Necdet Güler
SİNİR OLMADAN YAŞAYABİLMEK
1 Ocak 1970 Saat: 02:33
Türkçemizde bir deyim var : Sinir olmak. Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük kitabında bu deyim yok. Demek ki türkçemize uymuyor. Fakat çok kullanılıyor. Örneğin “ Şu adamı görünce sinir oluyorum” “ Şu binanın şekline sinir oluyorum” “Şu programa sinir oluyorum “ diyoruz.
Burada çok önemli bir nokta var : Olumsuzlukları farkedenler sinir oluyor genelde. Peki...Kimler farkediyor olup-biteni? Bilgili ve kendisinden başkasını da düşünenler. Çünkü, sadece böyle insanlar olayları toplum yararına irdeliyorlar. Topluma aktardıkları bilgiler ve uyarılar bir işe yaramayınca da sinir oluyorlar. Bu grubun dışında kalan insanlar diğerlerini sinir eden şeylerin öneminden habersiz ve rahat.
Sinir olanlardan biri benim. Aşağıda beni sinir eden şeylerden bazılarını göreceksiniz. Bunların sizi de sinir edeceğinden eminim.
- Mağazanın kapısında “Since 19..” yazıyor,
- Mağazanın isminde “ve “yerine “ & “ işareti kullanılmış,
- Adam ekmek alacak 6-7 ekmeği tek-tek elliyor,
- Plastik torbada turşu satılıyor,
- Pet şişede sirke satılıyor,
- TV!de adama soruyor: Kuzey Irak nerede? Cevap: Türkiye’nin kuzeyinde,
- Süpermarketin araba park yerlerindeki çizgilerin ne işe yaradığını bilmiyor,
- İlan yazmış. Üzerinde “Burada” yazacağına “Burda” yazıyor.
- Dükkanın isminde “......Cafeterya “yazıyor. Kelimenin başı yabancı, ardı tarafından türkçeleştirilmiş
- Adam türkçeyi doğru-dürüst konuşamıyor, mağazasının ismi yabancı kelime.
- Halk otobüsüne biniyor. Kapını önünde çantasını açıyor, içinde kartı arıyor. Kapının önünde birikenler içinden......
- Bir zamanlar park yasağı uygulanan yerlerde arabasını park edenler makbuzla para ödeyince park etme trafik açısından uygun oluyor.
- Bazı sokak tabelaları rüzgarda dönen cinste olduğu için yanlış istikamet gösteriyor.
- Yürüyüş yolunda gezinenler zehirleniyor.
- Durak mevhumu olmadığından , otobüste yolcu şöföre sesleniyor: “Musait bir yerde ineyim “,
- Özel otomobilin ön koltuğunda bir kadın kucağında bebek,
- Birileri ağaçları buduyorum diye....
- Kanser yerine zatürriyeden ölmeyi yeğleyenler sıgara içebilmek için dondurucu soğukta bile dışarıdaki masada oturuyorlar,
- Dükkan önündeki kaldırım dükkan sahibinin,
- Dükkan önündeki yola araba park etme hakkı sadece dükkan sahibinin,
- Kandıra’dan İzmit’e gelirken F tipi cezaevini gecince başlayan rampanın sağında bir tabelada “Kocaeli 20 “ yazıyordu. Yani Kocaeli’ne ! 20 km var demek için...Buna benzer bir tabela İzmit’in bir başka girişinde var mı ? Varsa çok sinir olacağım.
Akllıma bir anda gelenler bunlar. Bu örnekler nelerin göstergesi : Umursamazlığın, bilgisizliğin, toplumsal değerlerden uzaklığın ve en kötüsü : saygısızlığın göstergesi. Topluma doğrudan ve dolaylı olarak zarar veren davranışlar.
Şunları unutmuşsun diyerek lütfen beni daha fazla sinir etmeyiniz.
Kocaeli Haberci Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları
28 Eylül 2023 Perşembe günü akşamı Kocaeli Ansiklopedisi'nin tanıtımı nedeniyle Kongre Merkezinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen geceye katıldım.
Ne tuhaf başlık değil mi? Ama gerçek ; arada bir sinirlendikleri oluyor!
Batak14 Şubat 2023 Saat: 21:02
Deprem denilince aklıma İzmit’te iki alan gelir.
Çerkes toplumuyla ilgili bilimsel yayınları okuyup irdeleyince bilmediğim birçok şeyi öğrendim ve çok şaşırdım. Üstelik, onların başlarına gelenleri öğrendikçe içim sızladı.
Bunu da duydum; yürüyen ağaç! Şaka gibi.
Tüm Yazıları