Selma Kavaf; “Bu ülke yoksulluğu hak etmiyor

. Programda konuşan Kavaf; “Bu ülke yoksulluğu hak etmiyor. Ülkenin vatandaşlarına yeterli refah düzeyini sunacak kaynakları var” dedi

DEVA Partisi Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Devlet eski Bakanı Selma Aliye Kavaf, bir dizi program için ilimize geldi. Sabah saatlerinde partisinin il binasında basın mensupları ile bir araya gelen Kavaf, ardından Selüloz-İş Sendikası Genel Merkezini ziyaret ettikten sonra Derince’ye geçerek Nihat Ergün’e taziye ziyaretinde bulunacak. Kavaf’ın basın açıklamasına DEVA Partisi İl Başkanı Adem Koç, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ufuk Yaşar, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gezer, ilçe başkanları ve parti yöneticileri katıldı. Programın başlangıcında Kavaf’a Kocaeli’yi anlatan sunum yapıldı.

“Babacan’a büyük ilgi var”

Programda konuşan DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Adem Koç; “DEVA Partisi Kocaeli Teşkiatları, ikinci yılını birkaç ay sonra tamamlamış olacak. Bu süreç teşkilatlanma sürecini hızlıca gerçekleştirdik. Genel Başkanımız Ali Babacan’a çok büyük ilgi var. Genel merkez politikaları kapsamında 81 ilde görevlendirmeler yapıldı. Vatandaşların sorunlarını dinleyip notlar alıyoruz. Kocaeli’nin verileri bir kısmı iyi noktada ama kaynakların yerel yöneticiler eliyle çarçur edildiği rakamlar üzücü. İzmit’te Yürüyüş Yolu yenileme çalışması yapıldı. Kamu kaynakları daha düzgün kullanılmalı.

“Kocali’den kimsenin fikri alınmadı”

Kent yönetiminde vizyon olmadığı talimat ile iş yaptığı için acele işler yapıyor. Kent Meydanı Projesi’nde Kocaeli’den kimsenin fikri alınmadı. Kentteki herkesin görüşleri alınıp bu projeler yapılmalı. Bu kentin projelere, çalışmalara ihtiyacı var mı? Tabi ki var. Ama bu kenti yönetenler vizyon sahibi olmayınca kalıcı projeler ortaya çıkmıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında hesaplaşma diyor ama asıl hesaplaşmayı halk kendisiyle yapacak. Biz parti içinde faturacı, ihaleci kesim yetiştirmeyeceğiz. Halka hizmet etmek isteyenleri yetiştireceğiz” dedi.

“Lokomatif şehirlerden birisi”

Koç’un ardından konuşan Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gezer; “Kocaeli ülkemizin lokomatif şehirlerinden birisi. Kocaeli gibi şehirlerimiz olmasaydı ülke olarak işimiz daha da zor olurdu. Aranızdan duymaktan büyük memnuniyet duydum” dedi.

“Her gün bir şeyimiz eksiliyor”

Gezer’in ardından konuşan Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ufuk Yaşar; “Eksiklere yetişmek mümkün değil. Her gün bir şeyimiz eksiliyor. Herkesin kafasında zamlar var. Yüzde 125 zamları insanlar yaşıyor. Kimse konuşmuyorsa şoktadır diye düşünüyorum. Geçmiş yıllarda Yürüyüş Yolu’nda her gün eylemimiz vardı. Merkez Bankası Binası’ndan AK Parti Binası’na kadar yürür, toplumsal olaylara tepkimizi dile getirirdik. Şimdi bu tepkilerimizi bile gösteremiyoruz. Şu anda ülkede istişare kültürü bitti. DEVA Partisi gelince ne yapacaklar diye soruyorlar. Şu anda bu ülkede bir saatte yapılacak acil işler var. İçi dolu politikalarımızla, lansmalarımızla toplumun karşısına çıkıyoruz. Biraz sesinizi çıkarsanız hemen tepenize biniyorlar. Böyle bir baskı toplumunda yaşanabilir mi?” şeklinde konuştu.

“Ülkeyi yönetme iddiası ile kurulduk”

Programda son olarak konuşan DEVA Partisi Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selma Aliye Kavaf; “Parti olarak 2 yaşımızı doldurduk. Ülke uzun zamandır yönetilememe krizi yaşadığı için ertesi gün neyle uyanacağımızı bilmiyoruz. Bir sabah kalktığımızda 40 gün sonra genel seçim var denmeyeceğini kimse garanti edemez. Bu yüzden seçime katılabilme yeterliliğimizi kazandık. 81 ilde de teşkilatlandık. DEVA Partisi’ni, ülkeyi yönetme iddiası ile kurduk. Partimizde 22 tane genel başkan yardımcımız var. Politika birimlerini oluşturduk. Ben de sosyal politikalardan sorumluyum. Sahayı dolaşıp vatandaşların beklenti ve taleplerini topluyoruz. Bunları belirli bir zaman içerisinde hayata geçirmeyi vaat ediyoruz. Yapacağımız işlerin kaynaklarını da gösteriyoruz. Karşılığı olan politikalar uyguluyoruz.

“İktidar iyi sınav veremedi”

İnsanlara hayal satmak kolay. Zor olan ilkeli bir zamanda reel durumu göz önüne ortaya koyarak doğruları söylemek. İnandırıcı siyaset yapmak önemli. İnandırıcı olmazsanız vatandaş sizin arkanızdan gelmez. Sosyal politikalar doğrudan insanı ilgilendiren bir konu. Ülke kaynakları doğru ve yerli yerinden kullanılamıyor. Bunun sonucu da hayatımıza zamlar ve hayat pahalılığı olarak geliyor. Öncelikli hedefimiz, insanların onurlu bir şekilde yaşamalarını sağlamaktır. Pandemi döneminde iktidar başarılı bir sınav veremedi.

“Devlet insanları yoksullaştırıyor”

Biz sosyal yardımların hak temelli olması gerektiğini söylüyoruz. Devlet 43 ayrı kalemde sosyal yardımda bulunuyor. Sabit gelirli vatandaşların yüzde 43’ü asgari ücret alıyor. Devlet, insanları yoksullaştırıyor. Bu sosyal yardımları alabilmek içinde iktidar partisinden torpilli olman gerekiyor. Bu yardımların seçmen kitlesi oluşturmak için kullanılmaması gerekiyor. Öncelikle vatandaşımızı yoksulluk sarmalından kurtarmamız gerekiyor. Gelirleri yeterli olmayana asgari destek vereceğiz. 60 maddeye yakın eylem planımız var. Bu planların ucu açık. Toplumdan gelecek taleplere yönelik eylem planımızda değişiklikler yapabiliriz.

“Ülkenin kaynakları var”

Sürekli sahadayız. Öncelikle vatandaşı partimizden haberdar etmek ve vatandaşımıza parti politiklarımızı anlatmak amacımız var. İnsanlar canı sıkıldığı için siyasi parti kurmaz. Parti kurmak çileli ve zor bir iş. Ülke gerçekten sahipsiz ve yönetilemiyor. Tekrar siyasete girmemin sebebi, bu ülkenin potansiyelini ortaya çıkarmak. Bu ülke yoksulluğu haketmiyor. Ülkenin vatandaşlarına yeterli refah düzeyini sunacak kaynakları var” şeklinde konuştu.

“Yatırımcılar ülkeden ayırılıyor”

Kavaf sözlerinin devamında; “Anayasal değişiklikle birlikte kurumların içi boşaltıldı. Seçim tarihi tek kişinin kararına bağlı. Kurumsal bir işleyiş olmadığu için bu konuda söylenecek her şey ortada kalacaktır. Demokrasinni olmazsa olmazı siyasi partilerdir. Türkiye’de şu anda demokrasi yok. Bu ülkede işverenin önünün açılması ve emekçilerin haklarının korunması hukuk ile demokrasi ile olur. Kimsenin hakkını arayacağı işlek olan bir hukuk mekanizması yok. Ülkede hukuk olmadığı için yabancı yatırımcıda gelmiyor. Otomotiv ve metal sektöründeki yabancı yatırımcılar bu yüzden ülkeden ayrılıyor. Siyasi partiler kanununun düzenlmesi önemli. Bazı partiler aile kurumu haline geldi. Bu sistem tıkandı. Acilen parlementer sisteme geçilmeli” diyerek sözlerine son verdi.