir gayret göstermezler. Vatandaşımız bunu görüyor. Biliyor. Uyandı. Bu seçimlerde vatandaşımız, mevcut milletvekillerini tekrar gösteren partileri cezalandıracağını düşünüyorum. Ben halkın içinden biri olarak, her zaman vatandaşlarımızla bir olacağım, yapılacak hizmetleri STK'nın yetkililerine sorarak yapacağım.  Kapım herkese açık olacaktır. Vekil olduğum zaman; mecbur olmadıkça Ankara'da değil, Kocaeli'nde bulunacağım. Oturduğum evimde ki zilime dahi basmadan insanları gelebilir; evime girebilirler. Biz halkın ta kendisiyiz; vekil olunca da yine aynı kalacağız. Biz oraya makam için talip olmadık; bu millete hizmet etmek için verilen görevi kabul ettik.

Geziyorsunuz, ziyaretlerde bulunuyorsunuz, vatandaşlarla bir araya geliyorsunuz; vatandaşlarımız sizlerden en çok ne talebinde bulunuyor; ne istiyor?

Şu anda mevcut iktidarın yanlış politikaları nedeniyle ülkemizde şiddetli bir kutuplaşma var; kardeş kardeşe karşı olumsuz düşünce içinde. Bunların sonlandırılmasını istiyor. Adalet duygusunun yeniden tesis edilmesini istiyor. Yoksulluk ile mücadele edilerek, eşit paylaşım istiyor. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmadığı bir düzen istiyor. Ekonomi de iyileşme; sanayide kalkınma; üretimde öncü olma konusunda talepleri var. Bu isteklerin yerine gelmesi için tek çare; Saadet Partisi kadrolarının iktidara gelmesidir. Mecliste Saadet Partisi'nin güçlü bir şekilde temsil edilmesinden geçiyor. İktidarın yaptığı yanlışlıkları; ülkeyi sürüklediği bataklıktan kurtarmayı; ancak ve ancak Saadet Partisi gerçekleştirir. Özellikle ekonomik kalkınmanın tek adresi; Saadet Partisi'dir.

Milletvekili seçildiğinizde; seçim zamanında vat ettiğiniz şeyleri yerine getiremeyeceğinizi anladığınız takdirde sine-i millete döner misiniz?

Biz kurumsal bir yapıyız. Bu ülkenin kalkınması adına yapılacak hamleler, gerçekleştirilecek çalışmalar, uygulanacak reçeteler bellidir. Başarısız olma gibi bir durum söz konusu bu güne kadar olmadı; bundan sonra da olmaz. Biz, yapılamayacak hiç bir şeyi söylemedik; söylemeyiz de; yapacağız dersek; onu da yaparız. Muhalefet olmanın hakkını vererek adam gibi muhalefet yaparız; bu millete doğruyu-yanlışı gösteririz; yapılan güzel hizmetleri destekler; yapacakları yanlışlıkları önleme adına ne gerekiyorsa yaparız.

Değişken bir seçmen tabanına sahipsiniz. Parti olarak Kocaeli'nde ki hedefiniz nedir?

Hakikat şudur ki; şu partinin, bu partinin seçmeni diye bir şey söz konusu değildir. Seçmen, günün şartlarına göre fikrini değiştirebiliyor; tercihini gündemdeki konulara göre kullanabiliyor. Bu gün vatandaşlarımız uyanmıştır. Düzendeki bozulma, yaşanan haksızlık ve hukuksuzluk, ekonomik gidişatta ki çöküş, ülkenin ciddi borçlanması, üretiminin bitmesi, yolsuzluğun artması, ahlaksızlığın zirve yapması, komşu ülkelerle düşman olunması, seçmen kitlesini ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Sessiz bir seçmen topluluğu var. Bunların tercihi bu seçimde mevcut iktidar olmayacaktır. Yapılan araştırmalarda, şu anda destek verdiğin parti haricinde ikinci parti olarak kime oy vermek istersiniz?' denildiğinde yüzde 90 oranında Saadet Partisi çıkmaktadır. Bu bize olan güveni, bize olan inancı göstermektedir. Bu seçimler çok önemlidir. Sessiz çoğunluğun partisi olacağız ve mecliste güçlü bir temsil hakkına sahip olacağız. Ancak bu seçim çok sürpriz bir sonuca gebedir. Bu yüzden rakamsal verilerle tahmin etmek çok zordur. Kimsenin beklemediği sonuç çıkacaktır.

Ak Parti giderse ülke sıkıntıya düşer' diye bir algı var; gerçekten böyle bir durum söz konusu mu?

Ak Parti giderse Türkiye çok rahatlar. Ehil olan insanlar bu gün görev başında değil. bunun sıkıntıları mevcut. unutulmamalıdır ki; biz 600 yıllık bir devlet geleneğine sahip ülkeyiz. Birilerinin gitmesi ile ülke ne batar; ne zor  durumda  kalır. Mevcut iktidarın bu ülkeye bir şey veremeyeceğini artık görülmüştür; ülkenin kalkınması, insanlarımızın rahatlaması; adaletin tesis edilmesi, riyanın ve gösterişin son bulması için bu iktidara 'Artık Tamam' denilmesi gerekiyor. Ülkede yaşanan kutuplaşmalar, ülkenin kalkınmasına engel oluyor.

Son söz olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Körfezin evladıyım. 38 yıldır Körfez'de ikamet ediyorum. Seçimden seçime milletin kapısını çalana değil, her zaman milletin yanında olanlara oy verin. Bu seçimde baraj sorunu yok. Baraj sorunu olmadığı için milletimizin bu sefer güçlü bir şekilde Saadeti desteklemesini; meclise güçlü bir şekilde Saadet Kadrolarını göndermesini istiyoruz. Şayet vekil olarak meclise beni gönderirlerse; meclisten daha çok vatandaşımızın yanında olacağım. Herkesten destek bekliyorum. Bu ülkeye kutuplaşmadan, adaletsizlikten, haksızlıktan başka bir şey getirmeyen mevcut düzene 'tamam' deme zamanıdır.

 Röportaj: Mustafa Erenıl