Almanya’da yaşadığını söyleyen bir abla, Vatanınızın kıymetini bilin, gıpta ile bakıyoruz size, kıskanıyoruz diyordu!
Almanya’da yaşadığını söyleyen bir abla, Vatanınızın kıymetini bilin, gıpta ile bakıyoruz size, kıskanıyoruz diyordu!
Kendisine uzatılan bir mikrofona!
Tik tok da izledim, canhıraş bir şekilde anlatıyordu bizim kendilerinden şanslı olduğumuzu!
Haklıydı.
Cennet gibi bir vatanda yaşıyorduk ve sosyal hayat içerisinde, bütün Avrupa ülkelerinden daha özgürdük.
Bereketli topraklarımız vardı, çoğunu ekmesek te!
İş güç te var çalışana.
Öyle aç açıkta da kimseler yok, olmayana da Cömert bir milletiz, Devletimiz de bakıyor, var olsun.
Bende pek çok ülkeye gitmiş biri olarak hak verdim söylediklerine!
***
- Peki neden burada yaşamak yerine sadece tatillerde geliyorsunuz?
Neden kesin dönüş yapmıyorsunuz bu cennet vatana?
Diye sordu, muhabir!
Orada sistem var!
Biz sistemli yaşamaya alışmışız, kopamıyoruz dedi, gurbetçi abla!
***
Sistem!
Yaşamsal olarak bize göre zorlukları olsa da gıpta ile baksalar kıskansalar da hatta!
Tercih nedeniydi belli ki “SİSTEM” dedikleri!
Neydi peki sistem?
İstikrar, disiplin, devamlılık, kurallar bütünü “herkesi kapsayan”
Kervan yolda düzülür değildi belli ki, plan program!
***
Bizde yoktu demek ki, olsa kesin dönüş yapardı, gurbetçi abla!
Okuyanın kendi alanında iş bulabilmesi, iş bulma imkanının olmadığı bölümlerin açılmaması belki de!
Kendini idare edemeyenin idareci olarak atanmaması!!!
Sınavda 1. Olanın mülakatta elenememesi “tarikatı, cemaati, partisi! arkası yok diye…
İl müdürünün karşısında bacak bacak üstüne atıp!
- Hacı ne teşvikler var, ne vericen abine?
- Deyip hak etmediği teşvikleri iç etmeyi düşünememesiydi, uydurmayı aklından bile geçiremeseydi kitabına!
Büyük baş hibesi alıp dövize yatırım yapmayı geçirememesiydi aklından, siyasi nüfuzlu hiçbir büyük başın!!!
Teşvik edilmesi gereken köylü, çiftçi, çoban dururken!
Devletimiz de “teşvik verdiğimiz halde neden düzelmiyor ve daha kötüye gidiyor” diye düşünürken!!!
Aşındırmak gerekmiyordu demek ki parti kapılarını sistem olunca!
Sonucunun kişiye göre değişiklik göstermemesi aynı adli olayların, Mahkemelerde!
Benzer davada birinin hain birinin kahraman olmaması!
Hain ya da kahraman olmaya gerek bile kalmaması! Sistem dedikleri!
Adil! Tıpkı din gibi!
Bizde yok muydu?
Olsaydı dönerdi vatan hasreti ile yaşadığını üstüne basa basa söyleyen, emekli olduğu halde sistemden kopamadığı için, dönemeyen gurbetçi abla!
Hem de Reis’imizi bu kadar severken, ondan ve onun yönetiminden bu kadar uzakta yaşamaya gönü el vermezdi!
Demek ki sistem kolay kolay vaz geçilir bir şey değildi!
Dindar nesil yoktu belki ama, sistem vardı oralarda!
Kilise cemaatinin üstünlüğü yok tu meslek liselisine!!!
Peygamber efendimizin veda hutbesinde işaret ettiği gibi!
Belki Müslümanlık iddiasında olan azdı ama sistem yeterince vardı oralarda!
***
Birbirinden farklı inanç “inançsızlık” memleket, siyasi görüş ve etnik kimlikteki insanın bir kurallar bütünü içerisinde adil ve insanca yaşaması, yönetişmesi ve hakkınca almasıydı hakkını…
Sistem önemliydi demek ki!