Hükümete yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanı Halil İbrahim Keleş Sendikacı olduğunu hatırlayarak,eğitim sistemiyle ilgili Hükümeti eleşirmesi dikkatleri üzerine çekti .
EĞİTİM Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanı Halil İbrahim Keleş, sendika binasında bir basın toplantısı düzenleyerek, 2013-2014 eğitim-öğretim yılı ile ilgili sendikanın fikirlerini ortaya koydu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sınav sistemi konusunda bir türlü dikiş tutturamadığına vurgu yapan Keleş, “Sınav değişikli yüzünden veli ve öğretmenlerin kafası bulandı. İlkokul ve ortaöğretimlere hala ödenek yok, veliler, idariciler ve öğretmenler karşı karşıya geliyor. Öğretmen açığı kapatılamadı. Hala asgari ücretten dahi düşük fiyata köle mesabesinde öğretmenler istihdam edilmeye çalışılıyor. “Haydi kızlar okula” deniliyor, fakat kızlarını okutmak isteyen ailelerin ve kız çocuklarının istedikleri özgür eğitim ortamı bir türlü sağlanmıyor. Protesto amaçlı sivil itaatsizlik eylemimize devam edeceğiz” dedi.
Öğretmen, öğrengileri uyarıyor ve kınıyor
Keleşoğlu, ülkemizde terörü andıran eylemlerin yapıldığına dikkat çekerek, “Halktan ve demokrasiden umudunu kesen, Türkiye deki son yıllarda halkın refahı ve mutluluğu adına sağlanan, ekonomik ve sosyal gelişmelerden rahatsız olan dahili ve harici bedhahların olmadık bahanelerle ülkemizin huzurunu bozmaya ve Türkiye’yi geri götürmeye yönelik mantıksız ve terör andıran eylemlerine şahit oluyoruz. Bu eylemlere öğretmenlerin ve öğrencilerin alet edilmesini nefretle kınıyoruz” şeklinde konuştu.
Örnek Sendika Oduğunu İddia Etti.
Eğitim Bir-Sen olarak sürekli eylemlerde demokratik haklarının ararken kimsenin hakkına hukukuna saldırmadıklarını belirten Keleşoğlu, “Biz örnek bir sendika olmayı sürdürüyoruz. Memur-Sen ve sağduyulu halk olarak biz de eylem yapıyoruz. Ama kimsenin hakkına saldırıda bulunmuyoruz. Herkes bizi örnek alabilir” dedi ve eylemlerin başkaların hakkına özgürlüğüne zarar veriyor ve şiddet içeriyorsa bunun adının Vandalizm olacağını ekledi.
Merak edilen konu Keleş'in bu çıkışı, bir taktik mi ? yoksa sendikal mücadede taban baskısının sonucu mu? olduğunu zamam gösterecek...