Soğuğa uzun süre maruz kalmak, hücrelerde ve dokularda doğrudan hasar meydana getirebiliyor.
Halk arasında ‘soğuk yaralanması’ olarak da bilinen ‘Pernio’ sonucunda, ayak, kulak ve burun gibi vücudun uç bölgelerindeki damarlarda daralmaya bağlı olarak, dokularda beslenme bozukluğu gelişiyor. Bu da ciltte kızarıklık, kabuklanma ve yanma hissine yol açıyor.
Yakında Sibirya üzerinde oluşan 6 Türkiye büyüklüğündeki dev yüksek basınç merkezinin, önce Avrupa'yı, ardından da ülkemizi vurması bekleniyor. Meteoroloji uzmanları Sibirya soğuğunun 28 Şubat'ta yoğun yağışla İstanbul'a varacağını göz önünde tutuyorlar. Peki cildimizi aşırı soğukların negatif etkisinden korumak için nelere dikkat etmeliyiz? Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Dermatoloji Uzmanı Dr. Neslihan Fişek İzci, konuyla ilgili önemli önerilerde bulundu:
Kurumuş cilt deri hastalıkları sebebi
Soğuk havayla temas eden deride en sık karşılaşılan problem kuruluktur. Kurumuş cilt ise egzema, kaşıntı gibi pek çok deri hastalığına zemin hazırlar. Kuruluk ve kaşıntı, tüm vücutta görülebileceği gibi en sık yüz, kol ve bacaklarda ortaya çıkar. Ayrıca ısıtma sistemlerinin havadaki suyu ve nemi, azaltması, cildin nemi tutabilmesini zorlaştırır. Bunların dışında pernio (soğuk yaralanması) ve soğuk ürtikeri (deride kaşıntı ve döküntü) ise diğer karşılaştığımız hastalıklardır.
Dar giysiler giymekten kaçının
En önemli korunma yöntemi, cildimizin direkt olarak soğuk havayla temasının engellenmesidir. Bu yüzden dışarı çıkarken eldiven ve kalın çoraplar giyilmelidir. Ayrıca kan dolaşımını bozduğu için dar giysilerden de kaçınılmalıdır. Bu durum cildinizi kuruttuğu gibi daha çok üşümenize de neden olabilir. Cilt sık sık nemlendirilmelidir. Özellikle giysilerin kapatmadığı vücut bölgelerinin nemlendirilmesine daha çok özen gösterilmelidir. Renkli, kimyasal madde içeren sabunlar kullanmamalı, daha çok doğal sabunları tercih etmeliyiz. Her gün duş almak (özellikle sıcak su ile) cildin fazla kurumasına sebep olur. Gün aşırı ılık duş alıp, her duştan sonra cildimizi nemlendirmemiz gerekir. Ciltte kuruluk ve kaşıntı olduğunda asla kolonya ve doktor tavsiyesi olmadan merhem kullanılmamalıdır.
Soğuk cildimize nasıl zarar verir?
Derimiz, vücudumuzun dış etkenlere en çok maruz kalan organıdır. Soğuğa maruz kalma deriyi 3 farklı mekanizma ile hasarlandırır;
Pernio (soğuk yaralanması), soğuğa maruz kalınması sonucunda el, ayak, kulak ve burun gibi vücudun uç bölgelerindeki damarlarda daralmaya bağlı olarak, dokularda beslenme bozukluğu nedeniyle gelişir. Bu hastalıkta ciltte kızarıklık, kabuklanma ve yanma hissi oluşur.
SOĞUKTA BOL SIVI TÜKETİN
Yanlış beslenme bozuklukları ve çeşitli sistemik hastalıklar, cilt kuruluklarının ve kaşıntının sebebi olabilirler. HIV enfeksiyonundan diyabete kadar pek çok sistemik hastalık, kuruluk ve kaşıntı nedenidir. Özellikle tiroid hastalıklarında ciltte kuruma ile çok sık karşılaşırız. Ayrıca stres ürtiker, alopesi, psoriasis, seboreik dermatit gibi pek çok hastalık da hem ana neden hem de tetikleyici olarak rol oynar. Bol sıvı tüketimi kış aylarında da cilt sağlığı için çok önemlidir. Meyve ve sebze tüketimi de nem dengesini sağlar. Alkol, sigara ve şekerden uzak durmak gerekir. Bunun dışında demir, çinko, mineral, A, B kompleks, C ve E vitamini eksikliklerinde ciltte kuruma, kaşıntı ve egzamalar daha sık görülür. Düzenli egzersiz yapmak hem kan dolaşımını artırarak hem de stresimizi azaltmamızı sağlayarak cildimizin daha sağlıklı olmasını destekler.