Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Ömer Çeker, Şube Başkan Yardımcısı Zekai Dumlupınar, Şengül Çakmak, Eski Şube Başkan Yardımcısı Erol Kalemer ile birlikte şubede basın açıklaması yaparak yayınlanan yönetmenlikle hükümet adam kayırmak için bile yönetmenlik çıkardı diyerek tepki  gösterdi.  

  Kamuda adalet ve liyakat ilkeleri derinden sarsılmaya devam ediyor. Dillerinden Hz. Ömer adaletini düşürmeyenler şeytani işlere kalkışıyor. Milli birlik ve beraberlik ruhunu koruyalım diye ortalıkta gezenler kamuda Anayasa, Kanun ve Yönetmelikleri, kul hakkını, uygulama birliğini, yok sayarak haksızlığa çanak tutarak, hakkı olmayanı yükseltiyorlar. Haklı ve hakkı olanı da mağdur ediyorlar.   

Bunun en son örneği de Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte yapılan değişiklikle tüm kadrolar için yapılacak sınavlarda sözlü mülakat şartının getirilmesi olmuştur. 

         17/10/2016 tarih ve 2016/9380 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 22 Ekim 2016 tarih ve 29865 sayılı resmi gazete ile yürürlüğe giren kanuna göre, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte yapılan değişikliklere göre; Sınavlar sözlü ve yazılı olarak iki aşamalı olacak,

Yapılan düzenlemede başarı puanı 70’den 60’a indirilmiş yazılı sınavın yanına sözlü sınavda getirilmiştir. Yazılı ve sözlü sınavın aritmetik ortalaması alınmak suretiyle başarı belirlenecektir. 12 Şubat 2017’de Sağlık Bakanlığı’nın yapacağı sınavlarda da bu değişiklikler uygulanacaktır.

Kamuda sözlü sınavın torpil, adam kayırma ve hak edenin değil de kendi istediğini kadrolara yerleştirmenin yöntemi olduğu gayet açıktır.Kul hakkı yemenin resmi mevzuatta yer alan yöntemidir. Kamuda sözlü sınav olup ta adaletle karar verildiği, objektif kriterlerin esas alındığı bir tane sınavı daha tarihyazmamıştır.

 En son Sağlık Bakanlığı’nın Şube Müdürlüğü kadrosu ile ilgili olarak yaptığı sözlü sınav sonucunda yazılı sınavın Türkiye birincisinin sözlü sınavda başarısız sayılarak elendiğini hatırlıyor ve kaygılanıyoruz.

Bu kadrolar için yıllarca bekleyen insanların umutlarını sözlü sınavlarla birkaç kişinin iki dudağı arasına bırakarak onların iradesini de ahbap çavuş ilişkisine, siyasetçiye, referans mektuplarına teslim etmek her şeyden önce devlete ve kamuya olan inancı derinden sarsacak, kamu çalışanları arasında huzur ve çalışma barışı yok olacaktır.  

İptali içinde en kısa sürede hukuki süreci başlatacağımız bu düzenlemenin kabul edilebilecek bir yanı yoktur. Birçok kamu kurumunda yapılan sözlü sınavların Danıştay kararları ile iptal edildiği düşünüldüğünde bunun yanlışlığının hukuk tarafından da tescilli olduğu açıktır. Sözlü sınavının VHKİ, Memur ve şoför kadrolarına kadar indirilmesi işin ne kadar çığırından çıkartıldığının da delilidir.

Bu yanlıştan bir an önce dönülmesi için acil çağrı yapıyor ve bu rezaleti sonlandırın diyoruz.  Aksi takdirde kamuda huzur bozulur, 15 Temmuz birlik ve beraberlik ruhuna yapılacak en büyük ihanetlerden biri yaşanır.