Necdet Güler
Necdet Güler

Sivaslı Öğretmen

Önemli bir gün; 24.Kasım. Öğretmenler günü. Bir meslek grubunun kutlanan bir günü olması çok güzel bir şey.

29 Kasım 2017 Saat: 21:52
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 818 kez okunmuştur

Mesleğin önemini ortaya koyuyor.

Öğretmenlik konu edildiğinde, aklıma hemen Anadolu’da, o uzak dağ köylerinde çalışan ilkokul öğretmenleri gelir. Yolu olmayan, kimselerin uğramadığı, günlük gazetenin gitmediği, elektriksiz, su şebekesinden yoksun, karlar yağdığında en yakın ilçe ile zaten çok kıt olan ilişkisi tamamen kaybolan köyler. 

Ben meslek icabı böyle yerleri ve oralarda çalışan öğretmenlerin yaşamını iyi bilenlerdenim. Yıllar sonrasında, olumlu yönde değişimlere karşın oralarda yaşam yine de zordur. Görev gereği orman arazilerinde çalışırken fırsat bulduğumda yakın köylere gider, oradaki ilkokullara mutlaka uğrardım. Öğretmenlik mesleğine  saygımdan ve sevgimden dolayı bunu adeta görev bilirdim.

Yıl 1972. Yürürlükteki bir kanun gereği o yıllarda Orman İşletme Müdürlükleri, orman köylülerine, camilerini, evlerini, ahır ve samanlıklarını yapsın veya onarsın diye –aklımda kaldığına göre normalin onda biri fiyatına- tomruk satardı. İhtiyacı olana kaç metreküp tahsis edileceğini köylere giderek orman mühendisleri yerinde belirlerdi. Koyulhisar’da çalışırken, bu nedenle Kelkit vadisinde yer alan,  oldukça büyük, çevre köylere göre kalkınmış bir köye  gittim. Ama önce öğretmenleri, onların yaşam şartlarını görmeliydim! Evli çift öğretmenin kaldığı lojmanın dışında iki öğretmenin oturduğu evin halini (ev demek için şahit gerekiyordu!) görünce çok şaşırdım. Köy meydanında beni bekleyen köylülerin yanına döndüğümde;

Ben öğretmenine bu kadar kayıtsız kalan köylülere bir metre küp bile tomruk tahsisi yapmam. Beni istediğiniz yere şikayet edebilirsiniz” dedim ve onların şaşkın bakışları içinde bir tek kişiye bile tahsiste bulunmadan oradan ayrıldım.

Bu davranışımın elbette hiçbir kanuni gerekçesi yoktu. Ama ben,  Anadolu’nun bir yerlerinde, köyün bayan öğretmeni at sırtında bir başka yere giderken, on-yirmi metre gerisinde, eli tüfekli bir atlının koruma olarak onu takip ettiğini defalarca görenlerdenim. Bu nedenle o köydeki iki bekar erkek öğretmenin barınma şartlarından çok kötü etkilenmiş ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan yanlış bir davranışta bulunmuştum. Çok ilginçtir; tek bir köylü vatandaş bile beni İşletme Müdürlüğüne şikayet etmemişti. Sanki beni haklı bulmuşlardı.

 Aynı  yılın bahar ayları ; O günü hiç unutamam. Arazideki işim bitince diğer iki mühendis arkadaşın bir çalışması için Mesudiye ilçesine yakın bir köye gittik. Huyum ya!…ilk defa gittiğim bu köye vardığımızda onlara, işleri bitince beni okuldan almalarını söyledim. Amacım öğretmenleri ziyaret etmek. Öğrencilerin okulda olmadığı bir saatte, köyün hemen kıyısında olan okul binasının giriş kapısına elimi uzattığım anda kapı açıldı ve çok şirin, genç bir bayanla karşılaştım. Ben o anda, işletmenin resmi arabasından okul bahçesinde inerken beni görüp kapıyı açtığını zannettim. Beni içeri buyur etti ve bir sınıfa yönelerek okul ve öğrenciler hakkında bilgiler verdi. Köyün eğitim hayatından, okulun noksanlarından bahsetti. Beni bilgilendirirken davranışları ve akıcı konuşmasından mesleğini çok sevdiği anlaşılıyordu. Okul ve öğrencileri hakkında duygu yüklü açıklaması bitince ben orman mühendisi  olduğumu, buraya diğer mühendis arkadaşlarımın bir arazi çalışması nedeniyle geldiğimi söyledim. Bunu duyunca büyük bir şaşkınlık yaşadı. Çünkü beni, o günlerde geleceğini öğrendiği müfettiş zannetmişti. Bu yanlışından olumsuz olarak hiç etkilenmediğini aksettirecek şekilde davrandı ve arkadaşlarımı çay içerek beklememizi önerdi. Bir saat kadar sınıfın birinde sıraların üstünde oturduk. Orada bana çay ve kendi yaptığı börekten ikram etti. (Anladığım kadarıyla okulun arka kapısından irtibatlı bir lojmanda oturuyordu). Köydeki yaşantısını ve öğrencilerini anlattı. Bu arada Sivaslı olduğunu, babasının berber olduğunu söyledi. Arkadaşlar beni almaya geldiğinde onları da çay içmeye davet etti ve bizleri içtenlikle uğurladı.

O öğretmenin ve o köyün ismini hatırlayamıyorum. Bir daha oraya gitmem de kısmet olmadı. Aradan tam 45 sene geçti. Ama bu hoş olayı, benim gibi onun da yakınlarına defalarca anlattığından eminim.  Okulunu gezdirirken yaptığı düzgün ve akıcı açıklamalardan onun tam bir idealist öğretmen olduğunu  hemen anlamıştım. Şimdi onun okuttuğu çocukların kendisi gibi idealist ve çalışkan birer insan olduklarından hiç şüphe etmiyorum. Çünkü onun o son derece saygın, dürüst ve insancıl  yapısının öğrencilerine kesinlikle aksetmiş olduğuna inanıyorum.      

Sevgili  öğretmenim...artık altmışlı yaşlarda olmalısın. İnşallah sağsın ve sağlıklı bir yaşam sürmektesin. Sen benim için  “ilkokul öğretmenliği” konumunda, “24 Kasım” ların en güzel ve unutulmaz bir simgesisin. Sana en içten saygı, sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

Necdet Güler’in 25.Kasım.2017 tarihli Kocaeli Gazetesinde yayınlanmış,  ilkokul öğretmenlerine sevgi ve saygı yazısı        

 

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

İzmit'in zehirli havası4 Ekim 2023 Saat: 16:19
28 Eylül 2023 Perşembe günü akşamı Kocaeli Ansiklopedisi'nin tanıtımı nedeniyle Kongre Merkezinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen geceye katıldım.
Bitkileri sinirlendirmeyin20 Mayıs 2023 Saat: 19:08
Ne tuhaf başlık değil mi? Ama gerçek ; arada bir sinirlendikleri oluyor!
Batak14 Şubat 2023 Saat: 21:02
Deprem denilince aklıma İzmit’te iki alan gelir.
Çerkeslerin 101 yıl süren savaşı29 Ocak 2023 Saat: 19:35
Çerkes toplumuyla ilgili bilimsel yayınları okuyup irdeleyince bilmediğim birçok şeyi öğrendim ve çok şaşırdım. Üstelik, onların başlarına gelenleri öğrendikçe içim sızladı.
Yürüyen ağaç !22 Ocak 2023 Saat: 10:42
Bunu da duydum; yürüyen ağaç! Şaka gibi.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat