Yerel seçime doğru yol alırken, süreç işlemekte, partililer adaylıklarını açıklamakta, yaşanan coşku “Demokrasi Şöleni” tanımlamasını hak etmektedir. Toplum tarafından demokrasinin benimsenmesi ve içselleştirilmesi geleceğimizi
Tüm söz konusu olumlu gelişmelere karşın; 1946’dan buyana tanıştığımız demokrasimizi, aradan geçen bunca zamana karşın, tüm kurum ve kuruluşları ile uygulama becerisini gösterememenin ezikliğini ve sıkıntısını yaşamaktayız. Açıklanan demokrasi paketinin içeriğine rağmen; Seçim ve Partiler yasasının antidemokratik maddelerinin iyileştirilememesi, yüzde 10’luk seçim barajının değiştirilememesi, yeni anayasa yapma aşamasındaki anlaşmazlık ve zorluklar, demokrasimiz açısından önemli bir eksiklik olarak orta yerde durmaktadır.
Otoriter eğilimlerin ağır bastığı ve lider sultasının egemen olduğu AKP’ nin, adaylarını merkez yoklaması ile belirleme yöntemine karşın; özgürlük ve demokrasi ilkelerini gözetme açısından iddialı bir sosyal demokrat parti olan CHP’nin özellikle kentimizde ağırlıklı olarak adayların, “Ön Seçim” ile belirleme ve merkezden gelişmelere müdahale etme kararlılığı, sevindirici bulunmuş ve övgüyü hak etmişti
Demokrasi sisteminin sağlıklı işleyebilmesi, iktidar karşısında alternatif oluşturabilecek ciddi muhalefet partilerin varlığı ile ilintilidir. Bu nedenle, ana muhalefet partisinin konumunu, yerel yönetim seçimlerde uygulayacağı stratejiyi mercek altına almak gerekmektedir.
Yerel bazda; CHP açısından çok zor ama imkansız olarak gözükmeyen Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, bunca partili potansiyeline rağmen, şimdiye dek 3 adayın ortaya çıkması parti yönetimi açısından düşündürücü olmalıdır. Bu nedenle öncelikle bu idealist adayları kutlamak; Kentin simge isimlerinden ve gerçek bir sosyal demokrat partili olan, bu duruşu yaşamının her evresinde kanıtlamış olan Sayın Gençtürk ile bilim insanı olan Sayın Akdemir’i ve Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ü takdir ve tebrik etmek gerekmektedir. Bu mücadelede ipi göğüsleyenin yanında olmak ve destek vermek tüm partililerin vicdani ve ilkesel sorumluluğu altında olduğu unutulmamalıdır.
CHP açısından Kocaeli genelinde kazanma şansının en yüksek seçim bölgesi olarak İzmit öne çıkmaktadır. Bu nedenle, partinin duayen ve marka isimlerinden Sayın Sirmen ve Erenkaya’ nın da dahil olduğu 9 adayın ortaya çıkması şaşırtıcı olmamıştır. Muhtemelen Ekim ayı içinde yapılacak ön seçimde sürecinde üyelere büyük sorumluluk düşmektedir.
Partili üyelerin tercihlerine yardımcı olma açısından adaylara sorumluluklarını hatırlatmak gerekmektedir. İzmit’i yönetme iddiasında olan söz konusu adayların; sosyal belediyecilik ilkeleri doğrultusunda hazırlanmış programlarını vakit kaybetmeden kamuoyuna açıklamaları, bireysel bazda değil ama ilkeler bazında rekabet etmeleri, üyelerin tercihlerini bu boyutta ortaya koymaları seçimi kazanma açısından büyük önem taşımaktadır.
Yerel seçim sürecinin başarısı; etkin bir organizasyon uygulaması yanında, çarpıcı eleştiri ve çözüm önerilerinin topluma sunulması ile bağlantılı olduğu unutulmamalıdır. Parti yönetimi tarafından; gerek partili ve gerekse gönüllülerden oluşturulacak olan görev timleri toplumun kılcal damarlarına inecek kadar iyi organize ve seferber edilmelidir. Bu konuda gerekirse üniversite kadrolarından bilimsel destek alınmalıdır.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerini uygulamaları mercek altına alınmalı, yanlış uygulamalar eleştirilmeli, adaylarında katkılarıyla, yeni ve çağdaş sosyal demokrat ve katılımcı politikalar oluşturulmalı, çarpıcı slogan halinde halka sunulmalıdır. İlk akla gelen ; “Şeffaf ve Dürüst Yönetim” , “Halka Hesap Verme” ilkeleri slogan niteliğinde özenle kamuoyunun gündemine taşınmalıdır
Yerel seçim çalışmaları sırasında makro politikalar, yerel uygulamalar ile birlikte ve eşdeğer olarak gündeme taşınmalıdır. AKP karşıtlığı yerine ; Büyümenin devam ettirileceği, işsizliği azaltacak boyutta kalkınma hamlelerinin revize edileceği, küreselleşmenin sağladığı olanakların halkımıza sunumu esnasında, eşitlikçi bir yöntem izleneceği, gelir dağılımı adaletsizliğinin giderileceği, yeni nesillerin özgürlük taleplerinin karşılanacağı, devlet birey ilişkisinde adil ve eşitlikçi bir denge kurulacağı, ileri demokrasi ilkelerinin hayata geçirileceği parti politikası olarak kamuoyuna deklere edilmelidir.
Netice itibariyle; CHP’nin önümüzdeki yerel seçimlerde başarıyı yakalayabilmesi için; toplumun nabzını iyi tutarak, nüfusun büyük çoğunluğunun gençlerden oluştuğu gerçeğini gözeterek, yeni siyaset anlayışı bağlamında, genç ve dinamik kadroların önünü açarak işe başlamalıdır. Toplumsal beklentileri karşılayacak, ayağı yere basan halkçı ve sosyal demokrat icraatları öne çıkararak, iktidara aday ve ciddi bir alternatif olduğu gerçeğini topluma kabul ettirmelidir. Ayrıca bu seçim sürecinde yönetim, partili veya partisiz tüm insan potansiyelini kullanabilme becerisini ortaya koymalıdır.
Demokrasimizi yaşatabilmenin, iktidarı kontrol edebilmenin, ciddi alternatif yaratılmasına bağlı olduğu gerçeğini gözeterek, CHP kurumsal olarak, yerel yönetim seçimleri sürecinde bu sorumluluğunu yerine getirebilecek bir performans sergilemelidir. Bu açıdan, bireysel beklenti ve çekişmeleri bir tarafa bırakmalı, hedefe odaklanmalıdır.
Saygılarımla,