Acıbadem Sağlık uzmanları özellikle Ekim-Kasım-Aralık aylarında yaygın olarak rastlanan mide - bağırsak gribine karşı dikkatli olunması konusunda uyarıda bulundu. Tıbbi adıyla ‘gastroenterit’ olarak bilinen, yetişkinlerin ve daha ço
Kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde hastalıklar da kendilerini göstermeye başladı. Özellikle Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yaygın olarak görülen hastalıklardan biri de halk arasında mide - bağırsak gribi olarak bilinen ‘gastroenterit’. Son birkaç haftadır özellikle acil sağlık hizmetine ihtiyaç duyan gastroenterit hastaları dikkat çekiyor. Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri’nden Dr. Behiç Berk Kuğu hastalığa karşı özellikle bu aylarda daha temkinli davranılmasının uygun olacağını belirtti. Bu hastalıktan özellikle çocukların daha sık etkilendiğini ifade eden Kuğu; sudan, dışkıdan, temas edilen yüzeylerden hatta havadan bile bulaşabilen virüslerin neden olduğu mide - bağırsak gribi yani ‘gastroenterit’e karşı önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Temkini ve tedbiri elden bırakmayın
Viral gastroenteritlerin yaygınlaşmaya başladığı Ekim - Kasım - Aralık aylarında daha temkinli davranılmasını salık veren Dr. Behiç Berk Kuğu, tüketilen yiyeceklerin çok iyi temizlenmesi ve arındırılması gerektiğini ifade etti. Kuğu, “Yiyecek, içeceklerden, mobilyalardan, parmaklıklardan, halılardan ve kapı gibi yüzeylerden çok çabuk bulaşabilen bu virüslere karşı korunmak için, hijyen en önemli korunma yöntemidir. Şüpheli yiyeceklerden uzak durmak, sürekli dokunduğumuz yüzeylerin temizliğinden emin olmak, el hijyeni konusunda dikkatli davranmak ve çocuklara el temizliği alışkanlığı kazandırmak birçok bulaşıcı hastalığın bulaşma riskini azaltır. Ellerinizin tamamen temiz olduğundan, çocukların dokunduğu yüzeylerin dezenfekte edildiğinden, meyve-sebze gibi gıdaların temizliğinden emin olun” dedi.
Çocuklarda sıvı kaybını ciddiye alın
Uzun süren kusma ve ishalin çocuklarda aşırı sıvı kaybına neden olduğunu belirten Dr. Behiç Berk Kuğu, “İleri derece sıvı kayıpları, organ yetmezliklerine ve hatta yaşam fonksiyonlarının durmasına yol açabilir. Bu nedenle çocuklarımızda ani başlayan ishal, kusma ve karın ağrısı görüldüğünde ilk olarak kaybettikleri sıvıyı yerine koymak gerekir” dedi. Bu gibi durumlarda, en hızlı müdahalenin bebeklerin sık aralıklarla emzirilmesi ve çocuklara da bol sıvı verilmesi olduğunu belirten Kuğu, bu hastalığın tek tehlikeli yanının neden olduğu sıvı kaybı olduğunu vurguladı. Sıvı kaybının ciddi olmadığı sürece, genellikle hastalığın 3-4 gün içinde kendiliğinden geçeceğini ancak bulaştırıcılığın 7-8 gün kadar devam edeceğini sözlerine ekledi.
Belirtileri göz ardı etmeyin
Bu virüslerin kişiye bulaştıktan sonra hastalık bulgularının ortaya çıkmasının ortalama 24-48 saat olduğunu, hastalığın kendini öncelikle bulantı, kusma ve ishal ile gösterdiğini ifade eden Dr. Behiç Berk Kuğu, “Bu belirtilere daha sonra ateş ve halsizlik de eklenmektedir. O nedenle bu belirtileri fark ettiğinizde vakit kaybetmeden doktorunuza başvurun. Bu vakalarda kesinlikle hekime danışmadan ilaç kullanılmamalıdır. Hastalık etkeni viral olduğu için, antibiyotik kullanımının hiçbir etkisi olmayacaktır” şeklinde konuştu.