Turizm

Şelale Tartışmasında Mimarlar Odası Son Noktayı Koydu.

1 Ocak 1970 Saat: 02:33

Şelale Tartışmasında Mimarlar Odası Son Noktayı Koydu.Bir basın açıklamasıyla tartışmaya son veren açıklama şöyle:

 

 

“Şelale” projesi ile ilgili yaptığımız basın açıklamasına; 26. 08.2010 tarihinde basında çıkan bir eleştiri üzerine bazı eksik bilgileri tamamlamak, kamuoyu önünde  yanlış anlaşılmaları  engellemek istemekteyiz.
İlgili yazıda; “ Şelalenin maliyeti Mimarları İlgilendirir mi?” denmektedir.
Bu şaşırtıcı başlık, akla şu soruları getiriyor; “Kente dair harcamalar her bir vatandaşı ilgilendirmez mi ve bu konuda her birey söz söyleme hakkına sahip değil midir? Mimarlar Odası da bu toplumun fertlerinden oluşan bir kamu kuruluşu değil midir?” Sadece düz mantıkla hepimizin bildiği görev ve sorumluluklar silsilesinde, toplumsal görevlerimizi hatırlayarak ilgili yazıya yeterli cevabı iletmiş olabiliriz. Ancak, unutulmaması için Mimarlar Odasının tüzel kişiliğine yeniden değinmek istiyoruz;
“Mimarlar Odası T.C. Anayasası’nın 135. maddesi gereği 6235 sayılı TMMOB Yasasıyla kurulmuş, bağımsız olarak yönetmelik yaparak uygulayabilen, kamu kuruluşu niteliğinde bir kurumdur. “
Yasadaki tarifinden de anlaşılacağı üzere, Mimarlar Odası, kamusal görevleri olan bir kurumdur. Yani toplumsal görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 11. maddesinde ise;
“İmar uygulamalarının denetiminde, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabileceği…” belirtilmektedir. Yani, kentin imarı ile ilgili yetkimiz olmasa da, söz hakkımız bulunmaktadır ve kamusal görevimiz gereği de kentin menfaatlerini koruma amaçlı kendi uzmanlığımızda görüş bildirmemiz en doğal hakkımızdır.
Şelale de bu kentin özel projelerinden biri olarak lanse edilmiştir. Yukarıda bahsedilen “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanma…”  maddeye gerek görülmemiş, odamızdan, görüş alınmamıştır.
Yeri, konumu, estetiği, tarihi çevreye katkısı, yüksek maliyeti, gerekliliği, idamesi, kente ve kentliye katkısı vb. kriterler ile bütüncül bakıldığında; “bu projenin olmaması gerektiğini birçok gerekçe ile söylemek, öncelikli olarak-otopark, meydan vb.-  kentin başkaca ihtiyaçlarına dikkat çekmek, sadece mimarların değil herkesin, toplum yararına-kamu yararına düşünmesi gereken bir durumdur.
Basın açıklamamızda, birçok kentsel ve yaşamsal yönü ile irdelenen şelale projesi, sanıyoruz yazımızın tamamı okunmadığı için, “Mimarlar Odası Sorumlulukları dışına çıkıyor, maliyet onları niye ilgilendirir” denilmiştir. Ve bu saptama Mimarların yasal sorumlulukları unutularak kamuoyuna yanlış aksettirilmiştir.
Yazımızdaki anlamın, “şelale projesi sadece yüksek maliyet nedeniyle, mimarlarca eleştirilen bir proje”dir anlamına indirgenmesi, bu kadar basit algılanması ise üzücüdür. “Yüksek Maliyet” demek, Mimarlar Odasına mı düşmüş” ifadesi ise ağır bir anlam taşımaktadır.
Öncelikle imar işlerinin, mimar ve mühendislerce yapıldığını, keşif ve maliyetlerin bu uzmanlarca hazırlandığını hatırlatırız. Tabii ki şelale projesinin maliyetini, proje, teknik olarak bize sunulmadığı için bilmiyoruz, yani maliyet çıkartamadık. Ama basının belediyeden aldığı bilgiler ile yazdığı yazılardan, projenin uygulama maliyetini öğrenmiş bulunmaktayız. Tekrar söylüyoruz, projenin olmaması için diğer gerekçeler bir yana, kentin öncelikleri ve ihtiyaçları açısından maliyet yüksektir.
Şelalenin idamesindeki maliyet konusunda bizim ve bizim gibi düşünen bir çok sivil toplum kuruluşunun  duyduğu  endişenin de  yazıda örnek ile anlatıldığını tekrar belirtiriz. Basın açıklamamızda;
 
“Zira şelale projesinin hemen altında bulunan, tarihi kent duvarı üzerinde yapılan, kentin tarihi mekanlarına ait maketler artık yapılma amacını yitirmiştir. Ki bu projenin yerinin yanlışlığını, tarihi duvarın tahrip edilmemesi gerektiğini o yıllarda çok kez söylemiştik. Bu söylemleri bir tarafa bırakırsak, henüz bir iki yıl önce yapılmasına rağmen maketler bakımsızlıktan kente estetik katkı sunamaz hale çoktan gelmiştir. Şelale için de böyle bir olasılık her zaman vardır”demiştik.
 
Endişemizi baştan söylememiz nedense sakıncalı bulunmuş, iş, yine siyaset yapıyorlar söylemine, getirilmiştir. Evet, biz Meslek Siyaseti yapıyoruz. Kentin yararına olan projeleri destekliyor, kente zarar verecek projeleri eleştiriyor ve olmaması için mücadele ediyoruz.
 
Örneğin ;
Tarih Koridoru Projesini destekliyoruz.
Perşembe Pazarının Meydan olmasını istiyor, 41 veya 25 katlı otel ile rezidanslardan oluşan komplekslerle kenti düğümleyecek yoğunlukta, silüeti bozan benzeri bir yapılaşma bu alanda istemiyoruz.
Şelale yerine, böyle ve daha üstünde bir maliyet Perşembe Pazarı Meydanı için çıkarılsa onu da desteklerdik.
Yeni Cuma önündeki yaya köprüsünü eleştirdik, dava açtık, bu davranışımıza haksız bir eleştiri gelmedi. Neden geç kaldınız eleştirisi ise “proje sahibi yetkili idareden bilgi almadan, uygulanacak projeyi görüp anlamadan, fikir beyan etmeme, karşı mücadeleye hemen başlamama prensibimizdir.”
Yalı Camii ve çevresinin düzenlenmesi projesi ve bunun için trilyonlar harcanması hiç de endişelenecek bir durum değildir.
 
Örnekler çoğaltılabilir, ama önemli olan bardağın hep boş tarafından bakmamaktır. 
 
Değerli basın mensupları ve değerli kent dostları,
Kent için harcanan her kuruş, yetkili idarelerin, yöneticilerin değil,  bizlerin parasıdır ve bu paranın doğru yerde harcanması için en büyük söz sahibi de;  bu kentin halkı, her bir bireyi ve gerektiğinde halkı temsil eden Sivil toplum kuruluşları, Meslek Odalarıdır…
 
Bunu lütfen unutmayınız.
 
TMMOB MİMARLAR ODASI KOCAELİ ŞUBESİ
BAŞKAN  YALÇIN ERGEN

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat